5.Bölüm

13 1 0
                                    

Aynamın önünde saçımı at kuyruğu şeklinde toplayarak kalanları tel tokayla tutturdum. Aynadaki aksime bakarak salon için iyi olduğuma kanaat getirdim. Üstümde beyaz bir tişört, altımda yarım tayt ve spor ayakkabılarım vardı. İlk günden başlayabileceğimi söylemişti Çağan, bu yüzden de spor giyinmiştim. Dış kapıyı kilitleyerek dışarı çıktım. İkinci binanın  önünde fazla durmadan Çağan gelmişti, erken gelmesine sevinmiştim çünkü herkes gibi bekletilmekten hoşlanmazdım. "Günaydın,"
"Sanada günaydın," dedi. Arabasının kapısını açarak şoför koltuğuna geçti. Kapımı felan açmasını tabiki beklemiyordum, açıkcası saçma bulurdum böyle şeyleri. Bende ön koltuğa oturarak kapımı kapattım. Yol boyunca sadece 'Kaç dakika var daha' gibi sorular sormuştum. Yakın bir salon olmasını bekliyordum ama 30 dakika sürmüştü. Salona girince galoş giydim, Çağan soyunma odasına giderken ben kayıt olmak için danışmaya gitmiştim. Yüz kaydım, kimlik bilgilerimi ve ücreti verdikten sonra kayıt işlemleri halledilmişti. Yüz kaydını girişte geçmek için kullanılıyordu. Soyunma odasının büyük demir kapısını açarak içeri girdim. Şuanlık kimse yoktu, heralde ısınma hareketlerine başlamışları o yüzden de içerisi boştu. Rahat rahat giyineceğim için sevindim. Dolaplardan bazılarının dışında kilit asılıydı, ben almamıştım çünkü gerek yoktu. Telefonumuzu içeri, küçük kare masaya bırakıyorduk. Fitness için ayrılan bölüm ile Kick Boks bölümünün arasında yuvarlak, geniş boşlukları olan bir tel vardı. Elime bir şişe su ile telefonumu alarak tel kapıyı açtım ve içeri girdim. Koşuyorlardı, Boks hocasının yanına gittim. "Yenisin?" dedi. "Evet, İstanbul'a yeni geldim yeniyim, "dedim. Daha önce kaç yıl gittiğimi sorduktan sonra bende koşanların arasına katılmıştım. Kızıl saçlarımı tepeden topuz yapmıştım çünkü beyaz tenimin kıpkırmızı olacağını ve saç rengime benzeyeceğini biliyordum. 5 tur koştuk, koşarken gerekli hareketleri yaparak ısınmıştık. Esneme hareketlerine geçmeden önce 1 dakikalık su içme molası verildi. Küçük kare masaya koyduğum suyu alarak içmeye başladım. Kız olarak iki kişi daha vardı. Biri esmer, diğeri sarışındı. Çağan arkadaşları olarak tahmin ettiğim kişilerin yanına gitmişti. O sırada yanıma o iki kız geldi ve sevecenlikle kendilerini tanıttılar. Esmer olanın adı Gizem, sarışın olanın adı ise İrem di. Bende onlara kendimi tanıttım. Su molası bitmişti ve biz esneme hareketlerini yaparken konuşuyorduk. Gizem 4 yıl, İrem 5 yıldır Kick Boksa gidiyormuş. İkiside eğlenceli kızlardı, Çağla haricinde yeni arkadaşlar edindiğime sevinmiştim. Bir gün Çağlayla da tanıştırırdım iki kızı. Birbirlerini bu salonda tanımaya başlamışlar ve sıkı bir dost olmuşlar. Gizem hemşire, İrem ise daha atanamayan tarih öğretmeniymiş. Gizem 27 yaşında-benimle yaşıt- İrem ise 25 yaşındaymış. Kick Boksta gösterilen çoğu hareketleri biliyordum o yüzden yapmakta zorlanmıyordum, aksine kolaylıkla yapıyordum. Çağana göz ucuyla baktığımda lapaya* tekme attığını gördüm. Lapayı tutan Çağanla boyları eşit olan buğday tenli, terlemekten saçları alnına yapışmış biri tutuyordu. Şimdi inkar etmiyordum, ikiside yakışıklıydı. Ama beni ilgilendirmezdi, geçmişten ders çıkarmıştım. Çağandan gözlerimi ayırdım. Bana verilen hareketleri gölge boksu yaparak tamamlayınca pestilim çıkmış bir şekilde kızların yanında yere yattım. İremde hareketlerini tamamlayarak soluk soluğa sol tarafıma yattı. Gizem de hareketlerini bitirmiş su içiyordu. Bana bir şişe yetmiyordu ve hepsini bitirmiştim. Gizemde kendini yorgun bir şekilde sağ tarafıma attı.
İremin gözlerinin Çağana lapa tutan çocuğa kaydığını ve onu izlediğini farkettiğimde Gizemi dürtükledim. Kaş göz hareketiyle 'bu ne iş' dedim. İrem bizi dinlesede duyamazdı çünkü kendini izlemeye kaptırmıştı. "2 senedir Yağızı seviyor" dedi. Demek adı Yağızdı. "E söylemedi mi sevdiğini peki?" dedim meraklı bir şekilde. Gizem yüzünü buruşturarak gözlerini Yağıza dikti. "Biliyor, hatta ilk hoşlanmasında koşarak, heyecanlı heyecanlı Yağıza 'senden hoşlanıyorum' dediği günü hatırlıyorum. İrem cevabını beklerken Yağız onunla dalga geçerek 'Benim sevgilim var, unut beni' demişti." dedi. Vay be, İreme bak sen.
Bir insanın sevgisiyle dalga geçilirmiydi? Yağız yakışıklı tamam ama İrem de fıstık gibi bir kızdı."Ee, İrem ne yaptı Yağızın tavrına karşı?" dedim. Gizem cevaplamadan yan tarafımdan ses yükseldi. "Ağladım, daha önce hiç böyle olmamıştım. İmkansızdı beni seveceğini beklemek" dedi. Doğrulmuş ve bizi başından beri dinleyen İreme baktım. Ona 'Geçecek' yada 'Boşver, sen daha iyilerine layıksın' demedim. Ben teselli vermezdim çünkü. İnandığım birşeyi söylerdim ve geçeceğine inanmıyordum. Biliyordum çünkü; bazı yaralar derindir, sarmakla geçmezdi.
Devamını öğrenmek için merakla bakarken, herkesin salondan çıkmış ve Çağanın bana çağırdığını duymuştum. İkisinide sarılarak telefon numaralarını aldım. Soyunma odasında üzerimi değiştirerek sırtıma spor çantamı taktım. Soyunma odasından çıktığımda Yağızla Çağanın sohbet ettiğini, sonrasında ise Yağızın gittiğini gördüm. Çağanın yanına gittim. "Nasıldı, beğendinmi salonu?" dedi. "Evet, güzeldi" dedim. Arabaya yorgun bedenimi atarak kapıyı kapattım. Uyuklayan bedenimi, duran arabayla zar zor kaldırdım. Kısa ve uyuşuk bir görüşürüz faslından sonra eve giderek kısa bir duş aldım. Duş almak daha çok uykumu getirmişti, kendimi yatağa atarak burdan hiç kalkmamayı diledim.
***
Uyuşuk adımlarla yatağımdan kalkarak banyoya gittim. Yüzüme su vurarak ayılmayı bekledim. Dışarısı sıcaktı, haziran ayının son günündeydik ve artık iş bulmam gerekiyordu. Sabah erkenden kalkmıştım çünkü Eftelya'nın kına gecesi vardı. Yarın da düğünü vardı. Eftelya ile Çağrı abi aslında daha erken evleneceklerdi fakat Ankara'dan gelen kara haber ile ertelemişlerdi. Kına gecesi için elbise almamıştım, dolabımda zaten vardı. Daha önceden karar verdiğim elbisemi alarak poşete koydum. Dışarı çıktım ve 1.binanın önüne geldim.
Geçen gün Eftelyadan bende yedek anahtarları almıştım, bu yüzdende zile basmayarak anahtarla kapıyı açtım.

Evin içinde koşuşturmalar başlamış, erkekler tıraş olmaya gitmişti. Kına gecesine Gizem ile İremi de çağırmıştım. Az sonra gelirlerdi. İçeri giren beni farketmemişlerdi bile.
"Hey, Eftelya sakin," dedim gülerek.
"Demesi kolay, senide göreceğiz," dedi göz devirerek. Umursamayarak Çağlanın yanına gittim. Saçları ıslaktı, ıslak saçlarını topuz yaparak toplamıştı. Uzaktam öpücük atarak üstünü giyinmeye başladı. Bende kendimi koltuğa bırakarak elime telefonu aldım. Burdan kuaföre geçerek hazırlanmalara başlayacaktık.

Kapının zili çaldığında "Ben bakarım," dedim. Tabii kimse beni takmamış, işlerine devam etmişti. Kapıyı açtım, gelenler İrem ile Gizemdi. Sarılarak hoşgeldin dedim. Çağlada geldi ve tanıştırdım. Çağla sıcakkanlı bir kız olduğu için kaynaşmıştı. Eftelyada kızlara sarılarak ayakkabılarını giymişti.

Eftelya bizim ayakkabılarımızı giymemizi beklerken heyecan içinde yerine kıpırdanıp duruyordu. Onu daha fazla bekletmeden ayakkabılarımın bağcığını bağladım. Çağla, İrem ve Gizem de ayakkabılarını giymiş ellerine kuaförde giyecekleri kıyafetlerini koydukları poşetlere asılmışlardı. Eftelya titreyen elleriyle kapıyı kilitlemeye çalışınca onun bu haline gülümseyerek elinden anahtarı aldım ve kapıyı kilitledim.

Garajdan Çağla arabasını getirdi. Eftelya, "Hepimiz sığamayız bu arabaya" dedi. Gizem gülümsedi, "Arabamı sitenin dışına park ettim. Çağla, siz  Eftelya ve Dolunay ile gidin. Bizde İrem ile benim arabamla gideriz. Kuaförün yerini bilmiyorum o yüzden Çağla sen önden gidersin arkandanda ben takip ederim." dedi.

Eftelya ve ben Çağlanın arabasına binerken İrem de Gizemin arabasına bindi. Biz önde onlar arkada bizi takip ederken kuaföre gelmiştik. Arabada bir kaç kere Eftelya ya 'Heyecanlı mısın' gibi sorular sormuştuk. Onun dışında pek konuşmadan kuaför salonuna gelmiştik.

Selaaam! Uzun zamandır bölüm atamıyordum internetim yoktu evde değildim vs.
Bölüm sonunda sorular sormazdım yada fazla konuşmazdım ama bazı soracağım sorular olacak. Lütfen yorumlarda isteğinizi ve sorunun cevabını belirtin.

Diğer bölüm Çağrı abimizin ağzından erkekler olarak hazırlanmalarını yazayım mı?

Sizce Çağrı ve Eftelya neden bir sene düğünlerini ertelediler?

Kitapta 'keşke bu böyle olsaydı' dediğiniz bir yer var mı?

Bölümlerin başlığına ad ekleyeyim mi?

20. Bölümden sonra düzenlemeye başlamak istiyorum çünkü şöyle bir oturup düşününce rahatsız olduğum ve mantık hataları olarak gördüğüm yerler var. İlk başta da belirttiğim gibi bu benim ilk hikayem ve elbette hatalarım olacak ama size en iyi ve düzenli bir şekilde sunmak istiyorum bu kitabı.

İki hafta içerisinde yazmaya çalışacağım bölümü hepinizi öperek keyifli okumalar diliyorum. Umarım beğenirsiniz🙈💓

Boşluk #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin