-İlk yıkılış ve toparlanış.

1.7K 144 255
                                    

Sınavdan AA ile geçmiştim. Tüm sınıf ise kalmıştı. 

Bay Kwon'un yanına çıktığımda ise Tae'ye dikkat etmem gerektiğini zırvalamıştı. Aslında bu beni daha çok merak ettiriyordu. Çünkü iki gündür Tae eve uğramıyordu. Varlığına alışmıştım bu yüzden biraz boşlukta hissediyordum...

Beni korkutmasını ama sonra yine de korumasını özlemiş miydim? Bir ölüye böyle şeyler hissettiğimi düşünmek kendime olan sevgimi zedeliyordu ama olsundu.

-

Taehyung eve gelmeyeli 1 hafta geçmişti.

Evin en nefret ettiğim yeri haline gelmişti salon.

Çünkü salon sanki onun kokusuyla doluydu.

Bu çok saçmaydı, neden onu bekliyordum?

Onu çok yakın arkadaşım olarak mı görüyordum?

-

Taehyung eve gelmeyeli 2 hafta geçmişti.

Zaman neden bu kadar yavaş geçiyordu?

Gerçekten, ölmüş müydü?

Geri gelmeyecek miydi bir daha?

Keşke vedalaşabilseydim, ona birkaç şey söylemek isterdim.

Bu hissetiklerim normal mi?

Yoksa rüya mı görmüştüm, Tae hiç var olmamış mıydı?

-

Okuldan eve dönmek eziyet halini almıştı. Evde kimsem yokken bu sıkıcı geliyordu. Tae'ye kısa bir sürede alışmıştım. Belki de evime normal bir ev arkadaşı almalıydım. Böylece daha fazla yalnız hissetmezdim...

Eve girmek için kapıyı açtığımda ezbere bildiğim koku çoktan burnuma dolmuştu.

Bu, Tae'nin kokusu değil miydi?  Burada mıydı? Neden onu göreceğim için bu kadar heyecanlanıyordum? Neden onun kokusunu ezberleyecek hale gelmiştim ki?

'' TaeTae? ''

Sorar gibi çıkmıştı sesim. Taehyung'u bitkin görmek nedensizce beni üzüyordu.

Taehyung bitkindi. En sevdiği şey elinden alınmış gibi koltuğuma yayılmıştı. 

'' Sana ne oldu? ''

Gözleri benimle buluşmuştu.

'' Neden söylemedin? ''

Neyden bahsettiği hakkında bir fikrim yoktu ama o hala soran gözlerle benden bir cevap bekliyordu.

'' Neden bahsettiğin hakkında bir fikrim yok. ''

'' Bana söylemedin, benden hoşlandığını bana söylemedin. ''

Bedenim buz kesmiş gibiydi.

Kendimin bile bilmediği bir şeyi ona söyleyemezdim ki?

Saçmalıktı bu. Onun bir başkasından hoşlandığını bile bile ondan hoşlanamazdım ya!

'' Saçmalık bu. Senden hoşlanmıyorum ki ben! Ayrıca senin kızlardan hoşlanmadığını biliyorum. Bu cidden... iftira resmen! ''

Sesim istemeden fazla çıkıyordu.

'' Sen kendini tanımayan bir aptalsın sadece.  Jimin'in yanına gitmek istedim. İlk kez ölmek istedim ama Jimin'in mezarlığında ilk kez bir görüntü gördüm. Burada olduğum süre boyunca ilk  kez bir görüntü düştü sen vardın ve bu... Bir şekilde senin yüzünden dönemediğim anlamına geliyor. Seni ilk gördüğümde de parlamıştın zaten. Ben senden hoşlanmıyor ve hoşlanamayacağıma göre sen benden hoşlanıyor olmalısın! ''

TAEHYUNG OC STORY - ŞAİR. ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin