Yarın lisede ilk gün.Evden ilk ayrılışım değil.Diger arkadaşlarıma göre ben pekte heycanlı sayılmam. Hatta yüreğimde ince bir burukluk bile var.Ailemi ve ikinci evim olan Ayşe Teyzeyi bırakacak olmamdan olsa gerek.
Evet Ayşe Teyze 9 yaşımdan bu zamana dek yalnız olmaktan korktuğu için yanında uyuduğum yanında büyüdüğüm yalnızlıgını paylaştığım yaşlı annem; kimi kimsesi yoktu. Küçük yüreğim ona gökyüzü kadar merhamet edince 5 yılı ailemden ayrı geçirmeyi göze almıştım. İlk zamanları hatırlıyorumda ne günlerdi !
Küçük bir kızın işittigi ilk gök gürültüsünün büyük korkusunu bilir misiniz? İşte ben hep tek başıma yüzleştim ve de korkularımı yendim.O hep yanımda oldu annem oldu,yeri geldi doktorum oldu.Yarın gidince kim kalıcak yanında diye düşünürken okulu bırakmak en geçerli çare olucaktı lâkin bunu ona söylediğimde "Hayır evladım sen bana koskoca 5 yılını verdin sen çalış diye Rabbime hep dua ettim çok çalıştın kazandın...Benim hiç çocuğum olmadı sen bana o duyguyu bile tattırdın. Oku yavru kuşum benim bir çocuğum olsaydı onu okuturdum " deyince o son cümlesi hançer oldu yüreğime gözlerimdeki yağmuru pınarlarına bıraktım.Önce Allah'a emanet edip yarın için hazırlık yapmaya başladım.Annem sürekli yanıma gelip : "Bak kızım kimseye uyma , bak kızım dikkat et ! " diye söylenmeye başlayınca tamam anneee diyip geri çekildim.Mâlum dinlenmek uykumu almak iy olucak.
...Günün ilk ışıkları camdan yüzümü çalar saatten daha hiddetli bir şekilde etkileyince uyandım. Normal şartlarda geç hazırlanan biri olamama karşın şartların normal olmaması tezzatlık yapmıştı. Arabaya yetişmem lazım .
Annemlerin ellerinden öpüp, dua arzulayıp henüz yola çıktım. Yol boyu camdan dışarı bakıp acaba bana bu yollar neler getirip neler götürücek diye mırıldanıyorum. Hâyati amcanın inmeye hazır olun demesiyle kurmaca hülyalardan irkildim.İnşallah beni güzel şeyler bekliyordur deyip arabadan iniverdim. Sonunda okula ayak bastım.Kendimi bildim bileli okulu seven bir kızım Ayşe Teyze sağolsun bana okumama pişmanlığını anlatınca kulağıma küpe oldu sanki ! Hatta şuan "oku yavru kuşum" diyişi kulagımda çınlanıyor. Zâten benim bu kafam dersten başka birşeye de çalışmaz.
Herneyse hiç yabancısı değil gibiyim aynı ortaokulda okuduğum bazısını da görünce alıştım hemen.
Yeni arkadaşlar da edindim,her kafadan çalan arkadaşım oldu güzel bir ortam da kurduk bir de yakın gördüğüm kişilerle aynı yurtta kalınca daha şimdiden güzel günlerle selamlaştıgımı düşünüyorum.öyle kaynaştık ki sanki tanışalı uzun zaman oldu ve o günde sıradan bir gün gibi bitivermişti.Yurtla da tanışınca eşyalarımızı yerleştirmeye başladık. İşim diğer kızlara göre daha geç sürdü. Yerimden kalkıp yatağıma gidicektim ki oda biraz fazla sessiz deyip kızların yanına geçtim. Pek hayra âlâmet bir durum yok sanırım.Okulda gülüp şakırdayan arkadaşlarımdan eser kalmamıştı.
Biri ağlıyor diğeri onu körüklendiren müzikleri son ses açmış dinliyordu. Sanırım evlerini daha ilk günden özlemişlrdi...kıyamam ya! Deyip yanlarında olmam gerektiğini düşünürken ikisinin ortasına attım kendimi."yapmayın kızlar aglatmayın beni de.Daha ilk gün alışmak zorundayız hem ne güzel gülüyoduk" Deyip onları üzmeye vesile olan müziği kapadım. Bunun üzerine Nihal : "Onlar hayaldi şimdi gerçekler"
...Ne gizemli bir sözdü asıl gerçek olan acılardır mutluluklar kısa rüyalardır der gibi...
Ayrıca altından çok şey çıkardı hatta çıkıyorda.
Tek tek anlatmaya başladı aşık olduğunu , özlediğini ,kırılmışlıgını, acısına bazen de hıçkırıklar eşlik etti gözyaşlarına...
Sanırım ona yardımcı olamayacaktım çünkü ilahi aşk dışında aşk rivayetiyle uzaktan yakından bir alakam yok ve de batıl gelirdi bana.
Elim kolum bağlı aglayışını seyredemezdim tutamadım kendimi acemiligimle ona kızdım.Çok saçma ! Haklı değil miyim Nihal ! Bir erkek için ağlanır mı hiç ? Gibisinden sert çıkışlarda bulundum o da bu sırada buz kesildi. Dediğime bin pişman oldum. Hata mı ettim acaba , gerçekten aşk var mı?
-ya varsa?
-yok bee ne aşkı öyle şaka mı olurmuş!...Hamdolsun her şey ziyadesiyle sorunsuzdu okul güzel , dersler iyi , arkadaşlarım zaten iyki varlar.
Bir de bana gelmeye başlayan teklifler , kabul etmeyince tetikte duran ısrarlar olmasa bir pürüz kalmayacak!
Okul çıkışı yurda çıkasımız yoktu gerçekleri görmek istemiyordum hava almalıyız bahanesiyle kızların koluna girip dışarı çıktık.herkesin kullandığı yürüyüş yoluna giriş yapınca karşıdan bir gurup erkegin geldiğini görüp arkadaşlarımın arkasına saklandım. Evet dışardan bakınca komik veyâhût saçma gelebilir ama işte korkuyordum. Yanımızdan geçtiler.Başım yerdeyken bu soguk havada bir uğur böcegi görmemmi...mevsimleri şaşırdı diye düşündüm. Uçtuğu yere bakmak için kafamı kaldırdığımda erkekler geçmişti. Geriden gelen uzun boylu kara kaş kara gözlü dediklerinden biriyle göz göze geldim.Ondan sonrasını sormayın zaten. Çok keskin bir bakış attı. İlk defa bir erkekle göz göze geldiğimden olsa gerek rengim attı sonra uğur böceginin izini kaybettim. Yanımdaki kızları dahi göremez oldum.Garip bir histi , donakalmıştım nedensizce... Neden sizce ? Bence sadece nedensizce.Nihal olanlara şahitlik edip yanıma geldi ne olduğunu sorunca kalbimin yerinde olmadığını deyiverdim. Ben o çocuğu tanıyorum deyince kim diye atıldım.
"Aşk" dedi ve " o yüzden kalbin yerinde yok" diye ekledi. Tutamadım kendimi hakaret saydım dediğini.
"Ne biliyorsun belki de organ mafyasıdır" deyip olayı dalgasına verdim. İkimiz de sırıtmaya başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Sen
ChickLitAcın senden daha vefalı.Bak hiç yalnız bırakmıyor beni.Bir kelâm bile etmezken benim için. Ben şaire oldum senin için...