Yolları kaybolmuş bir çıkmazdayım,
Kapıları zincirle kelepçeli çıkmazdayım.
Hayaller kurduğum bu çıkmazda,
Hayalini yaşadığım tek gerçeğim olur musun?Evet,
Size çok şaşıracagınız haberlerle geldim .
İki kadeh sessizlik doldurdum .
Şimdi adına müptela olduğum bir tek kelam söylüycem.Tabi siz ne olduğunu bilmiyosunuz.
Bugün Selvi beni oglanla tanıştırmaya götürmüştü ya hani. Geçte olsa farketmistim.. kafamı cevirdigimde o'nu gördüm , uğur böceginin izini kaybettiren karagözlü vardıya .
Görünce rengimin attığı,etrafa kör eden organ mafyası olanmış meğerse.
Bu yüzden o kadar şaşırmıştım . Ne biliyim ilk defa göz göze geldigim oglandı işte.
Selviyle ben olduğumuz yerde durduk. Karşıdan takım elbiseli iki kişi gelip önümüzde durdular. Ben şaşkınlığımı atlatmaya çalışırken. Karagözlü bana bakıp hafif tebessüm ediyor gözlerimin gözlediği yolu seyrediyordu...
Tabi ben alışık olmadığımdan dolayı lâl oldum biranda.Titriyodum heycandan, kalbimi sormayın zaten. Niye bu kadar hızlı atıyor , niye ritmini bu denli değiştiriyor ? bilemedim...Uzun uzun bakıp selviye "kabul etti mi?" diye sordu.
Selvi "etti" dedi. Sonra gülüşündeki oklar iyice belirdi bi hayli havalara girip yollarına devam ettiler
Bizde yurda gidicektik.
Selvi bana bakıp bakıp sırıtıyor bende yeni yeni kendime geliyordum.
Ona neyi kim kabul etti diye sorunca "çıkma teklifini sen kalbul ettin" demez mi!
Bu bir şaka mı eğer şakaysa hiç komik değil gibisinden söylenmeye baslıyınca durup kendimi yokladım. Bu kadar saf olmamam gerekiyordu değil mi ? Baksanıza kabul edilip edilmediğini bana sormadı bile. Selvi de çok ayıp etti zaten ama asıl suç bendeydi ne diye sustum anlamıyorum ki! Oysa yok olmazda diyebilirdim. Onu geçtim şimdi benim sevgilim mi var ?
Yok ya birazdan bu rüyadan uyanırım herhalde. Bu kadar saçma bir şey gerçek olacak değil ya ... İlahi selvi! rüyama bile geliyosun diye mırıldanırken selvi ne diyorsun ne rüyası felan demeye başlayınca ayvayı yediğimi anlamış oldum.
İçinde olduğum durumun tarifini anlatmak bir hayli zor. Ben niye hayır demedim, niye sustum?
Niye kabul etmiyorum diyemedim ,neden dilim o anda lâl oldu?
Niye,
Neden,
Neden? diye diye kendimi sorgularken aklıma tek bir şey geldi . Ayşe teyzem.
O bana hep derdi ki : "Birgün karşına öyle biri gelsinki tam gönlüne göre olsun."
Ben o sıra da konuyu saptırıp "Ama ben evlenmek istemiyorum" demistim.
Bu sözüme karşılık olarak "öyle bir an olur ki bir şey diyemezssin" diyince , neden bir şey diyemiycekmisim , benim hayatım sonuçta hem ben daha küçüğüm diye tavır alınca.
"Bak yavru kuşum evet şimdi küçüksün ama Rahmetli Kemal'ime ben de küçükken sevdalandım. Sen de hep küçük kalamazssın. Sana bir şey diyemezssin dedim çünkü hayırlısı olunca herkes susar lâl olur" demişti.Hayırlısı olunca herkes susar,
Hayırlısı olunca herkes susar lâl olur...Yoksa hayırlısı o mu ?
Ama bunu bileme ki?
Diye düşünürken selvi telefonu kulağıma verip "Toprak seninle konuşmak istiyor" dedi.
Toprak mı,
O kim?
Ha şu karagözlü olan mı ? Diye sorunca Selvi sitemli sitemli bana bakarak "beni arkadaşıma rezil ettin daha adını bile bilmiyosun sevgilinin!" diyince
Yok daha neler bu ne zorla sanki!
Hem biz hangi devirdeyiz selvi? Töre mi bu ne biçim bir şey diye bağırınca telefondaki Toprak :"Nefes" diyince tekrar lâl oldum. Bir şey demeden telefonu kapadım.
Selvi sürekli yanıma gelip ayıp ettin bak hala arıyor al konuş diyince ona ders çalışması gerektiğini söyle dedim. En azından bugünlük bahanem hazırdı....Ben hala sevgilim olduğunun farkında değilim hem zaten kabul ettiremiyorum kendime . Evet sadece kendime kabul ettiremiyorum ! Ve bu çok tuhaf...
En yakınımdaki arkadaşım Gözde böyle şeylere karşı olmasına rağmen o bile susmuştu. Daha tuhaf olanı şu ki o da konuşmamı istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çünkü Sen
Chick-LitAcın senden daha vefalı.Bak hiç yalnız bırakmıyor beni.Bir kelâm bile etmezken benim için. Ben şaire oldum senin için...