Çünkü Sen

Bazen Kader Yazıldığı Gibi Yaşanmaz...

"Ne Leyla Mecnun çok sevdi
Ne de Mecnun Leylaya sırılsıklam...
Belki de dillerden dillere yayılmasıydı aşkın ölümsüzlüğü...
Sevildiğinden emin olamaz insan . Olsa da fazla istisna ve bu istisnaysa kaydeyi bozardı.
Lâkin gel gör ki insan sevdiğinden bile emin olamıyorken ,
kaldı ki Leylaya Mecnunun aşkına hayran kalsın!... "

...Oofff bu şiire bile benzemedi ne yapıcam ben nasıl kazanıcam?
Bir günüm kaldı ve hâla başlık bile bulamadım !
Ya haftasonu olmasaydı ne yapardım? En azından sabaha kadar zamanım var. Neyse dökülmek için karanlığı beklemek daha verimli olur diye düşünürken koridora çıkınca köşede oturan Peri ablanın ağzından "Toprak" adı geçince durdum orda. Azıcık dinlesem çok mebal olur muydu?
Yoksa ilgilenmemem mi gerekiyor ?
Evet evet banane hem zaten bir Toprak o mu ? Başka birini konuşuyordur diyip yanlarından geçerken yanındaki kız "Ha şu İmamhatipteki okul başkanı olan mı ? " diye sorunca gözlerim Peri ablanın ağzından "Evet" diyisini izledi...
Tekrar durup telefonla uğraşıyormuş gibi yapıp onları dinliyordum . Yarım yamalkta olsa bir şeyler anladım . Sanırım Peri Ablayla çıkmış sonra aldatmış çok kötü herif felan diye pişmanlık akıtıyorken,
Tam bu sırada arkamdan bir el omuzuma geldi . Bir an korkup kafamı çevirdim . Gözdeymiş meğerse hem zaten başka kimim var ki?
Onu da işittiklerime ortak ettim. Daha doğrusu o benim hayal kırıklığıma ortak oldu...
Teselli edip "Boşver , hem zaten abartıyorlar sıkma canını " gibisinden şeyler söylese de kafama takılmıyor değil. Ama sonra o masum fotoğrafları , o türkü gözleri gözümün önüne gelince "Bu mu, Toprak mı böyle şeyler yapacak? Tabiki yapmaz" diyip kendimi bir de ben teselli edicekken az ötede Kader abla bana dik dik bakarak üzerime üzerime yürüyordu. Gelip bileğimden tutup duvara yaslatması bir oldu.Gözde arkadan onun saçından tutunca ne oluyor diye geri itmemle onun yere düşmesi de bir olunca lafı çok uzatmadı doğrusu.
Direk bana "Toprak sana teklif etmiş ondan uzak dur bebeğim" diyip kalktığı gibi arkasına bile bakmadan gitti.
...Bugün ne biçim bir gün böyle?
Diye mırıldanırken Gözde üzüldüğümü anlayıp hemen bana sarıldı.
O anın tarifini anlatmak bir hayli zor.
Omuzuna başımı koyar koymaz gözümden yaşlar gelince Gözde eliyle çenemden tutup kafamı kaldırdı.
"Nefes! Sen ağlıyor musun ? Sen biri için ağlıyor musun ?" diyip parmaklarıyla yaşlarımı silince
"İnsanım ben de ağlarım.." derken bile hüzün vardı sözlerimde.

Ne denli acı bir şey ... Senenin başında kızdığım Nihali yeni yeni anlıyordum.
Ama benimki başka türden . Aşkından ağlamıyorum ki!
İyi biri sandığım için ,
Bakışlarına kandığım için aglıyordum.
Bunları Gözdeye yakınırken o samimi sözleriyle "Bak dostum! Herkesi bir ayna düşün . Kim kime bakarsa kendini görür misali. Sen temiz yüreklisin,iysin,safsın bu yüzdendir ki onu da sen gibi sandın." Diye kafamı belletince içimi az da olsa ferahlatmıştı. Gözlerimin etrafı hafif hafif kızarınca yüreği cız etmişti Gözdenin...
Kısa sürede birbirimize kenetlenince elimden sımsıkı tutup "Kimsenin seni bu kadar ağlatmasına izin verme , güçlü ol! " Diyince bile gözlerimin dolu dolu olduğunu görünce "Ben izin vermem!" Dedi.
Onun da gözleri doldu.
Birbirimize öyle derin saygımız vardı ki aradığım arkadaş tipi diye geçiriyordum içimden.
Gerçi biz arkadaştan öte kardeş gibiyiz . Ne yani kardeş olmak için kan bağı şart değil ya!
Onu geçtim de ben bu akşam nasıl uyuyucaktım ki ?
Tüm bunlar olunca ona karşı biraz duygum varmış diye düşünüyorum daha doğrusu olduğunu kabul ediyorum.
Olmasa niye üzüleyim ki?
Herneyse eğer Toprak dedikleri gibi kötü biriyse ucuz atlattım diye sevinmem yerli olurdu.
Bedenim bir hayli bitkin olduğundan dolayı dinlenmek isteyip odama doğru gidicekken Selviyle karşılaştık.
Kader ablanın yaptıkları yurtta hemen de yayılmıştı! Bana direk ona inanmamam gerektiğini tembihledi .
Toprağı bana güzel tasarlatan tek kişiydi Selvi.
Sonra kelimelerini tamamlayarak"Bak Nefes kedi ulaşamadığı ete mırdar der . Yani Toprak onları bırakınca ya da yüz vermeyince tabi seni kıskandılar bütün olanlar bu yüzden " diyince o da mantıklı gibiydi. Ama neden bu kadar kızla konuştu ki ? O kadar geniş ve gevşek insan mı o ? diye söylene söylene odama girdim.
Direk elime telefonu alıp Toprak hesaplarına tekrar baktım .
Hâla şaşkındım .
Fotoğraflarına bakarak,
Ama bu çok masum !
O Karagözler herkese bana baktığı gibi mi bakıyordu?
Tam bir adım kalmışken uçuruma,Bu hayat kurtaranlar neyin nesi?
Melek mi , menfaatçi mi?
Yaşamadan bilmek mümkün mü?
Yoksa aldatmaca mı bu oyunun adı?
...Bilmiyorum...