Rüya: Ne demek Alaz Bey kızınız olduğunu bilmiyordum. Çok tatlı maşallah.Alaz: Ah teşekkür ederim. Ben de bilmiyordum mucizem o benim anlatırım bir gün hadi sen de geç kalma çık. Arabanı getirdin mi bırakabiliriz istersen.
Rüya: Çok teşekkürler hiç gerek yok arabam aşağıda. İyi akşamlar.
Alaz: İyi akşamlar.
ALAZ
Rüya çıktıktan sonra bende kızımı alarak otoparka indim. Bagajdan çıkardığım yükseltici çocuk koltuğunu yerleştirip Rosa'yı oturttum.
Rosa: Çok sağ ol baba, çok beğendim hem artık kemeri takarken boynum acımıyor.
Alaz: Beğenmene sevindim kızım. Yorgunsan uyu yolumuz biraz uzun ama seni çok güzel bir restorana götüreceğim.
Rosa: Tamam.
Kızımı daha önce bir arkadaşımın oğlunun doğum gününü kutladığı yere götürecektim. O zaman çok fazla çocuk sesi olduğu için beğenmemiştim ama bütün çocuklar oyun yerine bayılmıştı o yüzden kızımın da beğeneceğini düşünüyorum. Çok fazla trafik olduğu için gelmemiz yaklaşık 2 saat sürmüştü. Rosa da dinlenmiş oldu böylece diye düşünerek arabadan inip kızımı uyandırdım.
Alaz: Rosa geldik tatlım uyan hadi.
Esneyerek ayılmaya çalışan kızımın tatlılığını sonsuza kadar izleyebilirdim ama artık arabayı tepemizde bekleyen valeye vermemiz gerektiği için kızımı kucağıma alıp anahtarı valeye uzattım. Daha sonra kızımı yere indirip hafif serin havanın etkisiyle ayılmasını bekledim. Kızım etrafını incelemeye başlayınca ayıldığını anladım ve hadi bakalım girelim diyerek onu içeriye doğru yönlendirdim. İçeriye girdiğimiz de anında aşağı kattan çocuk sesleri gelmeye başlamıştı. Bizi yönlendiren garsonla yerlerimize oturup menüyü incelemeye başladık. Ben yemek listesini okurken, Rosa büyük ihtimalle sadece resimlere bakıyordu. Kızımın sesiyle bakışlarımı menüden ona yönelttim.
Rosa: Bu sesler ne baba.
Alaz: Sürpriz önce yemeğimizi sipariş edelim sonra sana göstereceğim tamam mı?
Rosa: Yaa tamam o zaman hemen söyleyelim yemeklerimizi.
Alaz: Hahaha tamam benim sabırsız prensesim ne yermiş bakalım.
Köfte patates diye heyecanla bağıran kızıma gülerek bakarak garsonu çağırıp yemeklerimizi ve ayranlarımızı söyledim. Bu yaşta gazlı ya da şekerli şeyleri içmesini istemiyordum o yüzden ne içmek istediğini ona sormamıştım.
Rosa: Ayran ne baba kola içemez miyim?
Alaz: Hayır, tatlım kola çok zararlı eminim ayranı da beğenirsin hem o zararlı değil.
Rosa: Yaa ama annem kola içmeme izin veriyordu lütfen baba.
Alaz: Olmaz dedim Rosa uzatma kızım daha sonra nedenini ayrıntılı anlatırım şimdi yemeğin gelmeden oyun alanına inelim gel hadi.
'Oyun alanı mıı' diyerek heyecanla elimi tutan kızımı başımla onaylayıp aşağı indirdim.
Oyun alanını gören kızım mutlulukla koşturan çocukların arasına karıştı. İngiltere de büyümesine rağmen doyumsuz ya da şımarık değildi kızım. Orada bundan çok daha güzel parklar olmasına rağmen o sanki ilk defa park görmüş bir çocukmuşcasına mutlulukla aralarına karışmıştı çocukların. Yaşından dolayı bana biraz daha alıştıktan sonra ilerde biraz mızmız ve şımarık olabilirdi ama elimden geldiğince onu hem otoriter hem de sevgi içinde büyütmeye çalışacaktım. E tabi bunun içinde Duru'nun yardımlarına ihtiyacım vardı. Terapileri şimdilik haftanın iki günü yapacaktık daha sonrasında ise bire indirebilirdik. Kızımı orada bırakıp yukarı çıktım bir süre sonra da yemeklerimiz geldi. Görevli Rosayı çağırmak için aşağı indi. Kızım acıkmış olmalı ki koşarak geldi hafif terlemişti o zaman yanıma yedek kıyafet almam gerektiğini fark ettim sonuçta küçük bir çocuktu her an üstünü kirletebilir, ıslatabilir ya da terleyebilirdi. Masada ki mendille sırtını biraz kurulayıp terini almaya çalıştım. Neyse ki çok terlememişti. Kızım hızlıca yemeğini yiyip koşarak tekrar aşağı indi. Bir süre daha oturduktan sonra yolumuzun da uzun olduğunu düşünerekten hesabı ödeyip kalktım ve kızımın yanına indim. Kızım kendi yaşlarında bir erkek çocukla oynuyordu. Hayatım da ilk defa birini bu kadar kıskandığımı hissediyordum. Çocuğun yanına gidip kızımdan uzaklaştırmamak için kendimi zor tutuyordum. Okuduğum kitapların birinde çocuğunuzun karşı cinsle olan oyunlarını iletişimlerini inceleyin diyordu o yüzden uzaktan incelemeye devam ettim bu yaşlar cinselliğe merak açısından tehlikeliydi eğer öyle bir şey olursa bunu Duruyla konuşmalarını sağlamalıydım benden utanırdı. Bir süre beraber oynadıktan sonra çocuğun annesi çocuğu çağırdı. Rosayla önce birbirlerine sarıldılar sonra dudaktan öpüştüler. Bunu bekliyordum o yüzden şaşırmadım İngiltere de böyle şeyler daha normal karşılanıyordu çocuklar arasında o yüzden şimdilik görmemiş gibi yapacak ama en kısa sürede Duru'ya haber verecektim. Bir şey olmamış gibi kızımın yanına gidip hadi gidelim kızım dedim. Yorulmuş olmalı ki başıyla onaylayarak benle geldi ve arabaya binip eve doğru gitmeye başladık.
Hikayemi okuyup yorum yapan @burnev ,@transletreader , @BuKReM17 ve @htcnrpkr 'a teşekkür ederim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgi Terapisi
Художественная прозаYeni bulduğu küçük kızıyla ne yapacağını bilmeyen Alaz ve onun yardımına koşan çocuk psikologu Duru ikisi içinde psikolog olmaktan ileri gidebilecek mi??