Boş sokakta yankılanan kahkaha sesi o kadar güzeldi ki eğer Tanrı'ya yakın olmak için ölmem gerekiyorsa bunu yapmaya kesinlikle hazırım.Sonunda gülmeyi bırakıp biçimli dudaklarını konuşmak için açtı.
"Tanrı..ah~peki sen öyle diyorsan.."uzun ve şekilli parmağını havaya kaldırdı "ama ben onun yerinde olsaydım sana epey kızardım."
"Ha?"
"Tanrı olmak için fazla güçsüzüm ufaklık her ne kadar ondan hoşlanmasam da ona karşı saygısızlık yapmamalısın..her neyse anlaşmayı kabul ediyor musun ?"
Anlaşma? Doğru ya sonunda dualarımın gerçekleşmesi için Tanrı bana bir fırsat sundu bir an önce bir kiliseye gidip beni affetmesi için günlerce dua etmem lazım. Ama..bu adam biraz önce 'ondan hoşlanmadığını' söyledi yani bu adamı Tanrı göndermiş olamaz. O zaman kim bu ?
"Sen..kimsin ?"
bu soruyu sonunda sorduğum için kendimi tebrik ediyorum. Yumuşak bakışları birden sertleşti. Yanlış bişey demiş olamam değil mi ?
"Kim olduğumun bir önemi var mı?"
"Ş-şey aniden ortaya çıkıp bana böylesine bir anlaşma sunuyorsunuz ayrıca doğru söylediğinizi nerden bileceğim sonuçta sizin bir sahtekâr olma ihtimaliniz çok yüksek."
"Bunu 2 dakika önce bana 'Tanrı' diyen kişi mi söylüyor?"
"O ikisi farklı bi kere"
"Neyse ne kabul ediyor musun etmiyor musun ?"
Tamda bu anda arkamı dönüp gitmem gerekirken yine aklım bedenimden ayrılarak kendi kendine hareket ederek kim olduğunu bilmediğim kişinin uzatmış olduğu kağıdı aldı ve imza attı.
"Iyi de bu hayatıma yön verme işi nasıl olacak ? Yani bu anlaşmanın benim hayatımla bağlantısı nasıl olacak ?"
"Güzel soru.." elimden aldığı kağıdı özenle katlayıp cebine koyduktan sonra devam etti.
"Anlaşma şartlarını daha sonra konuşmak için çok zamanımız olacak şimdilik sadece şunu bilmen yeter anlaşma karşılıklı tarafların onayı olmadan feshedilemez ve her anlaşma kuralı hayati önem taşır..anladın mı ?"
'hayati' kelimesini vurgulayarak söylemesi canımı sıksa da şimdi konumuz bu değil. Az önce anlaşma şartlarını konuşmak için vaktimiz olduğunu söyledi yani bu daha çok görüşeceğimiz anlamına mı geliyor? Tanrım seni seviyorum. Az önce bana ne dediğini bilmeden cevap verdim.
"E-evet."
Gülümsedi. Tanrım gülümseyince harika görünuyor.
"Güzel..o zaman daha sonra görüşmek dileğiyle."
Gitmek için arkasını döndüğünde nerden geldiğini anlamadığım bir cesaretle kolunu tuttum.
"Şey..isminiz ne?"
Kısa süren sessizliğin ardından kadifemsi sesiyle konuştuğunda bu adam sayesinde Tanrının ne kadar harika olduğunu bir kez daha anladım.
"Kim Taehyung"
Kafamı kaldırdığımda Taehyung'un kaybolmuş olduğunu gördüm. Nereye kaybolmuş olabilir ki ? Ama asıl tuhaf olan Taehyungla birlikte etraftaki karlar da kaybolmuştu. Kış gününü aratmayan soğuk havaysa yerini asfalti bile eritecek sıcaklığa ulaşmıştı.
Bu olayı daha sonra etraflıca düşünmek adına erteledikten sonra üzerimi değiştirmek için evin yolunu tutum.
Hay gays yazım veya noktalama hatalarım varsa kusura bakmayım dil bilgisiyle pek aram yoktur ehueheu umarım beğenirsiniz yorumlarinizi ve oylarinizi eksik etmeyin tşk:')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Write Your Own Story
FanfictionTanrım biliyorum hayatımızla ilgili kararları sen veriyorsun ve buna karışmak çok yanlış ama lütfen sana yalvarıyorum kendi hayatıma yön vermeme izin ver ya da en azindan onu daha katlanılabilir yapmama yardım et AMEN! 5 yıl boyunca her gece olduğu...