İnsan, olmaktan korktuğu kişi haline gelmesi kaçınılmazdır. Kötü bir rol model olan ebeveynler, geçmişte hasarlı anılar yaratmış en yakın arkadaşlar, eski sevgililer veya sadece içerisinde bastırılmış tüm duygular. Bir gün ortaya çıkar ve kişinin kendisini kandırarak oluşturduğu tüm duyguların önüne geçerdi. Korkular, her defasında zayıf insanoğlunun kendisine yarattığı yanılsamaların üstesinden gelirdi. Kaçtığı her şey er ya da geç onu saklandığı yerde bulurdu.
22 Haziran 2017
Louis, o gece kendisine verilen mahallede tuttuğu nöbetin 'atıştırma' bölümündeydi. Mahallenin başında ki restorandan aldığı hamburgerinden bir ısırık alacakken cama tıklatılmasıyla yerinde sıçramış ve hamburgerinin içerisindeki mayoneze bulanmış turşu ve birkaç marulu üniformasına düşürmüştü. Lanet ederek önce arabanın camını yarıya kadar indirdi.
Cam aşağıya doğru kayarken arkasındaki genç yüz gittikçe belirginleşiyordu.
"İyi akşamlar, polis bey." Arabanın camına doğru eğilmiş çocuk, bu soğuk Londra akşamında başında kısa saçlarını tutan güneş gözlüğüyle son derece tezatlık içerisindeydi. "İyi akşamlar, beyfendi."
Çocuğun gözleri arabanın ve Louis'nin üzerinde gezerken Louis, üniformasında ki tenine değmeye başlamış ıslaklığı unutmuştu. Kendisine olan bakışları yanlış algıladı. "Aç mısınız? Fazladan menüm var. İsterseniz sizinle paylaşabilirim."
Ne diyebilirdi ki? Louis, okul hayatı boyunca her zaman yardımseverliğiyle tanınmış biri olmuştu. Bu mesleği de insanlara yardım etmek için seçmişti, kolayca fantezi eşyaları satan dükkanlardan alacabileceği ürünler veya silah tutmak günlük bir olay haline geldiği için seçmemişti.
"Hayır, aslında sizi rahatsız etmemin sebebi başkaydı, polis bey."
Louis, ikinci kere kullanılan hitap şekliyle bir süre düşündü. Acaba karşısındaki çocuk da polisleri lanetleyen kişilerden biri miydi?
"Tam olarak şuydu; aşağı mahalle de beş dakika önce bir hırsızlık yaşandı ve bu gerçekleşirken siz burada oturmuş hamburgerinizi yiyordunuz."
Louis'nin yüzündeki samimi gülümsemesi, karşısındaki çocuğun alaycı yüzünü gördükten sonra değişti.
"Ah, bu gerçekten üzücü bir durum. Pardon beyfendi telefon kullanıyor musunuz?"
Genç adamın elleri uzun kabanının ceplerine girerken omuzlarını silkelemişti. "Hayır, benlik değil."
"Yakınlarda bir telefon kulübesi falan?" Louis, şansını denedi.
"Evet, olayları evin karşısından izlerken yan tarafım da bir telefon kulübesi mevcuttu. Üzerinde birkaç penis çizimi ve-"
Louis, çocuğun konuşmasını sert bir şekilde böldü. "Öyleyse vatandaşlık görevinizi yerine getirip olayı polise bildirseydiniz, beyfendi."
"Üzülerek belirtiyorum ki tanık olduğum on sekiz hırsızlık ve gerçekleştirdiğim on yedi hırsızlık için vatandaşlık görevimi hiçe saymış bulunuyorum." Louis, duyduklarıyla silahına sarılmıştı. Polis arabasının camına doğru eğilmiş ve elleri rahat bir şekilde uzun kabanının ceplerinde duran çocuk, bunu gördüğünde gülümsedi. Fakat bu gülümsemenin kaybolması çok hızlıydı.
"Beni tutuklamaya mı çalışacaksınız, polis bey? Lütfen, kendinizi yormayın, ben sizi bulacağım. İyi akşamlar, Louis Tomlinson."
Louis yan koltukta kartonundan çıkmış patateslerin arasında ki silahını alıp arabadan indiğinde az önce karşısında dikilen çocuk çoktan sokak lambalarının cılız ışığı arasından sıyrılıp sokağın karanlığına karışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Staying Till The End
FanfictionLouis bir polis ve Harry kendi karmasını kendi yaratıyor.