Bir ürpertiyle uyandım.Kolumdaki saate baktım 7 ye geliyordu.Oda buz gibiydi yataktan çıkıp peteğe baktım sönmüştü.Elektrikler gitmişti yine camdan dışarı baktım geceden başlayan kar yağışı hızını arttırarak yağmaya devam ediyordu yerde nerden baksan 20-25 cm kar vardı. Bir Allahın kulu yoktu dışarda tek tük ayak izleri vardı oda karın şiddetiyle kaybolmaya başlamıştı.Tekrar yatağa girdim yorganı kafama kadar çektim ama soğuktan uykum kaçmıştı. Bi ara gözüm takvime takıldı 1 Şubat tı bugün yani doğum günümdü.Bu yaşıma kadar hiç doğum günü kutlamadım bundan sonrada kutlamam herhalde nedenini sorarsanız bir nedeni yok. Annem anlatırdı hep yine böyle bir karlı kış gününde doğmuşum ondan mıdır bilmem kışı hiç sevmem. O kadar çok kar yağmış ki ne hastaneye götürebilmişler ne de ebe gelebilmiş rahmetli babaannemle amcamın hanımı sayesinde dünya ya gelmişim. Zor bir doğum olmuş annem için 4 çocuğun ardından 5.ve son tekne kazıntısı olarak ben doğmuşum.Doğumum gibi sonraki günlerde zor geçmiş benim için baya küçük ve çelimsiz doğmuşum en son hastanalıp havale geçirdiğimde(tabi bunu hastanede öğreniyorlar) 40 günlükmüşüm. Babam o zamanlar kahve işlettiğinden bizlere pek zaman ayıramazmış gece yarısı gelirmiş çoğu zaman eve.Beni yine zor yetiştirmişler hastaneye yolda bir ara cansız kalmışım hastanede doktorlar başımda pervane tekrar beni hayata döndürmüşler serum iğne verebilmek için hep vucudumun heryerini delikdeşik etmişler hala izlerini taşıyorum. Cansız olarak gittiğim hastaneye 2.kez gelip çıkmışım tabi baya hastanede yatarak.
İki katlı kelpiç bir evde yaşıyorduk üst katta amcamlar ve dedemler alt katta biz,aslında bizim oturduğumuz ev ev olarak kullanılmıyormuş o zamanlar bir tarafı odunluk bir tarafı kışlık yazlık erzakların konulduğu ardiye gibi kullanılıyormuş. Babam evlenince orası tadilat yapılarak ev haline getirilmiş.Bizim ev yukarı kattan bir hayli küçüktü.Yıllarca o küçük evde yaşadık kış günlerinde 5 kardeş bir odada tıkış tıkış yatarak büyüdük.Ne benim nede abilerim ve ablalarımın ayrı odası olmamıştı bir misafir geldiği zaman tek odada tıkış tıkış oturuldu. Annem sürekli babama yeter artık yıllarca bu küçücük virane evde oturdum misafir çağırsam oturtacak yer yok bıktım artık doğru dürüst geniş bir eve gidelim demesine rağmen babam dedemleri kıramadığından o evde yaşamaya devam ettik. Kapıyı açıp içeri girdiğinizde sizi küçük bir salon karşılıyor sağ tarafda annemlerin yatak odası onun yanında yine küçük bir misafir odası onun karşısında oturma odası onun yanında mutfak vardı.Salonda bir çekyat misafir odasında 2 çekyat zor sığmıştı oturma odasında ise tahtadan üstünde döşek olan somya denilen babamların yaptığı oturak vardı diğer tarafda yer minderleri seriliydi tuvalet ve banyoda dışardaydı. Amcamlar üst katta dedemler ve 4 çocuğuyla (1 tane daha sonradan olacaktı)yaşıyorlardı.Ne zaman amcamlara çıksam bizim eve gidesim gelmiyordu geniş ferah bi salon büyük bir oturma odası kocaman bi mutfak adeta orası bana saray gibi geliyordu. Birgün çocuk aklımla yengeme birazda siz aşağıda oturun biz burada kalalım dediğimde babannemin suratıma attığı tokatla neye uğradığımı şaşırdım.Bunları sana ananmı öğretiyor gelip burda söylemen için diyerek bir de popoma vurdu. Allah rahmet eylesin babaannem çok aksi bir kadınmış,ağlayarak eve indiğimde annem neden ağladığımı sorduğumda oyuncak istedim vermediler ondan ağlıyorum dedim.Babannemle hatırladığım tek ve en kötü anım oydu çocuk aklımla keşke ölsede birazda biz yukarda yaşacak derdim. Zaten hayal meyal hatırlıyorum babaannemi aslında bizleri çok severmiş de sevgisini belli etmezmiş öyle söylerdi annem.Ben 6 yaşındayken ölmüş babaannem ölümünü pek hatırlamam tek hatırladığım şey ev biranda kalabalıklaştı herkes ağlamaya başladığı, oda kapısı açılınca çekyata boyluboyunca uzanmış beyaz çarşaf serilmiş üstünde de bıçak olan birisinin yattığını görmüştüm kolumdan birisinin tutup çekerek dışarıya çıkarıldığımı hatırlıyorum. Daha sonra komşu çocuğunun söylemesiyle anladım babaannemin öldüğünü.Orada boyluboyunca yatan kişi babaannem miş meğer, hep kendimi suçladım benim yüzümden öldü ben ölmesini istemeseydim ölmezdi diye.
YOU ARE READING
YAŞANMIŞ YILLAR
General FictionAcısıyla tatlısıyla yaşanmış yarım asıra yaklaşan yılların öyküsü