Saatin alarmı ile uyandım saat 9 olmuştu.Elektrikler gelmiş içerisi ısınmıştı.Tekrar yataktan çıkıp dışarı baktım karın şiddeti azalmış fakat hala yağmaya devam ediyordu.İnsanlar kardan düşe kalka işlerine gitmeye çabalıyorlardı dükkanlarda yavaş yavaş açılmaya başlamıştı.İyiki bugün izinliydim hiç çekilmezdi bu soğukda karda işe gitmek.
Bugün annemi arayacaktım rahatsızdı bişeyim yok diyor ama ben biliyorum beni üzmemek için yalan söylediğini.Canım annem babamla görücü usulu evlenmişler şimdiki gibi nerde gezip tozmak topu topu 2 kez gördüm babanı 3.görüşümde de evlendik derdi.Babamda ilk görüşde sevmiş annemi yani severek evlenmişler.
Annem: -O zaman nerde böyle araba bolluğu at sırtında getirdi baban beni eve der gülerdi. Babam amcamla beraber yıllarca baba mesleği olan sobacılık yapmış.Evlendikten 6-7 sene sonra babam ayrılmış amcamdan, kahve işletmeye başlamış.Bir diğer amcam serbest çalışıyormuş o zamanlar birde halam vardı.
Kısa bir süre sonra ilk çocukları abim Hami doğmuş onun ardından ablam Aylin onu diğer ablam Şenay sonrada diğer abim Murat doğmuş.En son da ben dünyaya gelmişim peşpeşe doğumlar annemi yıpratmış haliyle çocukların bakımı yazları bahçe işi ve hayvanlar annem size doğru dürüst bakamadım hiç düşe kalka büyüdünüz işde der. Aylin ablam Şenay ablamı büyütmüş sonra ikiside Murat abimi büyütmüşler.Annem üstüne üstlük bide gider annannemlerin bahçesinde çalışırmış kendine hiç acımadan.Babam uzunca yıllar kahvecilik yapmış sonrada kendine ufak bi bakkal dükkanı açmış.Babam: - Abinle ablaların sabah kalkar kalkmaz ceplerimi ararlar çikolata şeker ne bulurlarsa alırlardı ondan sonra okula giderlerdi,diye anlatırdı. Babaannemin ölümüne herkez üzülmüştü özellikle dedem daha çok üzülmüştü hayat arkadaşını kaybetmişti.Gözleri az görürdü dedemin beyaz sakallı ton ton dedem benim bastonla yürürdü bir sabah uyandığında tamamen gözleri kapanmıştı doktora götürdüler ama az gören gözleri bir daha açılmadı hiç.Göz tansiyonundan kapanmış demiş doktorlar birden yükselince tansiyon damarları patlatmış yaklaşık 10 seneye yakın bu şekilde yaşadı dedem.Havalar ısınmaya başlar başlamaz dedem hep bahçede otururdu akşama kadar babamlar oturması için ona sedir yapmışlar.Yengemler çoğu zamanda annem yemek verirdi dedeme kimseye yük olmak istemezdi yemeğini kendisi yerdi hep bazen yemek yerken onu izlerdim bir damla bile üstüne dökmezdi hiç.Hergün ablama o günün takvimini satır satır okuturdu benim görevimde ilaçlarını vermekti çok seviyordum dedemi.
Birgün hiç unutmuyorum annem yine annannemlere yardıma gittiği birgün yengeme dedemin yemeğini vermesini söylemesine rağmen onlarda vermeyince dedem biz gelene kadar aç kalmış o gün öyle çok üzüldüm ki dedeme sarılıp ağlamamak için zor tuttum kendimi eve geldiğimde annemide ağlarken gördüm.Amcamlara çıktığım bi gün kapıdayken içeri girecekken yengemin dedeme söylendiğini duydum. _Bıktım artık senden ölmedinki kurtulalım senin yüzünden hiçbişey yapamaz olduk kör oldun iyice başımıza kaldın.O sözleri duyunca tabi içeri giremedim hemen aşağıya indim çok üzülmüştüm üstüne birde kızı aşağıya indirince onunda söylenip bir tanede vurduğunu görünce gözümden yaşlar süzüldü hıçkıra hıçkıra ağlamak istedim bırakın dedemi ben bakarım ona demek geldi içimden eziyet ede ede merdivenlerden indirdi sonra beni görünce bıraktı ben götürdüm dedemi sedire kadar gözünden süzülen yaşları beyaz sakalında kayboluyordu bunları haketmiyordu dedem bana beni seviyorsan kimseye söylemeyeceksin gördüklerini ama ben anneme babama amcama bağıra bağıra haykırmak istiyordum yengemin söylediklerini kızının yaptıklarını ama yapamadım dedemi düşündüm söz vermiştim ona daha fazla eziyet etmelerinden korktum.O günü asla unutmadım .Amcam çok katıydı babam ölene kadar benim yanımda kalacak kimseye vermem derdi zaten dedemde hep yukarıya alışmıştı heryeri bildiği için orda daha rahat ediyordu. Amcamın 2 oğlu 1 kızı vardı sonradan bir kız ve bir oğlu daha olacaktı.Büyük oğlu üniversitede okuyordu diğer oğlu dükkanda kendine yardım ediyordu kızı ise okumamış evde oturuyordu küçükken ekmek ocağının ateşine düşerek yüzünün ve kollarının belli bölümleri yanmış suratında ve kollarında kocaman benler oluşmuştu sinirli hali hayata küsüşü bu yüzdendi.
Ben ortaokula giderken dedem öldü.Babaannemden daha çok hatırlıyordum dedemi okuldan geldiğim birgün yine kalabalık vardı evde deden öldü dedi annem hıçkıra hıçkıra ağladım daha sabah görmüştüm elini öpmüştüm kalp krizi almış dedemi bizden içimden yengeme dedem öldü işde rahata kavuştun demek geldi ama diyemedim.
YOU ARE READING
YAŞANMIŞ YILLAR
Ficción GeneralAcısıyla tatlısıyla yaşanmış yarım asıra yaklaşan yılların öyküsü