Çölleşmiş Dönem [1]

[Kitap 7] Bölüm 20: Siyah-Beyaz Üniversite Öğrencisi

Mağaraların girişindeki altı Primal Daoist kahkahalar atarak kükreyerek kahkahalar atıyordu. "Hahahaha ... bu Ji Ning gerçekten zorlu. O, bir Dao Etki Alanıyla ilgili bilgi sahibi olan biri olarak üne kavuşuyor. Bu kılıç oluşturma tekniği ... bunu hiç duymamıştım, açıkça son derece karmaşık ve güçlü bir kılıç oluşumu. Yedi yüzü aşkın kılıcı kontrol edebilmek için ... ruhuna ve kavrayış seviyesine koyması gereken talepler kesinlikle son derece yüksektir. "

Kısa, tombul yaşlı adam başını iki yana salladı. "Erken bir aşama olan Zifu Disciple Ki Refiner, Zifu seviyesindeki Bloodrinker Bladask'ı kendi kılıç oluşumunu engellemek için serbest bırakmaya zorladı. Bladask'ın bundan sonra da kalması için bir yüzü yoktu ve bu yüzden hemen ayrıldı. "

"Sağ. Müthiş."

"Açıkçası mağaradan yeni bir şey tahsil edebilirdi, ancak koruyucu müridi gönüllü olarak geri çekilmek zorunda bırakmak için savaşarak birebir kavga etmede ısrarcıydı."

Bu Primal Taocular hepsi övgü ile iç çekti. Doğal olarak, hepsi böylesine müthiş bir öğrenci beğenisini aldı. Bu, Siyah-Beyazlı Üniversitesinin iktidarda bir daha yükselmesi anlamına geliyordu. Yüzyıllar sonra, belki de Kara-Beyaz Üniversite, yine de müthiş bir Ölümsüz üretirdi.

"Ona iyi rehberlik ve vesayet sağlamalıyız. Bu Ji Ning Ölümsüz olma potansiyeline sahip, "dedi siyah saçlı, orta yaşlı bir adam. Beyaz saçlı kadın başını salladı. "Gerçekten de, ona doğru yönlendirilmelidir. Pampered olamaz; Eğer bu cilasız yeşim taşını mahvedersek, bu çok büyük bir israf olacaktır "dedi.

Tutyagi, kendi başına bir sanattır. Doğrulara doğal olarak küstahça ve gurur verildi ve Ölümsüzler yolu üç felaket ve dokuz sıkıntıdan ibaretti. Savaşın ortasında büyüyen biri vardı, kimseyle kin kurmaktan kaçınmanın hiçbir yolu yoktu. Bütün bunlar muhtemelen bir dehanın ortadan kaybolmasına neden olabilir!

.......

Ning, dağın tepesine doğru ilerleyerek teknesinin üstüne çıktı. "Toplam sekiz kişi davaya gitti. Kaç kişi geçti merak ediyorum. "Ning orada beklemeye devam etti. "Acaba Mu Northson geçmeyi başarmış mıydı yoksa başaramayacak mıydı?" Diğerlerinin yanı sıra Ning'in konuştuğu tek kişi Northson'dı ve onun için oldukça iyi bir izlenim vardı.

Swoosh!

Uzaktan, bir ışık ışını Ning'e doğru uçtu ve onu başka bir ışık ışını izledi.

"Hey, biri geçti mi? Hangi mağara bu? O mağarayı hangisi dost öğrencilerimizden koruyordu? "

Ning mesafeye baktı. Siyah-Beyaz Kolej öğrencisinin görünümünü zorlukla ortaya koyabilirdi. O öğrenci Ning'e birkaç merak göz attı, sonra ayrıldı.

Birkaç dakika sonra. Whoooosh. O uzak ışın ışını fırladı; Bir Azure Dragon yapısıydı. "Mu Northson" Ning şaşkındı, sonra derhal ellerini sıktı. "Tebrikler, kutlu olsun."

"Sana, aynı sana da." Beyaz-cekici gençlik Northson inip inip duruyordu, yüzü sevinçle doluydu. "Kardeşim Ji Ning, gerçekten çok zorlanıyorsun. Neredeyse yenildim, ama nihayet mağaralarından kurtulmayı başardım. Fakat sen daha da zordaydın; Bunu çok hızlı yaptın. "

Ning konuştuğu gibi Northson'dan gelen yankıları hissedebilirdi. Gözleri de heyecanla doluydu. "Başarı. Nihayet Black-White College'ın öğrencisi oldum. Annem öğrenirse, kesinlikle çok mutlu olacak "dedi.

"Doğru" Ning başını salladı, bakışları uzaklaştı. Kendi annesi Black-White College'ın öğrencisi olduğunu bilseydi kesinlikle da gurur duyardı.