Aşka Yenilmek

PARDON?!

Bence ben insan olmasaydım kesinlikle bukalemun olurdum. Evet! Baksana bir sabah uyanıyorum adım Eylem, akşam uyuyorum bu sefer adım Eylül. Hafta başı ölüm haberimi okuyorum, hafta sonu yeni kimliğimi alıyordum. Yaptığım işten hep memnundum, hep gurur duydum. Ne kadar tehlikeli olduğunun da hep farkındayım. Ama sonlar anladım benim işimden daha tehlikeli şeylerin olduğunu. İnsanın canını da yakar, canını da alır cinsten bir şey olduğunu öğrenmiştim. İlk başlarda farketmeyeceğimiz ama sonra gözardı edemeyeceğimiz bir şey. Aşk..

Yenilmekten korktuğum tek şavaştı aşk. Karşısında pek bir çözümüm olmayan, istihbaratçı olsam bile hakkında hiç bir bilgim, tecrübem olmayan tek şeydi aşk. Ülkemden aldığım bir bilgi ile yolu çıkmıştım, Türkiye'ye dönmüştüm. Yeni bir görevim, sorumluluğum vardır. İsmi Haluk Bilgin olan, sosyetenin yardım gecelerinden tanıdığı ama aslında çok farklı karakterlerde, başka niyetleri olan şerefsizden başkası değildi. Zaten bu yüzden kendine teröristler arasında Hayalet deniyordu.

Fethi'den

Gecenin bir yarısı hazırlanıp Harekat Merkezinde Erdem Yarbayın bizi beklediği haberiyle uyandırılmıştık. Mücahitin postallarını bile çıkarmadığını düşünecek olursak ilk hazırlanan kişi olmasına şaşmamalı. Bu arada benim adım Fethi çok şey etmeyin.

"Ekranda gördüğünüz adamın asıl adı Haluk." böyle terörist mi olur ya? Nur yüzlü teröristi de ilk kez görüyorum.

"Vay lavuk! Bu mu Hayalet dedikleri adam." Mücahitin kendini tutamayıp zangır zungur konuya girmesiyle böyle bir göz işareti, hafif öksürmeler havada uçuşmaya başladı. Adam heyecanını hiç bir şekilde bastıramıyor ki.

"Mücahit!" yaptığımız bunca şeyi anlamayan Mücahit'e Yuvuz komutan küçük bir uyarıda bulundu. Ama konu Mücahit ise uyarının büyüğü küçüğü farketmez.

"Kılığı öyle ama Komutanım resmen lavuk kılığı var adamda." belki de en iyi Mücahit'i kendi haline bırakmak lazımdı. Baksanıza susmuyor.

"Adam sosyetik. Hemen hemen her vakfın toplantısına gidiyor. Saygı duyulan bir isim olmuş Haluk Bilgin." Yasin haftalardır adamın peşindeydi. Sonunda bilgiyi aldığı için nasıl mutlu surata bak.

"İstanbul beyefendisi imajı iyi fikirmiş gerçekten." dedim.

"Adamın terörle iş birliğini kanıtlayacak hiç bir şey yok elimizde." ohh ohh Ateş'in de dilinden bal damlıyor yine.

"Ama sağlam istihbarat aldık 1 hafta içinde Derman'la bir görüşme yapacak."

"Öyleyse vakti geldiğinde ikisini de paket ederiz." dedi Zafer komutanım..

"Bir taşla iki kuş hesabı." Feyzullah nasıl bomba imha ediyor ya? Şu surata bak adam uykusundan uyandırmaya kıyamaz. Ne diyorum ben ya?

"O kuşları kafese kapatmak zor olucaktır tedbirsiz gelmezler." Hafız yine mantığını konuşturuyordu.

"Gizli görev düzenliyoruz o zaman.
Timden kimler gidiyor komutanım?" diye sordu Yasin.

"Atılgan ruhlu olduğumu biliyorsunuzdur fakat sosyetik yerler bana göre değil uykum geliyor benim oralarda." tahmin edersiniz ki bunu Mücahit söylemişti.

"Ona ne şüphe. Komutanım adamlar bu 1 hafta sürecinde ne zaman gürüşecek belli değil." dedi Ateş.

"Başka çare yok beyler bu istihbaratı değerlendirmek zorundayız."

"Dikkat çekmemek için böyle yer seçtikleri belli ama Hafız haklı tedbirsiz gelmezler."

"Şöyleki komutanım mekanın bir çoğu sivilse bir çoğuda kendi adamları. Garsonların bir kısmı, güvenlikten 2 kişi yani böyle şeyler belirliyorlar olası durum için." dedi Yasin