ZORBA

16 15 2
                                    

Dışarısı çok sıcaktı biraz hava almak için dışarı çıkmıştım. Zehra da dışarıdaydı su ünlü olan çocuğun arkadaşına yaklaşmaya çalışıyordu çocuk ise ondan kaçmak için elinden geleni yapıyordu ama Zehra'dan kurtulmak ne mümkün. Çocuğa gülmekten artık ağzı botoks yaptırmış gibiydi bir türlü normal durmuyordu. Çocuğu kurtarmak için Zehrayı yanıma çağırdım. İlk önce duymamazlıktan geldi ama sonra gelmek zorunda kaldı. Benim yanıma geldiğinde ağzı düzelmişti. Zehra'ya o çocuğun ünlü olduğunu söyledim ve direk van cevap olarak

-Ne? Desene eniştem ünlü

-Zehra doğru düzgün konuş ne eniştesi bir daha böyle konuşursan...

-Ee bir daha böyle konuşursam döver misin?

-Evet gerekirse onu da yaparım.

-İyi tamam bir daha enişteme enişte demem.

-Zehra!!!

İşin en acayipide çocuğun isminin Burak olduğunu yeni öğrenmemdi. Kabul etmek lâzım ismi çok havalı ve çok güzeldi. Bizim karşı komşu oğullarını sonunda evlenmiş buna çok sevindim ama işin kötü yanı da vardı ev sahibi olduğu için biz evden çıkaracaktı. Kadın bizi oğullarına alamadı diye böyle yapmıştı. Buna hiç hakkı yoktu. Ama ev sahibi değilimi o zaman herşeye hakkı oluyor. Şu an yapacağımız tek şey Zehra ile birlikte
ev aramaktı.
Sabah erkenden kalkıp hem okul için hem de ev aramaktı için hazırlandık. Tam bir hafta süremiz var, bir hafta içinde ev bulduk bulduk bulamassak yeni evimiz sokaklar olacak. Zehra 'ya dönüp ona kızdım :

- Kadının oğluyla niye evlenmedin ki bak şimdi evlenmiş olsaydın evden atılmayacaktık.

- Ne saçmalıyorsun ya sen madem evden atılmayı istemiyordun sen evlenseydin ya.

- Şaka yapıyorum canım alınma hemen.

- Şaka o kadar komikti ki komikliğini cümlelere sığdıramıyorum. Şuan sana söyleyeceğim tek şey ha ha ha...

Şimdi gülüyoruz ama durumumuz içler acısı. Evi daha hızlı bulabilmek için ayrı yerlere gittik. Ben yanlışlıkla çıkmaz sokağa girdim. Tam çıkacaktım ki arkamda üç tane iri adam belirdi. Onları görünce tüylerim diken diken olmuştu. Oradan çıkmak için ileriye doğru yürüdüm ama ben nereye doğru dönersem onlarda oraya doğru geliyordu. Ortadaki maymun gibi sırıtarak üzerime doğru geliyor bende ondan kaçmak için geri geri ilerliyordum. Malesef yol bitmişti. Yapacağım tek şey Allah'a sığınmak "Yarabbi sana sığınıyorum bana yardım et" dememeli bana doğru gelen adamın yere düşmesi bir oldu. Adam o kadar iriymis ki bütün ışığı kapatiyormus adam yere düşünce anladım ben de akşam oldu zannetmiştim. Kortugumdan gözüm kapalıydı açtığımda o vardı karşımda ünlü olan çocuk. Şimdi fark ettim de onun adı ne? Sürekli çocuğa o diye sesleniyorum. Acaba niye ilk tanıştığımda sormadım? Saçma.

- Sen o adamı nasıl yere düşürdü n? O adam senin on katın

- Soru sormayı bırakta buradan gitmemiz lazım ve çabucak.

Elimden tuttu ve iki adamı arasından geçtik. Nasıl geçtik derseniz onları dövmedi daha doğrusu dövemedi. Onları bir sağ bir sol yaptı arasından geçirdi beni. Beni arabanın içine itti. O iter itmez ben geri çıktım. Bana ters ters bakarak

- Niye binmiyorsun adamlar geliyor?

- Ben bu arabaya binemem

- Şimdi gurur yapma zamanı mı bin şu arabaya!!!

- Birincisi sen bana emir vermessin

- Tamam özür dilerim ama bin şu arabaya adamlar geliyor.

- Tamam ya ikincisi de ben gurur yapmıyorum içerde böcek var.

- Sen arabaya binmessen binme ben arabaya binip kaçıyorum.

Adamlar bize çok yaklaşmıştı o da arabaya bindi.

- Şeyy beyfendi ben arabaya binmeye karar verdim.

- Adım Burak

- Ben salak zannettim biliyordum.

- Biliyormuydun gerçekten mi ?

- Yok bilmiyordum

- O zaman ukalalık yapmada bin şu arabaya

Ara ya bindim o da yanıma oturdu. Burak oturur oturmaz ona

- Zorba!! erkek milleti değil misiniz ham maddeniz odun.

Oradan doğru okula gittik. Ben okulun kapısında inmek istedim yanlış anlaşırız diye ama o beni indirmedi. Dedim ya işte ZORBA. Okulun bahçesinde indirdi beni. Ben ona ne bir özür ne de bir teşekkür ederim dedim. Doğru kantine gittim. Boş bir masa bulup oturdum. Niye kabrine geldiğimi bilmiyorum. Hemen kalkıp sınıfa doğru ilerledim. Yine Burağın sınıfının önünden geçeçektim. Tam ona görünmeden geçerken biri konumdan tuttu ve beni kendine doğru çekti. Çeker çekmez onun mavi gözleriyle karşı karşıya geldim. Tam işte o an kuş olup onun gökyüzü gözlerinde uçmak isterdim. Aklım başıma gelince kolum çekip ona :

- Ne yapıyorsun lan sen ?

- Lan derken ? Neyse bunu geçelim sana bir şey soracağım benimle çıkar mısın ?

- Tamam olur ,gel

Kolundan tutup okulun kapısına götürdüm ve ona:

- Şimdi bu kapıdan beraber çıkarsak çıkmış oluruz.

- Sen benimle dalga mi geçiyorsun? Ben sana dedim ki benimle sevgili ol. Düşün ben sana yani ünlü birisi sana çıkma teklifi ediyor ve sen onunla dalga geçiyorsun. Sen gercektende kendini beğenmiş birisin.

- Zorba

- Bir de hakaret ediyor ya

Tokat atmamak için kendi zor tutuyorum ama dayanamayacağım. Bir tane tokat gecirdim ve hemen oradan uzaklaştım. Zehrayı bulmak için kantine gittim. Zehra bir çay almış ayakta beni bekliyordu. Beni görünce yanıma geldi. Bir masaya oturduk Zehra alaycı bir şekilde elini alnıma koydu ve bana:

- Senin ateşin mi var?

- Yo

O an anlamıştım bu konunun nereye gideceğini. Ya herkes müslümanım diyor ama hiç dinine uygun davranmıyor. İslam dininde sevgili olmak diye bir şey yok. Bunları düşünürken Zehra çoktan gitmiş. Bende tam kalkarken Burak geldi bana:

- Oturabilirmiyim?

- Zaten ben kalkıyorum sen otur.

- Özür dilerim yaptığım şey yanlıştı

-Sonunda anladın şükür

- Ya ben senden özür diliyorum üstelik haklı olduğum halde senin yaptığın kabaliga bak ben senin bildiğin erkeklerden degilim ukala şey

- Daha önce de söylediğim gibi sen tam bir...

-  Zorbayım

Dedi ve gitti.

GADALARINI ALIRIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin