YANGIN

23 2 1
                                    

Ses bir anda kesildi. Telefonuma baktığımda kapanmış yani sarji bitmişti. Duman kokusu hala geliyordu. Yine kapıya yöneldim. Oturma odasının kapısını açtığımda yoğun bir duman yüzüme vurdu. Başım döndü ilk başta sonra bir iki adım derken gözüm karardı ve yere düştüm. Gözüm yavaş yavaş kapanırken kulağıma sesler geliyordu. En son duyduğum ses Buragin dı.

-Yağmur çık evden.

Uyandığımda başka bir yerdeyim . Etrafımda tanıdık kimse yok. Sadece sessiz bembeyaz bir boşluk var karşımda. Sonra biri bembeyaz boşluğun içinden çıkıyor. Gözleri gökyüzü gibi masmavi...
Yoksa beni almaya gelen bir melek miydi? Olmazdı çünkü bu insandı. Peki kimdi bu? Neden bu kadar tanıdık geliyor? Neden gözümü ondan alamıyorum?

Bembeyaz ışık birden kayboldu. Bana bakan o gözlerin ellerini tutarsam belki geri gelir o beyazlık. Ayağı kalktım ve hiç vakit kaybetmeden elini tuttum. Yeniden her yer beyaz oldu. Ama bu kez sadece biz yoktuk. Bir sürü insan vardı. Iki tane de tabut ve sessizlik. Herkes ağlıyor. Burası tanıdık, burası mezarlık. Evet evet mezarlık burası ama ölenler kim? Arkamı döndüm ve Ayşegül ve Zehra haykırarak agliyorlardi. Zehraya:

-Zehra kim öldü?

Zehra beni duymamış gibi ağlamaya devam ediyordu. Ayşegüle de sordum ama oda cevab vermiyordu. Artık dayanamayıp tabutlarin yanına gittim. Yavaşça bir tanesini açtım. Olamaz bu elini tuttuğum. Tabutun kapağını bir anda kapattım ve diğer tabuta koştum. Bu kez hizlica açtım. Keşke acmasaydim. Kendimi gördüm,kefene sarılmıştım...

Ağlamaya çalışıyorum ama gözümden bir tek damla bile yaş gelmedi. Yanıma gökyüzü gözlü çocuk geldi. Elimden tuttu ve bana gülümsedi. 

-Biz öldük.

-Şaka yapıyor olmasın yani bu

-Üzgünüm ama bu doğru.

-...

-Çok özür dilerim

(Burak ağlamaya baslar)

-Neden?

-O yangından kurtaramadım seni eğer kurtarsaydım sen yaşıyor olacaktın.

-Saçmalama bu senin elinde değil ama benim üzüntüm benim elimdeydi yani ben değiştire bilirdim.

Keşke tesettüre girseydim, namazlarımı kılsaydım ama yok bunların hiçbirini yapmadım. Burak elimden tuttu ve geçecek dedi. Sonra kolumda bir acı hissetim ama ben ölüyüm nasıl bir şey hissedebilirim ki  bu işte bir tuaflık var. Bir anda gözlerim kapandı ve açtığımda bir odadaydım. Burası hastane olmalı yani şimdi benim yaşadıklarım bir rüyamıydı? Hayır bu rüya degil,  bu bir uyarıydı. Kapı gıcırdamadısı  geldi kulağıma. Bir an yerimden sıçradım. İçeri iki hemşire girdi suratları  asıktı sanki çok kötü bir şey olmuştu.

-Geçmiş olsun.

Dedi bir tanesi. Bende daha saol bile demeden hemen onu sordum. İlk  cevab vermediler. Yoksa ona bir şey mi oldu yada bu hemşireler kimden bahsettiğimi anlamadı. Soruma cevabı vermeden dışarı çıktılar. Ama kapıyı açık bıraktılar. Dışardan ağlama sesleri geliyordu sonra bir tabut geçti. Olamaz o ölmemiştir,  Allah'ım ne olur ölmesin. Serumumu kopartıp doğru dışarı çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 14, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GADALARINI ALIRIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin