Hetalia X Reader Turkish/ Hetalia X Okuyucu Türkçe / Hetalia X Reader Türkçe

Prusya // Gilbert Beilschmidt |LEMON BÖLÜM|

Bir barda küçük çapta verilen konserde tek başına eğleniyordun. Ancak keyfin yerinde değildi. Buraya kafa dağıtmak için gelsenmiştin ancak aksine daha fazla başın ağrıyordu. Barın çıkışına doğru ilerlerken bir adamla çarpıştığınızda yere düştün, adam sana seslendi;

"Önüne dikkat etsene be!"

Ayağa kalkıp yüzünü parçalamak için hareketlendin,

"GERİZEKALI SEN BANA ÇARPTIN FARKINDAYSAN!"

Adamın yakasına yapıştığında seni geri itmeye çalıştı,

"Çek şu pis ellerini üzerimden! Hem suçlu hem de güçlü!"

Adamın saçını çekip üstüne çıkmaya çalıştığında ikiniz de yere yığıldınız, birkaç kişi sizi ayırmaya çalıştığında hala sözlü tartışma içindeydiniz,

"Seni şikayet edeceğim! Sen kim oluyorsun da saçımı çekiyorsun?!"

"KAFANI YERİNDEN KOPARTMADIĞIMA DUA ET SENİ PİSLİK HAYVAN!"

"BEN Mİ HAYVANIM! MAYMUN GİBİ KAFAMA TIRMANAN SENSİN LAN?!"(hehe gilbert lan demeyi bir türkten öğrenmiştir)

Güvenlik görevlileri tartışmanın uzadığını gördüğünde ikinizin de kolundan tutarak sizi dışarı attı, o sırada dışarıda hala birbirinize bakıyordunuz.

"Polise gidiyorum!"

"Cehennemin dibine git!"

"Seninle bulunacağım aynı ortam cehennemin dibi olur zaten!"

Derin bir nefes aldın ve orta parmak gösterdin.

"Polise giderken bunu da götür."

"Bence kalsın o sana lazım gibi gözüküyor."

Adam üstünü temizledi ve arkasını dönerek ilerledi. Arkasından küfür ettin ancak seni tınlamadı.

***

O hafta üniversitede kaldığın bazı dersler için özel ders alacaktın. Biyokimya dersin oldukça düşüktü ve bundan dolayı arkadaşın sana özel ders verebilecek birini bulmuştu. Sabah kahvaltını ettmiştin, bu öğlen sadece mesajlardan tanıdığın sana özel ders verecek adam ile bir kafede buluşacaktınız. Çantana defterini, kitaplarını ve kalemini koyduktan sonra hazırdın. Öğretmeninin adı Gilbert'tı, onun hakkında sadece bundan haberdardın.

Kafeye ulaşman yaklaşık bir saat sürmüştü ancak gecikmemiştin. Mesajda yazdığın gibi kafenin duvar kenarına geçtin, zaten duvar kenarında senden başk biri oturmuyordu. Kitaplarını çıkartıp masanın üstüne koyduktan birkaç dakika sonra kafanı gömdün ve bekledin. Bir süre sonra masaya biri oturdu ve omuzundan dürttü,

"Daha derse başlamadan uyunmaz ki."

Kafanı kaldırdığında büyük bir şok içine girdin, ikiniz de birbirinize bakıp "Demek sen ha!" Diye şaşırmıştınız.

"Böyle şansı sikeyim!"

Dedi Gilbert.

"İnanamıyorum! Sen özel ders verebilecek bir beyine sahip miydin!"

Gilbert göz devirdi,

"Benim sahip olduğumun kanıtı var ancak senin senenin en kolay dersinden kalacak kadar beyinsiz olduğun belli. Her neyse ne! Burda kavga istemiyorum, özel derste olsa şu an benim öğrencimsin ve ona göre davranacaksın."

Sandalyeden ayağa kalktın,

"Senden ders alacağıma sınıfta kalmayı yeğlerim."

Dediğinde Gilbert çenesini avuç içine dayadı ve alaycı bir şekilde sana baktı,