Güven Ve Korku

0 1 0
                                    

Tenefüs zili çalınca Ezgi beni sınıftakilerle tanıştırdı.
Ezgi: Azra bu Gaye sınıftaki en yakın arkadaşım.
Gaye: Naber Azra seninle iyi anlaşıcaz gibi geliyo.
Azra: iyim Gaye sen nasılsın
dedim ve kızlarla hep beraber gülüştük.

Tam o arada yanımıza bir kız geldi
"Bölüyorum ama ben Doğa" dedi.
"Bende Azra" dedim ve kız gülmeye başladı. Bizde onun gülmesiyle gülmeye başladık. Neden gülüyoruz bilmiyorum ama Doğa bayağı güler yüzlü bir kız ve bu bazen sinir bozucu olabiliyor.

Ezgi " Hadi kantine inip yemek yiyelim" dedi.
"Diğerleriyle tanışmayacakmıyız?" diye sordum. Kızlar gülerek;
"Tanışmana gerek yok." dediler. Hiç bir şey anlamadım ama yürümeye devam ettim.

Kantine indik, boş bulduğumuz masaya oturduk. Doğa kantinden yemekleri almaya gitti. O arada kızlarla konuşurken bir anda yine o sıcak kokuyu hissettim. Karnımı tutarak "Galiba açlıktan ölüyorum" dedim ve bunu biraz sesli söylemiş olabilirim. Çünkü kantinin yarısı bizim masaya baktı.
Gaye " Azra bağırmana gerek yok, seni doyuracaz" dedi ve kızlar güldü.

"Ne yapayım deminden beri böyle bayağı sıcacık ve çok güzel bir koku geliyo. Aslında bende anlamadım ama açım galiba o yüzden koku hissediyorum ve bu arada beni doyurmak pek mümkün değil." dedim ve kızlar 2. bir kahkaha attılar.

Derslere girip çıkıyoruz. Arkadaşlarımla bayağı iyi kaynaşmış durumdayız ama sınıfın geri kalanı özellikle erkekler dersle ilgileri yok , sadece derse girip tenefüslerde de bir grup dışarı çıkıyolardı. Kızlarda onlarla konuşmuyorlar yani sınıfta soğuk bir hava var. Burada neler olduğunu ilerki zamanlarda illaki öğrenirim diye düşünerek koyu düşüncelerimden kurtuldum.

Kızlar bana okulu gezdiriyorlardı. Dolaşırken gördüğüm kadarıyla çok havalı kişiler var. Hemde bayağı, kızlardan tut erkeklere kadar hepsinde ayrı bir hava var.

Tanışma, gezme aşaması derken son derside bitirdik. Dışarıda çok yağmur yağıyo eve nasıl gidicem bilmiyorum. Ama kesin çok ıslanıcam. Dışarı çıktık.

Ezgi "Azra istersen seni evine kadar götüreyim ha"
"Ezgi gerek yok ben kendim gidebilirim ve sen demeden diyim merak etme kaybolmam."

Ezgi ile gülerek ayrıldık. Ben hızlı yürüyorum, hızlı yürümeyi bırak resmen koşuyorum çünkü aşırı derecede yağmur yağıyo. Şu ana kadar her yerim ıslandı , saçlarım sırılsıklam oldu. Yane bu ne demek oluyor banyo yapmama gerek yok.

Karşıdan karşıya geçecem ama bir türlü yeşil ışık yanmadı ve sürekli arabalar su fırlatıyordu. Arabaların galiba bana garezi var. Arkalarından sesli sesli saydırıyorum. İnşallah beni biri duymamıştır.
Heleşükür yeşil ışık yandı karşıya hızlı hızlı geçiyodum ki tam o anda yanımdan biri geçerek omzuma çarptı sarsıldıktan sonra tam arkamı döndüm çarpan kişiye bağıracaktım ki o anda yumuşak kokuyu hissettim. Sanki tam o anda her şey durdu, yağmur damlaları teker teker ıslak bedenime çarpıyordu. Ben ise ona bakarak öylece yolun ortasında, sarı çizgilerin arasında durdum ve sanki kalbim anlam veremediğim bir güven ve bir o kadarda anlam veremediğim korkuyu çekiyordu. Acayip olan ise şu ki bu ilk kez oluyordu.

O Sokağa Kimse Girmedi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin