Hiç içmememe rağmen önümdeki biradan bir yudum aldım. Biraz midemi bulandırsada konuşmaya başladım. Kuzey de birasını içerken gözlerini benden ayırmıyordu. "Aşk ne demek Kuzey" diye sordum. Bi süre cevap vermedi. Derin bir nefes aldı ve "Aşk birşeyleri kaybedeceğini bilmene rağmen, gittiğin yoldan dönmemektir. Hiç sana gelmese bile ondan gidememektir. Onu bir kez görebilmek için binlerce kez kendinden vazgeçmektir. Elindeki biraya odaklanarak bunları anlatmasından onunda içinde bir yerlerde sakladığı, gün yüzüne çıkarmadığı sorunları olduğunu anlamıştım. Bu sefer bana döndü ve "Devam et bakalım" dedi. Başımı sallayarak devam ettim. "Ilk okulda üçüncü sınıfa giderken bir çocuğa aşık olduğumu zannetmiştim. Tabi çocuk bunu beşinci sınıfa giderken öğrendi ve birgün yanıma gelip "Sen ne kadar komiksin" dedi. Hiç bişey anlamadım sadece suratına baktım. Senin annen kardeşlerin bile seni sevmeyip okulun ortasında döverken gelmiş bana aşık olmuşsun dedi. O gün annemden, abimden yediğim dayaklara lanet okumuştum. Çünkü haklıydı. Onlar her zaman beni aşağılamış, dövüp sövmüş, ne kadar gereksiz olduğumu söylemişlerdi. O an çocuğa ağzımı açıp tek kelime etmedim edemedim. Çünkü ona karşı çıkabilecek bi cevabım yoktu. Annem her zaman benden nefret etmiş, abim sinirlenip her seferinde sinirini benden çıkarmıştı. Sırtımdan kemer eksik olmazdı. Babam bile bizden nefret etmiş, ben dört yaşındayken bir kadın için evi terk etmişti. Gittiği günden beridir tamı tamına on üç yıldır görmedim. Diğer günlerde aynı geçti hep. Hiçbir zaman evde huzurla yemek yiyemedik. Çok sağolsunlar birgün bile aksatmadan ne kadar nefret ettiklerini hep anlattılar. Çünkü erkek değildim. Işe yaramazın tekiydim. Geçen ayda beni kırk iki yaşındaki bir adamla evlendirmeye kalktılar. Evden kaçtım. Bi süre evin yakınındaki kuaförde saklandım. Iyi kadındı Selma Abla, kendiside dayaktan kaçmış yeni bir yaşam kurmuştu kendine. Benim tam tersimdi anlayacağın. Anladı halimden. Bir hafta önce onunda yanından ayrıldım. Her gün beni gördüğün uçurumun kenarında saatlerce oturdum. Ama bi türlü kendimi atmaya cesaret edemedim. Bugün de tam atlarken sen çıktın. Şimdiyse neden burda olduğumu ben bile bilmiyorum. Ama her zaman diyorum ki iyi ki o çocuğa aşık olmuşum. Çünkü en iyi hayat dersini o verdi bana. Kendime söyleyemediğim şeyleri yüzüme yüzüme vurdu." Sustum ve hala suratıma bakıyordu Kuzey. "Peki kelebek" dedi. " Seni yarın öldüreceğiz, simdi yat ve uyu" dedi. Kalktı tekrar üst kata çıktı. Bende oturduğum koltuğa uzandım. Biraz sonra bir örtü ve yastık verdi. Yavaşça kulağıma eğildi. Ve bugün son günün dedi. Bunu bilerek gözlerimi kapatt ve uykunun kollarına attîm kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANIM AZ BEKLETME
Teen FictionSon anda yetiştim ve onunkilerin yanında küçük kalan ellerimle elini tuttum. Kulağına yaklaşarak usulca zamanım az bekletme dedim. Gitti ve hala bekliyorum. En umutsuz olduğum anda karsıma çıkan adam, en zor zamanlarımda yanımda değildi . Onun için...