BÖLÜM 4-HUZUR UYKUSU

127 65 16
                                    

BU BÖLÜMDE ANLATIMIMI DEĞİŞTİRMEYE KARAR VERDİM BÖLÜMÜN YARISINI ESKİ ANLATIMIMLA YARISINI YENİ ANLATIMIMLA YAPTIM UMARIM BEĞENİRSİNİZ KEYİFLİ OKUMALAR :)

Orhan bey-Kuzey oğlum ne oldu sana ???

Tabi karşımın halini unutup direk karşılarına çıkmıştım...

Hemen kalkıp Ayşe teyze yanıma hızlı adımlarla yaklaşıp kaşıma baktı.İçimden de kaşımın halini unutup direk bahçeye daldığım için kendime kızıyordum.Ben bunları içimden geçirirken çekingenliğin verdiği hisle suratımı hafif yere eğdim Ayşe teyze aliyle suratımı yerden kaldırıp kaşıma baktı.

Ayşe Hanım-Kuzey anlatmayı düşünüyor musun?

Ben-Bir şey olmadı sadece maçta kaydım ve düştüm bu kadar.

Ayşe Hanım-Doğru söylediğine emin misin? Hiç düşme gibi durmuyoda.

Ardından Orhan Bey de kalkıp yanımıza geldi. Konuşmadan hafiften beni süzdü yani doğal olarak inanmadıkları yüzlerinden belli oluyordu. Ama kalkıp ilk günden sinirlerime hakim olamayıp kavga ettim diyemezdim çünkü bu iki insan bana bu hayatta sorgusuz bir şekilde güvenip sevgi gösteren ilk insanlardı onları ilk günden hayal kırıklığına uğratamazdım.

Orhan Bey-Kuzey doğru söylüyorsun dimi?

Ben-Evet Orhan amca cidden başka bir şey olmadı.

İnanmamışlardı ama hadi yedik tarzında bir bakış attıktan sonra Orhan bey sözüne devam etti.

Orhan Bey-İşte Kemal Bey, Zeynep hanım size bahsettiğimiz genç bu.

Kemal bey-Görünüşe göre pek anlattığınız gibi birine benzemiyor
(hafiften alaycı bir şekilde)

Zeynep Hanım-Eylül kızım sen nerelerdeydin?

Eylül-Pelin'le beraberdik sonra eve dönerken Kuzey'le dönelim dedik.

Zeynep Hanım-Demek kaynaştınız bile çok güzel.

Bunu çok memnuniyetsiz bir şekilde söylemişti ki hoş ben alışkındım bu tavırlara insanlar bizim gibilerle yani yetiştirme yurtlarında kalanlarla çocuklarının arkadaşlık yapmasını bırak konuşmalarını bile istemezlerdi. Tamam, genelde bu yurtlardan çıkan insanlar çok iyi insanlar olmazdı çünkü hayata diğer insanlar gibi artı değil eksi halde başlarlardı. Benim gibi hayata eksi başlayanların iki seçeneği daha doğrusu hayatta iki türlü yolları oluru. Zor yol olan birinci yoldur bu yolda çalışmak gerekir sabırlı olmak gerekir. İkinci yol ise kolay olan yoldur çalışmazsın sabretmezsin her şeyin kolayına kaçarsın sonuç olarak daha da saplanırsın bataklığa yani şöyle diyelim son olarak ya şeref golünü atarsın ya da yenilirsin hayata. Her neyse daha sonra Kemal bey ve Zeynep hanımda yanımıza geldiler.

Kemal bey-Biz artık kalkalım.

Ayşe Hanım-Otursaydınız biraz daha.

Zeynep Hanım-Yok Ayşe'cim kalkalım başka zaman artık bir dahaki sefere biz bekleriz artık.

Ayşe Hanım- Peki o zaman nasıl isterseniz.

Eylül-Sonra görüşürüz (gülümseyerek)

Gözlerimi tamam manasında yumdum. Ardından bahçe kapısından çıkıp evlerine girdiler. Birkaç dakika sonrada bizde eve girdik ev kapısı kapanır kapanmaz ikisi de önüme dikildi.

Orhan Bey-Şu işin aslını dinleyebilir miyiz?

Ayşe Hanım-Bence de artık gerçeği anlatsan diyoruz.

Ben-Anlattığım şekilde oldu işte.

Orhan Bey-Bak oğlum bende geçtim o yollardan anlat hadi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 03, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EVLATLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin