Kainatın mutlak sahibi olan Allah'a hamdolsun. O, her şeyi yerli yerinde yapar. Cömertliğinin hududu yoktur. İkramı boldur. Sonsuz merhamet sahibidir. O, yarattıkları içinde insana en güzel sureti verdi. Gökleri ve yeri kudretiyle yoktan var etti. Cinleri ve insanları ancak kendisini tanımaları ve kendisine ibadet etmeleri için yarattı. Dünya ve ahirette vuku bulacak olan bütün hadiseleri, sonunu bilerek ve düşünerek hikmetle vücuda getirdi. Arayanlar için O'na giden yollar gayet açık; görebilenler için varlığını ispatlayan deliller seçiktir. Fakat Allah, dilediğini doğru yoldan çıkarır, dilediğini doğru yola ulaştırır. Doğru ola gidenleri ise en iyi şekilde O bilir. Kıyamete kadar salat ve selam Peygamberler Efendisi (sav) ve O'nun tebaası üzerine olsun.
Dostlarım, Allah sizi ve beni ve tüm Müslümanlığı ve insanlığı kendimizden hoşnutluğu ile mes'ud etsin. Biliniz ki ibadet, ilmin meyvesi, ömrün faydası, akl-ı selim sahiplerinin elde ettikleri sonuç, erenlerin sermayesi, kötülüklerden elini çekenlerin yolu, efendi kişilerin nasibi, gayretli olanların son hedefi, şerefli insanların şiarı, mert kişilerin sanatı ve akıllıların yapacağı şeydir. İbadet, saadet ve cennetin yoludur. Allah buyuruyor "Ben sizin Rabbin'izim, beni tanıyın yalnız bana ibadet edin(Enbiya Suresi 92)" , "Allah'ın öbür dünyada akla hayale gelmeyen bu nimetleri siz iyi kullarına bir mükafattır. İyi amelleriniz kaybolmaz (İnsan Suresi 22)" Şimdi ibadeti ele alıp abidlerin gayesi olan sonuna kadar üzerinde şöyle bir düşünelim. Görürüz ki o çetin, zor, yokuşlu, fazla meşakkatli, uzun, afeti büyük, engelli, gizli ölüm tehlikeli yerleri bulunan, düşmanları ve yol kesicileri çok, yolcuları haşin olan bir yoldur. Bu durum Peygamberimizin (sav) "Cennet, zahmetli ve güç şeylere; cehennem ise nefsin ahlaki olmayan hareketleri ile örtülmüştür. Cennet yolu sarp ve yokuştur, cehennem yolu ise düzdür." sözlerini tasdik olur.
İbadet yolu böyle zor olmakla beraber üstelik insan da zayıf bir yaratıktır. Hayat zordur. Dini vecibeler tekerrür etmektedir. Ömür kısa, meşguliyet çok, boş zaman az, ameller kusurlu, Allah yaptıklarımızı hakkıyla bilmektedir. Ecel yakın, ölümden sonra çıkacağımız yolculuk ise uzundur. Bu uzun yolculukta azığımız ibadettir, itaattir. Bu yolculukta muhakkak azık lazımdır. Geçen ibadet zamanı da bir daha geri dönmemektedir. Dünyada ibadet ve itaatte kusur etmeyenler ebediyen mes'ud olurlar. Kulluk vazifesini yapmayanlar ise hüsrana uğrarlar. Hüsrana uğramak ise çok acıklı olur. İbadet yolunu seçip bu yolda yürüyenler aziz olurlar. Allah'ın bu seçkin kulları adetçe azdır fakat gayelerine erişen kimselerdir. Allah onlara önce dünyada doğru yolu gösterir sonra da ahirette cennetine koyar. Allah'tan bizleri de bu bahtiyar kullarından eylemesini dileriz.
Gerçek inananlarca -ki onlar Allah'ın en sevgili yaratıklarıdır- mahlukata merhamet gözü ile bakıp Allah'ın işine itiraz etmemek gerekir. Çünkü O, her şeyi yerli yerinde yaratmıştır. Ben de bütün kainat ve O'nun idaresi kudret elinde olan Allah'a, herkesin ittifkla kabul edebileceği ve okuduğu zaman faydalanabileceği bir kitap yazabilmeme muvaffak kılması için dua ettim. Muvaffakiyet Allah'tandır. Umarım okuyan dostlarımızın faydalanmasına ve hakikatleri görmesine yardımcı olabilirim. Lütfen dualarınızı evvela Ümmet-i Muhammed'ten sonra da tüm insanlıktan eksik etmeyiniz dostlarım.
İnsanın ibadet için ilk uyanışı ve kulluk yoluna girişi, samimi bir şekilde kalbine bu fikirlerin doğuşu ve Allah'ın tevfikiyle başlar. Kur'an'da bu husus "Allah, kimin gönlüne İslamı açmışsa o, Rabbi tarafından bir nur üzere olmaz mı? (Zümer Suresi 22)" ayetiyle belirtmektedir. Peygamberimiz de (sav) aynı konuya "Bir kimsenin kalbine nur indiği zaman o kalp, genişler ve sevinçlenir" sözüyle işaret buyururlar. Bunun üzerine kendisine soruldu "Ey Allah'ın Resulü! Kalbi nurlu kişiler kimlerdir" Resul (sav) cevap verdi "Ölümlü dünyada kötülüklerden el çekerek ölümsüz aleme yönelenler, ölüm gelmeden önce hazırlık yapanlardır." buyururlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müslüman Olmak
SpiritualHamd Allah'a mahsustur. (O Allah ki,) Ruhûbiyetinde ilk, ezeliyetinde kadim, hakimiyetinde hakim, izzetinde kerîmdir. O'nun zâtında ve sanatında benzeri, yaratılanlar içinde ise eşi yoktur. Yayıcıdır. Her şey O'nun kudreti ile yapılmıştır. Ezelî ve...