Ey saadet yolcusu! Allah sana muvaffakıyet versin. İbadetinin doğru olabilmesi için engelleri aşmalısın. İbadet yolunda ilerlemeyi engelleyen dört engel vardır. Birincisi dünya ve onun meşgaleleridir. Bu engel, Allah'a yönelmek ve ve dünyadan yüz çevirmekle tepelenebilir. İki sebepten dolayı Allah'a yönelmeli ve dünyadan yüz çevirmelisin.
Birincisi: İbadetinin kabule şayan olabilmesi için Allah'a yönelmeli ve dünyadan yüz çevirmelisin. Çünkü ona sımsıkı bağlanırsan maddi kuvvetin dünyalık aramakla, kalbin ise onun sevgisi ve hayaliyle meşgul olur. Bir insanın içli-dışlı bir dünya ile meşgul olması ibadet etmesini engeller. Çünkü bir şey, birbirine zıt iki şeyle aynı zamanda meşgul olamaz.
Dünya ile ahiret; bir erkeğin iki kıskanç karısına benzerler. Biri memnun edilse diğeri kırılır. Gene dünya ile ahiret; iki zıt yön yani doğu ile batı gibidir. Birine ne kadar yüzünü dönersen diğerinden o derece yüz çevirmiş olursun.
Dünya, insanın dış hayatını yani yani vücut varlığını meşgul eder. Sahabeden Ebüdderda: "Ahiret ile dünyayı beraber yürütmek istedim bir araya gelmediler. Ben de ahirete sarılarak dünyayı boşadım" der. Hazret-i Ömer buyurur: "Eğer dünya ile ahiret benden başka birisi için bir araya gelmiş olsalardı benim için de gelirlerdi. Çünkü Allah bana hem dünyalık için kuvvet hem de ahiretlik için mülayemet vermişti" der. Alimlerimizden bize gelen haberler böyle olunca fani olan dünyayı ikinci dereceye atıp baki olan ahireti seçmelisin.
Dünya insanın iç varlığını yani düşünce hayatını yani kalbini de meşgul eder. Peygamberimiz (asm) buyurur: "Dünyasını seven ahiretine zarar verir. Ahiretini seven dünyasına zarar verir. Ey ümmetim! Ebedi olanı geçici olana tercih ediniz"
Saadet yolcusu dostum, bu anlatılanlardan anlaşıldığı gibi görünüşün dünya ile, kalbin de onu düşünmekle meşgul olursa hakkıyla ibadet yapamazsın. Fakat hem içinle hem dışınla Allah'a yönelirsen işte o zaman ibadet etmen kolaylaşır. Hatta bu hususta sana uzuvların yardımcı olur. Selman-ı Farisi der ki: "Kul Allah'a yöneldiği zaman kalbi nurlanır, uzuvları ibadette kendisine yardımcı olur"
İkincisi: İbadetinin değeri artar, şerefi yüce olur. Allah Resulü (asm) buyurdu: "Kalbi yalnız Allah sevgisiyle dolu olan bir alimin kıldığı iki rekat namaz, bu sevgiden mahrum olanların ömrü boyunca yapacakları ibadetten hayırlıdır" Madem ki Allah'a yönelenlerin ibadetleri şeref ve değerce daha üstündür o halde kişi kalbinin bütünüyle Allah'a bağlanmalı ve dünyadan elini eteğini çekmelidir.
Soru: Dünyadan elini eteğini çekmek ve Allah'a bağlanmak ne demektir, nasıl olur?
Cevap: Alimlerimize göre dünyayı bırakıp Allah'a bağlanmak iki yoldan tahakkuk eder:
1- Dünyada eremediği muradlarını illa ele geçirme isteğini terketmek; kendisini dünyaya bağlayan mal ve mülkü dağıtmak ve tekrar toplama düşüncesini kalbinden çıkarmak suretiyle. Bunları yapmak insanın kendi elindedir.
2- Dünya nimet ve meşgalelerinin kulun kalbine soğuk gelmesi suretiyle. Bu insanın elinde değildir. Yani insan istediği zaman dünyadan nefret etme duygusuna sahip değildir. Fakat bir kimse bir numarada söylenen esasları yaparsa zamanla kalbinde dünyadan nefret duygusu peyda olur. Bütün varlığı ile Allah'a bağlanır. Allah'a gerçek bağlanış ondan başka hiç bir şeyin sevgisini taşımamaktır. En güç olanı kalpten dünya muhabbetini atmaktır. Nice kişiler vardır ki dış görünüşleri ile dünyayı sevmezler fakat için için dünyaya bağlıdırlar. Böyleleri müthiş bir kasvet ve ızdırap içindedirler. Çünkü mühim olan dünyayı kalpten sevmemek, kalpten istememektir. Allah buyurur: "İşte ahiret yurdu. Biz onu yeryüzünde ne büyüklük ne de bozgunculuk arzusuna düşmeyene veririz (Kasas Suresi - 63)" , "Kim ahiret ekimini dilerse onun ekinini artırırız. Kim de dünya ekinini isterse ona da bundan veririz. Ahirette ise onun hiçbir nasibi yoktur (Şura Suresi - 20)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müslüman Olmak
SpirituellesHamd Allah'a mahsustur. (O Allah ki,) Ruhûbiyetinde ilk, ezeliyetinde kadim, hakimiyetinde hakim, izzetinde kerîmdir. O'nun zâtında ve sanatında benzeri, yaratılanlar içinde ise eşi yoktur. Yayıcıdır. Her şey O'nun kudreti ile yapılmıştır. Ezelî ve...