Bu haftanın ikinci röportajı değerli baharyeli ile gerçekleşti. Ona burdan bize vakit ayırıp röportajımıza katıldığı için minnettarız.
İşte o harika röportajımız;
Sizi yazmaya iten en büyük sebep neydi?
- Çocukluktan kalma bir alışkanlık diyelim. Notlar yazardım hep. Sonra insanlara diyemediklerimi yazarak anlatmaya başladım ve yazma serüvenim bu şekilde başladı. Sanırım en büyük sebep duygularımı karşı tarafa anlatma isteği...
Ne zaman başladınız yazmaya?
- 5-6 sene önce diyebilirim. Wattpad'den önce iki senaryo-hikaye tarzında özel bir siteye yazdığım hikayelerim vardı.
Sizce uçmak özgürlük müdür?
- Bence bu insanın ruh haliyle alâkalı. Maddi anlamda evet, uçmak bir özgürlüktür. Ama mecazi anlama vurursak tamamen kişiye göre değişen bir kavram bu. Kuşlar gibi özgür olmayı hep istemişimdir. Ama onların bile bir yaşam planı var. Kimse tam anlamda özgür değil yani.
Peki yazmayı başka bir fiil haline getirsek, sizin için hangisi olurdu? Nefes almak, yemek yemek, yürümek vb.
- Yürümek derdim.
Wattpad ile mi yazmaya başladınız yoksa Wattpad'den önce de yazıyor muydunuz?
- Daha önce de dediğim gibi yaklaşık 5-6 sene öncesinde yazmaya başladım. Herkesin hayranı olduğu dizi ya da film karakterleri illaki vardır. Bende işte böyle başladım yazmaya. Sevdiğim dizi karakterlerinden yola çıkarak kendi işlediğim tamamen farklı kurgular yazdım. Çokta başarılı oldu o dönem. Belli bir sayıda hikaye sitesi olduğundan kendi çapımızda bu bir başarıydı. Wattpad'de ise çok daha fazla kitlelere ulaşarak bu başarıyı bir üst sıraya taşıdığıma inanıyorum. Sonuçta biz 'Yazanlar' hayallerimi yazarken, okurlarda onlara ortak oluyor. Bir nevi alışveriş yaparak ticaret gibi düşünmek lazım bunu. Biz emek harcıyoruz ama o emeğin karşılığını da alıyoruz.
Peki Wattpad'i nasıl keşfettiniz ve ilk defa
keşfettiğinizde ne hissettiniz?- Bir Facebook sayfasına hikaye yazan arkadaşımın sayesinde keşfettim. Sayfa çok okunmadı ondan şikayet ediyordu ve artık Wattpad üzerinden yazacağını söylemişti. O gün bugündür Wattpad'deyim. İyi ki gelmişim. Bu sayede birçok insan tanıma şansım oldu ve birkaçı ile normal hayatımda hemen her gün görüşüyorum. İlk hissettiğim "galiba bir hazine keşfettim" oldu.
Eğer kendi yarattığınız bir karakter olsaydınız hangisini tercih ederdiniz?
- Yarattığım demeyelim de hayallerimi süsleyen karakterlerinin her birine kendimden de bir şeyler katarım ya da yapmak isteyip de yapamadıklarımı karakterime yaptırırım. 😉 Sanırım en sevdiğim karakter Oyun Bozan'daki Ahu onun gibi olmak isterdim böyle vurdumduymaz, çatlak ama yine de sevimli. Bana en yakın gelen mi içindeki güce hayran olduğum karakter ise Kaçak'taki Narin.
Ahu karakterini yazarken ne düşünüyordunuz?
- Açıkçası sadece eğlenmek ve eğlendirmek istedim. Böyle romantik ama bir o kadar da deli dolu, çatlak bir tip yazmak istedim. Şımarık olsun ama bencil olmasın. Kıskanç bir cadı olsun ama kendini de sevdirsin. En çokta erkek egemen toplumlarda birazda kadın ön planda olsun. Şımarıklığıyla deli etsin ama yine de vazgeçilmez olsun istedim.
Sakin bir yapım var ama zaman zaman cadılık yapasımda gelmiyor değil. Sanırım içimde saklı kalan cadıyı Ahuyla çıkartmak istedim.İlk kitabını yayımladığında etraftan gelen tepkiler neler oldu?
- Çok iyi tepkiler aldım kurumun çok beğendiklerini ve devam etmemi istediler. Hatta çok sevdiğim yazar dostlarından çok destek gördüm. Özellikle Lemariz'in desteği sayesinde daha fazla okur kitabı keşfetti. Bu konuda ona minnettarım. Bu arada ilk Wattpad kitabımın Kaçak olduğunu söylememe gerek yoktur umarım. 😉
Kaçak benim ilk hikayem değil ama ilk göz ağrım denebilir.Elbette. Ben de sizi Kaçak kitabıyla tanıdım. Hatta ilk okuyanlardan biriyim diyebilirim.
Şimdi sizden son bir ricam var.
Size verdiğim iki kelime ile kısa bir paragraf yazabilir misiniz?
-Tam anlayamadım.
- Yazı karışık geldi.
İki kelime ile ilgili kısa bir betimleme.
İçinde geçmeli.- Kelimeler ne olacak?
Gözyaşı ve ağaç.
- Aynı paragrafta olacak bu iki kelime öyle değil mi?
Elbette.
- Tamam.
- İnsanoğlu tıpkı bir ağaç gibiydi. Yeri gelir baharın gelişi ile yeni gelin heyecanıyla çiçeklerini sunardı. Yeri gelir acı bir keder çöküverir omzuna sonbahar misali yere saçılır umuttan yaprakları. Zaman olur; güzin karına gizlerdi kalbinden ruhuna geçenleri. Sonra gün olur devran döner, yazın sıcağı gibi kavrulurdu yürek, sevda ateşiyle. Semadan süzülen pamuk tarlaları gibi göz kırpan bulutlar, göz yaşlarını akıtarak sulardı bir damla umuda tutunur gibi yağmura hasret kalmış kurak toprakları. Ve bir gün oluverir, topraktan can bulan beden, yine toprağa düşerek can verirdi kökenlerini salan ağaca. Yeni hayatlara yelken açmak için kapardı gözlerini dünyaya..
- Bu yeterli mi?
Evet, çok keyifli bir sohbetti. Teşekkür ederiz.
- Ben de çok keyif aldım.
- Çok teşekkürler..
Daha fazlası için beklemede kalın..
-Zen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
| WKK | |Röportajlar|
Non-FictionBirbirinden yetenekli, kalemi kuvvetli yazarlarla yaptığımız enfes röportajlar. Hepsi ve daha fazlası seni bekliyor. Hadi ne duruyorsun, bir göz at.