Chen

899 36 37
                                    

Bir kaç aydır şarkı söylediğin sahneye çıktın . Bir kafede şarkı söylüyordun. Bugün için bir buruk söyleyecektin sanırım kaç yıldır birlikte olduğun sevgilin seni arkadaşı dediği ama arkadaştan öte olduğu kız yüzünden terk etmişti . Ve hala yüzsüz bir biçimde senin şarkı söylediğin kafeye gelebiliyordu hem de o kızla birlikte . Bu duruma uygun hareketli ama laf koymalı korece şarkı aradın ama bulamadın . Başka bir şarkıyı söylemeye karar verdin . Şarkıyı bitirdiğin vakit alkış tufanı seni karşılamıştı . Seyirciler senin türk olduğunu biliyorlar ki senden türkçe şarkı istediler . Vee evet dedin. Yeyyy hareketli ve laf koymalı bir şarkı buldun. Evet hangi şarkı olduğunu söylüyorum Ece Seçkin - Adeyyo (şarkıda o yılanı besle koynunda diyor benim suçum değil yahu hem bu duruma cuk diye oturuyor ) . Şarkının sözleri koreceye çevrilmiş bir şekilde ekranda akıyordu . Tam o yılanı besle koynunda kısmında o kıza bakıyordun . Oh olsun ona . Sen iyi kalpli bir kızdın en fazla şarkıyla laf sokardın zaten , daha fazlasını yapmaya yüreğin el vermezdi.
Şimdi sen  diyorsundur bu ikisi bana ne yaptılar ki diye ; ne yapmadılar ki ... anlatmam gerekirse şöyle özetleyim . Sen onları arkadaş sanıyordun ama senden gizli sevgili olmuşlar ve senin arkandan yapmadıkları iş kalmamış. Olay buydu

Şarkını bitirdin sahneden indin ve senin için ayırtılan masaya oturdun . Yüzsüzlükte sınır tanımıyorlardı . Eski sevgilin olacak mahlukat yanına geldi. Yanında o yılan da vardı . Yüzlerinde ise sahte olduğu çok net olan bir gülümseme . Masaya bir zarf koyup gittiler. Aslında açıp okuma zahmetinde bile bulunmayacaktın ama merak ettin . Zarfı açtığın zaman karşılaştığın şey bir düğün davetiyesinden başka bir şey değildi . 'Ah harika evleniyorlar demek' diye geçirdin içinden ve devam ettin 'Bu düğüne gideceğim ve onlara ne kadar güçlü bir insan olduğumu göstereceğim' diye düşüncelerini sonlandırdın. Ufak bir dinlenmeden sonra tekrar sahneye çıktın . Kafedekiler yine Türkçe şarkı istiyorlardı . Bu seferde Tarkan-Yolla söyleyecektin (şarkı güzel kabul edelim , bir aralar evde yolla diye dolandığım doğrudur ) . Şarkıyı söylerken kafe coşuyordu . Şarkını bitirdin ve kafeden çıktın . Mesai saatin dolmuştu çünkü . Kafenin bulunduğu sokağın sonuna kadar gelmiştin ki önünde siyah büyük bir araba durdu , yoluna devam etmek istedin lakin burnuna koyulan bez buna engel olmuştu .
'Ah hayat sende tekmele tamam !'
İşte bunlar son düşüncelerindi .

~ ~ ~

Uyandığın zaman bir yatakta yatıyordun . Üstünü başını kontrol ettin sonuçta namus önemli . Sonra yüksek sesle ve türkçe bir şekilde söylenmeye başladın.
"Ben neden buradayım ya ! Neden Kore'ye geldim ki ben , zaten böyle bir salaklık ancak bana yakışırdı . Hadi diyelim Kore'ye geldin neden bir koreli ile çıkıyorsun . Türk erkeğine ne oldu öldüler mi !? Ama hata bende salağım çünkü . Ders aldım ben bundan sonra türk erkeğinden başka ıııh olmaz katiyen asla !" Tam devam edecektin ki oda da görmüş olduğun 12 kişi ile çığlık attın .
"Siz kimsiniz ? Ben neden burdayım ? Sebebi neydiki !? "
"Biz -" tam devam edecekti ki karşında ki kişi konuşturmadın.
"Susun tamam ben biliyorum ! Allahım ne günah işledim bende organ mafyasının eline düştüm ! Bari ülkeme hasret ölmeseydim . Ah salak (adın) ah "
"Ne organ mafyası ya ?"
"Hani böyle vardır ya dizilerde falan kaçırırlar böbrek neyin alırlar sonra kaçırdıkları kişi ölür , hiç mi dizi izlemediz ya ! Çok büyük kayıp haberiniz olsun !"
"Biz organ mafyası falan değiliz ! Hem siz iyi olduğunuza emin misiniz ?"
"Organ mafyası değilseniz fidyecisiniz demek ! Bakın benim korede kimim kimsem yok boşverin beni salıverin gitsin ha ne dersiniz ?" Deyip gülümsedin .
"Fidyeci falan da değiliz ! Ne saçmalıyorsunuz ?"
"Fidyeci de değilseniz necisiniz siz ya !"
"Bakın iyi değilsiniz bir doktora görünseniz iyi olur "
"Ölecek miyim ben !? Hadi ya çok iyi insandım , allah nurlar içinde yatırsın beni , ama ben çevrede azrail falan göremiyorum , yoksam daha ömrüm varda siz mi beni öldüreceksiniz ?"
"Kız salak çıktı Rıza Baba (bunu yapmasam olmazdı 😂) "
" sende izliyor musun onu ? Vallahi gına geldi ! Bir bitmedi ! Senin adın ne bakıyım ? " dedin
"Kris , senin adın ne ?"
"(Adın) da siz benim adımı ne yapacaksınız !? "
"Öylesine sordum , sen neden bu kadar önyargılı davranıyorsun , bir şey söyletmiyorsun ! Bir izin ver kendimizi açıklayalım !"
"Tamam açıklayın ayrıca özür dilerim . Korkunca çok konuşurum "
İçlerinden birisi ayağa kalktı ve konuşmaya başladı
"Ben Suho ve bu da Kris biz exo'nun liderleriyiz , exo ise müzik grubumuz . Senin neden burada olduğuna gelirsek bir iddia sonucu Chen senin çalıştığın kafe'ye gitti ve orda seni şarkı söylerken görünce ertesi gün Lee soo man ile birlikte aynı kafeye gittiler ve Lee soo man seni çok beğenmiş . O kim diye sorarsan çalıştığımız şirketin başkanı . Devam edelim , sonra seni beğenince seni şirkette çalış diye ikna etmek istemiş ancak sen kafeden arkana bile bakmadan çıkmışsın . Ee biraz da senin hakkında bilgileri varmış ne kadar inatçı olduğun gibi örneğin . Biz bu kızı ikna edemeyiz deyip seni kaçırmaya karar vermişler. Sonuç şu an bu haldeyiz. "
"Vay canına ! İnsani bir dille konuşmak isteseydiniz konuşurdum ! O kadar korelileri ezdim gerçi hakketti o boyu devrilesice ! Dedim ya zaten akıllandım ben bundan sonra Türk erkeğinden başka imkanı yok olamaz . Gerçi bizimkiler de az değiller ha ! Ama en azından daha insaflı oluyorlar !"
"Sen türk müsün ? Gerçi gözlerin büyük koreli olman imkansız "
"Hee türküm "
"Bu arada ben xiumin bunlarda ... (işte tüm grubu sayıyor üşendim şimdi ) "
"Tanıştığıma memnun oldum bende (adın) . Ee bu Lee soo man dediğiniz amcamız nerede ? "
"Buradayım "
"Ah merhaba , keşke kaçırmak yerine daha aksiyonsuz yolları seçseydiniz " deyip gülümsedin.
"Böyle oldu artık yapacak bir şey yok , sadece özür dileyebilirim " diye o da gülümsedi . Ve konuşmaya başladınız .

❤EXO İLE HAYAL ET ❤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin