Şişman polisin gördüğü manzara,elindeki çöreği yere düşürmesine sebep oldu. İş arkadaşı onun bu anormal tepkisini farketmiş olacak ki meraklı bir şekilde yanına yaklaştı.
" İyi mi.."
Kusmamak için elini ağzına götürüp bastırdı. Ancak öğürme hissine engel olamıyordu.
"İğrenç kokuyor."
Daha tecrübeli olan yaşlı amirleri öne çıktı. Çaylaklara nazaran gayet sakin bir havası vardı. Yerde yatan en fazla 17 yaşında olabileceğini tahmin ettiği kıza baktı. Midesine defalarca bıçak darbesi yemiş, kırık kafatasının içinden beyni , tıpkı kabuğu kırılmış bir yumurtanın beyazı gibi zemine akmıştı. Amirin esas ilgisini çeken şey , kızın parmakları yoktu ve yüzü tanınamayacak biçimde darbeler almıştı. Daha önce yüzlerce ceset görmüştü ama bu kadar vahşi bir katili ilk defa görüyordu. Polislere döndü.
Kusmasını bitiren polis mahcup olmuş bir yüzle amirine baktı.
"Gerekenleri yapın. Benim acil telefon açmam gerekiyor."
***************
Neva bir çınar ağacının gövdesine oturmuş gökyüzünü seyrediyordu. Boşlukta sallanan ayaklarıyla uyum için de bir şarkı mırıldanırken. İblisleri bile kıskandırabilecek türden kötücül bir gülümseme takındı.
O anı düşünüyordu.
Bıçağı o sürtüğün yumuşak vücuduna saplamak o kadar zevkliydi ki ...
Şehvetle dudağını ısırdı.
"O bunu haketmişti anne."
Cırcır böcekleri sustu, ağaç yaprakları hışırdamayı kesti. Artık gülümsemiyordu.
Neva'nın karanlık zihninde bir anı canlandı. Sesindeki nefret tüm geceyi doldurdu.
" Ve sen de haketmiştin."
Geniş cebine koyduğu not defterini çıkardı. Ve listenin başındaki isme bir çarpı attı. Neşesi tekrar yerine gelivermişti şimdi.
"Kaldı geriye altı kişi." Kahkahalar eşliğinde fazla yüksek olmayan ağaçtan yumuşak toprağa atladı. Bir zamanlar sevdiği bir çocuğun ona aldığı ceketin kapüşonuyla kafasını örttü. Ardından tekrar güldü.
Çünkü o çocukta listede kendine yer edinebilmişti. Adımlarını daha da hızlandırarak tüm benliğiyle geceye karıştı. Bugün yatağında ilk defa huzurlu bir şekilde uyuyabilecekti.