13.bölüm

319 15 10
                                    

Neden normal insanlar asla beni bulmazki, hah millet deliye hasret ben akıllı'ya be, şuan bir kafede oturuyoruz, kimlemi, daha yeni tanıştığım, isminin serhat olduğunu öğrendiğim bi adam ve onun ekibi ile oturuyorum, ben nasıl bi işin içine düşmüşümm lağnn, meğer insanlar film çekiyormuş orada tabi ben hiç bi bok bilmediğim için olaya direk dalmıştım ve şimdi serhat abi bana
"Eslemcim, lütfen canım, senin gibi bi oyuncuya, bi karaktere ihtiyacı var bu filmin"
"Abicim ben bi oyuncu değilim ki yaaa, ben normal bi insanım yeter ısrar etme, bi kere dedim is te mi yo rum, bitti" dedim ve ayağa kalktığım gibi oda kalktı sonra omuzumdan tutup tekrar yerime oturttu ellerimi iki yana açtım ve içimden çattık yaaa diyerek tekrar oturdum serhat abinin yüzüne mal mal bakarken, o tekrar söze girdi
"Niye istemiyosun, bu şansı elde etmek isteyen milyonlarca kişi var eslem" dedi garip garip hareketler yaparken, top erkek dedikleri bu olsa gerek, hani şu kız gibimsinden olanlar var ya
"Üfffff, git onlara söyle, ben istemiyorum" dedim ve sertçe ayağa kalktım, biliyorum, şuan bu kız gerizekalı, nasıl kabul etmez falan filan diyosunuzdur, bunu nasıl kaçırır, ünlü biri olacak... falan filan ama hiç biri benim umrumda değilki, ben hayatımdan yaşamımdan gayet memnunum ve gayet mutluyum, adam tam yine ağzını açmış konuşacaktıki, o geldi bakkal amcanın oğlu, bende bunun adını hep unutuyorum ama yaaa
"Serhat boşver, abicim hem oyuncu mu yok bize" dedi, küçümseyerek ama beni kurtardı bu adamdan, delici bakışlarımı yağızdan çekerek, bizim topa baktım ama napabilirim cidden öyle yani, oda yağız'a böyle hani kiralık aşkta koray vardıya onun bakışı gibi bi bakış attı ve sonra hemen bana dönerek gülümsedi
"Hiçmi imkan yok bebeğim" diyerek elini saçıma götürüp parmağı ile döndürmeye başladı ve suratını astı, dudaklarını aşşa doğru ağlarmışçasına eğdi, cidden top mq, bende kaşlarımı yukarı kaldırdım, sonra elimi kaldırıp onun elini indirdim ve
"Cık, hiç imkan yok" diyip yürümeye başlayacakken,serhat kırık olan kolumu tuttu, sertçe ve beni bendine çevirdi, ben ne mi yaptım, tabi kolun verdiği acı ile çığlığı bastım ve
"Lan hıyarto körmüsün kolum sargıda, ne yapmaya çalışıyorsun iyice kırmayamı, çek elini" dedim, oda hemen kolunu çekip havaya kaldırdı ve koccccccaman gözlerle koluma bakmaya başladı
"Ay kız, ben bunu nasıl farkedememişim, ayy bebeğim çok pardon acıdımı" dedi, hayır gel benim ağzıma iki çak diyo yani, cevap bile vermeden, arkamı döndüm ve kafeden çıkıcakken yine önümü kesti onunda peşinde yağız dolanıyodu tabi
"Dur, dur bi dakka" sabrım taşımıştı ve ben çok istemedende olsa
"Ne var" diye bağırdım, yüzünü korkmuşmuş gibi bi ifade aldığı zaman, gerçekten şaşkınlık ile onu izliyordum
"Yok, ııı, şey var, senin girdiğin yeri yayınlasak olurmu" dedi, offff bişey olmazdı yayınlasınlar ne bok yapacaksalar yapsınlar yeterki beni rahat bıraksınlar
"Olur, ama bak bi daha bana bişey söyleme" dedim, başını salladı ve hızla yanımızdan uzaklaştı, yok bütün belalar beni bulur, yok lan hatta ben bütün belaları bulurum, gidip onları kucaklarķm, şansıma sıçayım, kaldık yağız la baş başa, kafamı yerden kaldırdım, gözlerine baktım, hafif güldüm ve sonra yine başımı eğdim
"Gel şuraya bakalım" diyerek elini, omuzumun biraz altına koyarak beni iteledi ve bi masanın oraya gelince otur dedi, bende dediğini yaptım
"Sen nerden çıktın ya" dedi bana bakıp ama sinirli bi şekilde dedi, bende sinirlendim ve
"Asıl siz nereden çıktınız be, bela oldunuz başıma" dedim, bakışlarımķ başka yöne çevirdim ve kollarımı önümde birleştirdim, oda hiç bişey demedi, bekledik bekledik ve hala bekliyoruz, bakışlarımı ona çevirdim ve zaten oda bana bakıyodu, sıkılmış olduğumu anlamış olmalı ki neden beklediğimizi açıkladı bana
Benim filme misafir olduğum için belgeler falan imzalaycakmışım ve sonra gidebilicekmişim, beni en çok sevindiren şey, telefonum çalıyo hiii, oha anıl, ne diyicem ben offff şimdi anlatamamki ama
"Efendim" dedim ve ayağıya kalktım, kapıya doğru yürümeye başladım
"Neredesin sen, sana ulaşmaya çalışıyorum 5 saattir eslem" dedi, hassiktir yaaa ne diyicem, şimdi söylemiyim sonra
"Anıl ben iyim, ben oradan baya bi uzaklaşmışım o yüzden sen, yani siz tahonun evine geçin bende hemen gelicem"
"Sen nerde olduğunu söyle ben gelip alıcam seni" dedi, heyallahım yaaa, niye bi dediğimizde bi kerecik yapmıyolarki illa bi zorluk çıkarıcaklar
"Anıl, gerek yok, tahoya geçin ben geliyorum" dedim ve cevap vermesini beklemeden kapattım, çünkü uzatacağına adım gibi eminim, hemen arkamı döndüm ve masaya doğru ilerlemeye başladım, serhat abide gelmişti, masada da imzalayacağım kağıtlar vardı galiba
"Eeee, nereyi imzalıyorum" diyerek telefonu arka cebime soktum, gerçekten alçıda bi elle yaşamak çok zor, hiç bi şey yapamıyorum
"Al şu sayfaları bizim için imzalıycaksın, bunlarda yedek olarak sende kalıcak" dedi yağız önüme kağıtları koyarak, iyi tamam dermiş gibi bi bakış attım ve kağıdı imzalamaya çalıştım çünkü kırık kolla çok zor oluyo,
"Ooof, bi yardım etseniz hani kolum kırıkya" dedim, yağız hemen koluma baktı ve yardım etmeye başladı o kağıdı tuttu bende hepsini teker teker imzaladım, sonra benim olan kağıtları çantama soktum ve onlarla biraz daha konuştuktan sonra çıkışa doğru yöneldim, ama çıkabildimmi hayır, yağız arkamdan beklesene diye bağırınca durdum ve ona döndüm elinde bi zarfla geliyodu
"Eee, bunu almadan mı gideceksin" diyerek zarfı bana uzattı, bana uzattığı için aldım elinden ve ona
"Bu ne" diye sordum, oda güldü ve konuşmaya başlayacakken yanımıza serha abi geldi
"Ayol, ne olabilir yaptığın iş karşısında para" demesiyle gözlerimi kocaman açtım, vay be para da veriyomuşlar, çok mu garip, yooo da
"İyide" dedim, yağız sözümü kesti ve
"Kısa da olsa bizimle bi iş yaptın ve buda senin hakkın" dedi, haklıydı sonuçta ben bi iş yaptım, hakkım bu benim, içinde ne kadar olduğunu merak ederek sordum
"Tamam, bunun içinde ne kadar var" dedim, gerçekten merak ediyodum, ben meraklı gözlerle yağıza bakarken,tabiki serhat konuştu
"10bin şekerim, 10 bin var onun içinde" demesiyle, gözlerimi ayrı gibi açtım 10mu, 10bin ne lan
"10 mu" dedim şaşkın olan ses tonumla, abi ben hayatımda 500 liradan fazla parayı bi arada hiç görmedim e bırakında bu kadarda şaşırayım dimi, ohaaa hala inanamıyorum 10bin ne amk yaa
"Evetm bebeğim, eğer sen bu ışte çalışsaydın daha fazla alıcaktın ama-" konuşmasını kestim, ben para falan istemiyorum, yani daha fazla para falan istemiyorum,
"Aması falan yok, teşekkür ederim" dedim ve bu sefer kafeden gerçekten çıktım, ama çıkarken serhat abi bana bi kart verdi ve didiki, eğer kararını değiştirir isen, istediğin zaman arayabilirsin, dedi, kartı atmak yerine çantama attım ve tahoya doğru yürümeye başladım, bu arada benim telefonum anıldaymış, masada vermişti bana, kulaklıklarımı taktım ve yürümeye devam ederken hala 10bini düşünüyordum....

KÜÇÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin