15.bölüm -kavuşma-

280 15 8
                                    

3,2,1 ve gözlerim açılır, tabiki ben hiç bişey göremem çünkü her yer kapkaranlık, kafamı aşağıya doğru eğdiğim zaman gözlerim azda olsa açılmıştı ve karşımda çok tatlı bi köpek vardı, ben gözlerimi ondan alamazken
"Hiiiii, çok güzel bu" diye bağırarak, garip garip hareketlerle köpeği oynatmaya başladım
"Dimi mükemmel, manzara falan" dedi, köpek ve manzara anlayamıyorum seni anıl, kafamı kaldırdım ve vuruldum, oha, bu nasıl bi şeydir, mükemmel ötesi yaaa
"Anıl gerçek mi burası" diye sordum çünkü, masallardaki, hikayelerdeki yerlere benziyordu gerçek olması ne biliyim rüya gibi bi şey
"Gerçek" dedi anıl ve sonra benim önüme geçip, gözlerimin içine bakarak konuştu
"Senin kadar gerçek eslem, senin kadar gerçek küçüğüm" dedi, yaaa ama yerimki ben bu şebeği, yerimki ben bu öküzü, gözlerimi gözlerinden çektim ve yerde serili olan örtünün üstüne giderek oturdum, ona baktığım zaman yine mükemmel gülümsemesi ile bana bakıyodu ve aynı zamanda yanıma geliyodu, ama bu gülmesin ya, daha çok...
ikimizde susuyoduk ve bu sessizliği bozan tabiki ben oldum
"Yaaa burası gerçekten çok güzel, daha önce hiç gelmemmiştim ki, böyle bi yer olduğunu bile bilmiyodum" dedim gerçekten öyleydi ilk kez gördüm böyle bi yer ben
"Biliyorum görmediğini, kimse böyle bi yer görmemiştir zaten çünkü burası benim yerim" dedi, ona baktım, O da bana baktı, gözlerimi kıstım ve
"Benim yerim derken" diye sordum, ne yani şey mi buraya geleni keserim burası benim, geleni sikerim, ayağı falan mı diye kendi kendime kurgular yaparken
"Benim yerim derken, burası benim şuan oturduğun yer, parayla satın aldım yani araziyi" dedi, benim düşündüklerimin aksine
"Hıh, oha ya ciddimisin, burası senin" dedim, bi soru soracaktım ama tam şuan sormaktan vaz geçtim ve anıla döndüm dalmıştı ve karşıdaki mükemmel şeye bakıyodu, heee ben size nereye geldiğimizi söylemedim dimi, anlatamamki yani, anlatılmaz, görülür dedikleri bu olsa gerek(bu arada medyada geldikleri yerin resmi var) bende onun mükemmelliğine bakarken bana doğru döndü ve
"Eslem" dedi, ben tabiki kafamı çeviremeden ona bakarken yakalandım,
"Hıh, şey, efendim" diyerek gözlerine bakmaya başladım, o kadar güzel bakıyodu ki gözlerimi ondan alamıyodum, ben bi insanın gözlerine bu kadar uzun bakamazken onun gözlerine bir ömür sıkılmadan, utanmadan bakabilirmişim gibi geliyo, vücudunu tamamen bana doğru döndürdü ve elimi ellerinin arasına aldı diğer elim sargıda hala, bakışları o kadar anlamlı geliyodu ki bana, her zamankinden farklıydı sanki, daha farklı bakıyodu bana,
"Eslem, seni seviyorum, seni tahmin edemeyecegin kadar çok seviyorum" diye söze girdi, nemi yaptım hiç bisey konuşamıyorum bile çünkü ağzımı açsam kelimeler değil hıçkırıklar çıkıcak ağzımdan, gözlerim de dolmuştu zaten, kimin dolmazki, bu kadar sevdiğin, bu kadar bağlandığın birisinin seni sevdiğini söylemesi kimi duygulandırmaz
"Dayanamıyorum artık, sana bu kadar yakın olupta uzak durmaya dayanamıyorum, benim olmanı istiyorum, başkası kokunu bilmesin, başkası senin gülüşünü görmesin istiyorum sadece benim ol istiyorum, herşeyin le, herşeyim ol istiyorum, çok şey istemiyorum be küçüğüm, sevgilim ol istiyorum... eslem benim olurmusun, sevgilim olurmusun" gerçek miydi bu dedikleri yoksa benim kurduğum bi hayal miydi, gözümden bi yaş aktı ve yüzümde küçük bi tebessüm oluştu, nefes alış verişlerim ağladığım için hızlanırken, elini yüzüme götürdü ve göz yaşlarımı sildi
"Anıl, olurum, herşeyimle herşeyin olurum, sevgilin olurum ama... ama sende benim ol herşeyin le herşeyim ol, beni hiç bırakma, sakın gitme, asla beni sensiz bırakma" dedim ve dizlerimin üstünde durarak ona kolumu sardım, başımı boynuna gömerek, kokusunu içime doya doya çektim, birlikteydik ışte, kavuştuk sonunda, kavuştuk...

-5 saat sonra-

5 saat oldu, beş saattir yüzümdeki gülümseme ile dolaşıyorum, onunla sevgili olduğumuzdan beri gülüyorum lan ben, orada sevgili olduk, konuştuk, sonra beni evime bıraktı, eve gelince dün gece için kızamamıştım bile onlara,
"Hayırdır, eslo niye gülüyosun" demesiyle saadetin, ona baktım ve yüzümü toparladım
"Hı, kim gülüyo, benmi" diye sordum, çünkü ben kim, gülmek kim lütfen saçmalamayın
"Evet sen, neye gülüyosun" dedi ve elindeki bardağı masaya bırakarak yanıma oturdu, gözlerinin içine baktım ve kafamı sallayarak
"Saçmalama ayten ben gülmüyorum" dedim, adı ayten değil ama içimden ayten demek geldi, ayağa kalktım ve odama doğru yürümeye başladığım zaman saadetin arkamdan bağırdığını duydum, ama takmadan yoluma devam ettim, ben olmak bunu gerektirir.

Odamda kafamı cama yaslayıp, sabah bana dediklerini düşündüm
"Seni asla bırakmam" dedi bana, asla bırakmam dedi, yüzümdeki gülümseme ile kalktım ve telefonumu elime alarak kızlara toplu mesaj gönderdim
"kızlar size bomba haberim vaaar" diye mesaj attım, dururlarmı hayır dakikasında, esmadan mesaj geldi
"Dökül, hadiiii" diye, görüldü attım ama yazmadım çünkü melisanında görmesini bekledim, bi 5,6 dakikanın sonunda melisadanda
"Ne ne ne" diye mesaj gelmişti, güldüm ve
"Patlayın lan meraktan" yazarak gönderdim, ne kadanda kötü bir insanım ahahah, tekrar esma dan mesaj geldi
"Döverim bak seni, anlat da" yazıyordu, bok döversin yavrum yazardım ama üşendim, melisada görüldü attı ve sonra
"Kızım bak sana patlaticam şimdi, heee najsjjdjc" yazmıştı, güldüm ve yazmaya başladım
"Neyse, neyse, şimdi bakın anılla bu gün... devamı reklamlardan sonra snsnsnnfm" yazdım ve gönderdim
"Kızlar, mesajla anlatılacak bi şey değil, **** kafede buluşalim, saat 6.30 da" yazdım ve kabul edeceklerini bildiğim için hazırlanmaya başladım, üstüm zaten giyinik olduğu için sadece saçımı düzelttim, falan filan, son olarak ayakkabımı giydim ve evden çıktım...

Seaaa millet sjsjjfj, yeni bölümle geldim ama bölüm çok kısa biliyorum ama benim internetim yok ve uzun sürede olmayacak bu bölümü bu kadar yazdım ve yayınlamak istedim, neyse begeniler çok az ve bundan sonra sinir koyu cam, onlar olmadan yeni bölüm gelmiyecek, sevgilerle ajsjdjfj....

=45 vote-12yorum=

KÜÇÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin