Cesaret: Bir Daha Beni Ağlatma.

672 55 58
                                    

Jellal

"Onları bana vermek zorundasın." jellal iç çekti ve karşısında duran annaya baktı. Yanında şişko ve donut yiyen kocası olmasaydı şuan sövüyor olurdu. "Görüşme süreçlerinde alabilirsin. Şimdi alamazsın." adamın ağzından düşen pudralı donut parçasına baktı.

Bu adam için onu terk ettiği aklına yine gelmişti ve bir kez daha sövmeye başlamıştı. Bu şişko herif yüzünden bu halde olması canını sıkıyordu. Ayrıca annası geçen aylara rağmen hala güzeldi. 

Ona hala annam diyordu ve bu pek iyi değildi. Alışkanlık olmuştu ve sürekli olarak bunu devam ettiriyordu.

"İyi, ama biraz burada onlara bakmama izin ver." jellal kaşlarını çattı. "Hani onlar benim çocuklarımdı?" anna kafasını yere eğdi, üzüldüğünde her zaman böyle yapardı ve jellal bunu biliyordu. Onun her yerini ezbere biliyordu, ve kalbinde yine bir şeyler harekete geçmeye başlamıştı. 

Siktir, bunu atlatmış olması gerekiyordu. "Ayrıca seninle özel konuşmamız gerekiyor. Gray hakkında." gray demesi üzerine oğluna baktı. Kız kardeşini kucağına almış beraber kaydıraktan kayıyorlardı ve küçük kızı ile büyük oğlu baya eğleniyorlar gibi görünüyordu.

Oğlunun bu soğuk ama içten halini seviyordu. Galiba fazla açılmaktan korkuyordu ve bu yüzden onu kendi haline bırakmayı tercih etmişti. 

İki kardeşte birbirine zıttı. "Graye ne oldu ki?" dedi jellal, eğer onu istemeye kalkarsa şuan burayı dağıtırdı. "Onu benden almaya kalkma anna, çocuklarımı sana vermeyeceğim." 

"Biliyorum ve istemiyorum zaten. Seni daha çok sevdiklerine eminim, sadece... Müsait olduğun bir zaman beraber konuşalım."

"Nepsn benisğmn yanımdsağ konuşsmyrsnız annaıs?"

Adamın bunu demesi üzerine jellalin adama attığı bakış ile adam sustu. O pala bıyıklarını yontardı zaten. 

  Baby, can't you see 

Bebeğim göremiyor musun?   

Duyduğu ses üzerine ürktü jellal, bu şarkı evlendiklerinde çalan şarkıydı. Ayrıca bunun çalması ile tek o endişe etmemişti, annada yutkunmuştu ve birbirlerinin gözlerinin içine bakıyordu. Anne biraz tutku katmışken  jellal soğuk bakıyordu. 

  I'm calling 
Çağırıyorum

Jellal annanın davetkar tavrını fark etmişti, bacak bacak üstüne atmıştı. Eskiden olsa onu tuvalete sıkıştırır ve hoppala cuppala yapardı ama şimdi başka birisiyle evliydi.  Lanet orosbu diyemeden edemedi içinden. Ardından gözlerini çocuklara kaydırdı. Gray lucyden kaçıyordu ve lucy sürekli düşüp duruyordu. 

  A guy like you 
Senin gibi biri  
 

Şu lanet şarkı artık bitmeliydi. Gözlerini kırpıştırdı ve yere düşüp kum havuzuna saplanan oğluna baktı, içinden gülme isteği gelsede yapmadı, sora gözüne bir şey daha ilişti. Anna camın yansımasından beri ona bakıyordu, jellal ona baktığında ise gözlerini kaçırmıştı. 

  Should wear a warning 
Bir uyarı takmalı   

Jellal gözlerini kapadı ve adamın kutusundan bir tane donut alıp ayağı kalktı. "Teşekkür ederim ve müsait olunca seni ararım anna." anna bir şey diyecekmiş gibi oldu ama diyemedi. 

Truth Or Dare [Jerza]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin