Bölüm 47

3.4K 115 39
                                    



KEYİFLİ OKUMALARRR...


47. Bölüm


"Aman Allah'ım! Sevda muhteşem görünüyorsun..."

Karşımda beyazlar içerisinde olan Sevda karşısında şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Sevda muhteşem görünüyordu. Onu bu şekilde görmek nedense beni duygulandırmıştı. Gözlerim yanmaya başladığında hızlıca ellerimle yüzümü kapattım.

Sevda telefonla gelinlik provası için beni aradığında onu reddedememiştim nedense. İki gün boyunca Doruk'un evinde depresif halimle takılırken Sevda'nın bu en güzel gününü berbat etmemek için her şey yolundaymış gibi yüzüme usta bir maske yerleştirmiştim. Şu anda dışarıdan mutlu görünsem de içim kan ağlıyordu.

O gün Doruk'un evine tekrar gittiğimde Doruk tüm şefkatiyle bana sarılmıştı. Bahar ise yüzüme bile bakmamıştı. Ne kadar eşyalarımı alıp gitmek istesem de Doruk buna izin vermemişti. Doğru düzgün bir yer bulasıya kadar burada kalacaksın diyerek sert bir şekilde yüzüme bakmıştı. Doruk'un bu şefkatli halleri ne kadar yaralı ruhuma iyi gelse de Bahar'ın soğukluğu aynı oranda kalbimi acıtıyordu.

"Sakın ağlama Masal!"

Sevda'nın uyarısıyla depresif düşüncelerimden sıyrıldım. Derin bir nefes alarak kendimi topladım ve ellerimi yüzümden çektim. Sevda'nın yüzüne bakarak "Gerçekten muhteşemsin..." dedim.

Beğeni dolu sesime yüzümde büyük bir gülümseme eşlik etmişti. Gerçekten de bu gelinlik Sevda'ya çok yakışmıştı.

Sevda aynadan diğer kızlara da göz atarak sert sesiyle "Aynı şey sizin içinde geçerli! Biriniz bile ağlarsa hepinizi gebertirim!" diye tehdit etti.

Diğer kızlarda başıyla onaylayınca Sevda gelinliğini incelemeye devam etti. Yüzünde yer eden heyecanı ne kadar saklamaya çalışsa da pek başarılı olamıyordu maalesef. Düğün heyecanı Sevda'yı sarmıştı. Aslında aynı heyecan hepimizde vardı. O düğünü dört gözle bekliyorduk.

"Hadi gelin hanım muhteşem ötesi gelinliğini al da gidelim bir şeyler yiyelim. Açlıktan ölüyorum burada..."

Melis'in alaycı sesi üzerine Sevda kızgınlıkla Melis'e baktı. Melis yayvan bir şekilde gülerken hepimiz bu ikili arasındaki komik bakışmayı izliyorduk. Sevda gözlerini devirerek soyunma kabinine girdiğinde hepimiz zorla tuttuğumuz kahkahaları salıvermiştik.

Berna kahkahalarından fırsat bulduğu sırada Melis'e dönerek "Yapma böyle şeyler..." deyince Melis omuzlarını silkti.

Melis kollarını önünde bağlayıp keyifle sırıtırken "Ama bu çok hoş..." diye itiraz etti.

Melis büyük bir ihtimalle saçma sapan davranarak Sevda'yı çileden çıkarmıştı. Bu biraz önce olan bakışmayı açıklıyordu. Sevda'ya şimdi gerçekten acımıştım.

Sevda soyunma kabininden çıktıktan sonra yine Melis'in iğneleyici laflarına, sinir bozucu şakalarına maruz kalmıştı. Yemek yiyeceğimiz mekana doğru ilerlerken ikisi arasındaki atışma yüzünden Berna ve Sedef'le birlikte bizim kafamız şişmişti resmen.

Güzel bir kafeye giriş yaptığımızda bile Melis ve Sevda hala atışıyorlardı. Artık bu didişme sinirlerimi bozduğu için "Yeter artık!" diye bağırdım.

Sesim fazla yüksek çıktığı için kafedeki bütün gözler bizim masamıza çevrilmişti. Herkes ne olduğunu kavramaya çalışırken Melis ve Sevda en sonunda susmuştular. Masamızda büyük bir sessizlik oluştuğunda derin bir nefes alarak yemeklerimizi sükûnetle yemeye başladık.

BAY EGO YIĞINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin