"Şey... " dedi jungho-min.
Onunla ilk defa bu kadar yakın olmuştum.
Şaşkın şekilde ona bakıyordum sadece
" N-ney? " dedim kekeleyerek
" Ah şey... Yok birşey kendimi kaybettim. " dedi jungho-min
Uzaklaştı yine eski yerini aldı.
" Ö-özür dilerim" dedim.
" Yaaa sen neden diliyorsun aptal şey benim demem lazım bunu" dedi jungho-min
Hafif şekilde gülümsedim.
" Özür dilerim yun kendimi kaybettim birden oldu yanlış anlama beni " dedi jungho-min.
" Hayır önemli değil yanlış anlamıyorum merak etme " dedim.
Birşey mırıldanmıştı ama anlamamıştım.
" Hala burda mı duracağız " dedim.
" Bende sıkıntı yok dururum ama derse girmeyelim canım sıkılıyor. " dedi jungho-min.
" İyi peki... Aaa jungho-min sınav var unuttun mu? Hemde 4 gün sonra " dedim.
" Evet unutmadım tabi ki ya sıkıntı yok ya benim dersler süper e coolluğuda bir yana koyarsak okulun popüler çoçuğu olduktan sonra herşey rahat " dedi jungho-min.
Ego tavan yaptı yine sinir şey aishh hep sinirimi bozuyor bu veled sinirlenme sebebim olsa gerek
" Egon tavan yaptı yine bakıyorum. " dedim.
" E yani ama bu egoist olduğum anlamına gelmiyor yakışıklıyım ve bütün kızlar peşimde cirit atıyorlar" dedi jungho-min.
" Ozaman egonla başbaşa kal ben gidiyorum bay dalgacı " dedim.
Ayağa kalktım gidiyordum ki arkamdan bağırdı.
" Yaa!! Yun sadece şaka yapmıştım yhaa sana diyorum aptal kız " dedi jungho-min.
" Egonla daha mutlusun işte yalnızın yanında olmaktansa egonun yanında ol daha iyi hem bana da bahane olur " dedim.
Tam giderken birden başımdan aşağı sular döküldü.
Yukarı baktığımda kızlar gülüşüyodu.
" Yaaa siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz aptallar görmüyor musunuz birisi geçiyor? " dedim bağırarak
" Ayh bayan güzel görmedik kusura bakma " dedi kızın biri
" Aisshh cidden sizi geberteceğim." dedim.
Su baya soğuktu üşümüştüm.
Ellerimle kollarımı kapatarak gidiyordum ki arkamda bir tane egoistin teki üstüme ceketini fırlattı.
" Ya! Al şunu giy üşütüceksin " dedi jungho-min önemsemiyomuşcasına
" Hah ne ara önemser oldun al şunu istemiyorum hiç birşey " dedim.
Ve üstüne fırlattım ceketini yürümeye başladım.
" Yun! Yaaa yun!!! " diye bağrıyordu jungho-min
" Ne bağırıyorsun ne? " dedim.
" Sadece yok birşey diycektim okadar " dedi jungho-min
" Uğraşamayacak halde olduğumu görüyorsun ve hala dalga niyetindesin " dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayattaki Tek Şansım
ChickLitYağmurun altında öylece yürüyorum. annemin bana son sözü aklıma geldikçe göz yaşlarımı tutamıyordum. " Kızım seni çok seviyorum kendine iyi bak" Trafik kazasında ailesini kaybetmiş ve sonradan hayattaki şansını yani sonsuz aşkını bulan yun'un ha...
