~ 2 ~

37 7 0
                                    

Sizce solan bir çiçek tekrardan güneş gibi açabilir mi? 

Bence hayır açamazdı.
Bu çiçek benim hayatımı yaşıyor olmalı...
Boynu bükük, rengi soluk, en önemlisi kalp kırıklğıydı.
Tam beni anlatan çiçek bu çiçek olmalı.

Sokak aralarından geçiyorum yağmur durmuştu ama aklımda ki düşünceler beni başka yerlere götürmüş olmalı.

Hayır hayır ayakta durmalıyım ki annem benimle gurur duysun yaşıyo olmasa bile sağ yanımda ki meleğin doğru söylediğine inandım.
Annem beni görüyor.

Bir an çıkmaz sokağa girdiğimi fark ettim.
Koskoca duvarın önündeydim.
Karanlıktı korkutucudu...  Evet korkuyordum.

Arkamı döndüm geri dönecektim.
Çıkmaz sokaktan çıkarken genç adam sesleri kulağımda çınladı.
Bu ses bana abim'i hatırlattı.
Abim bana kızsada o benim abim di.
Onu seviyordum.

Onlara yüz vermeden yürüdüm.
Korkudan ne kadar hızlandığımı bilmeden birine çarptığımı fark ettim.
Yere yığılmıştım.
Gücüm yoktu güçlükle kalkıcakken çarptığım kişi bana elini uzattı.

Yüzüne baktım.
Ama karanlık olduğu için göremedim.
Elinden tuttum ayağa kalktım ve özür diledim.

" Özür dilerim ve ayrıca bana yardım ettiğin için de teşekkür ederim. " dedim.

" Ah önemi yok rica ederim" dedi genç adam gülümsediğini anlamıştım.

Arkamı döndüm gidiyorken tekrar o ses kulağıma geldi.

" İstersen yani korkuyorsan sana caddeye kadar eşlik edebilirim. " dedi genç adam

" Teşekkür ederim. " dedim.

Konuşmamıştım.
Sadece yere bakarak yürüyordum.
O anda genç adam bana seslendi.

" Korkuttum mu? Seni" dedi genç adam

Bir an durakladım ve ona baktım.
Hiç tanımıyordum.
Tanımadığım bir kişi bana nasıl yardım edebilir ki  toprağıma su dökebilir ki ben ölmüş yani solmuş bir çiçeğim sadece...

" Hayır " dedim sade bir şekilde

" Peki kimden kaçıyordun? " dedi genç adam

Düşündüm acaba benimle tanışmak mı?  İstiyordu.
Ahh saçmalama daha tanımıyorsun bile sadece seni kurtaran biri  yun kendine gel sen ne diyorsun?

" Kimseden sadece bir kaç ses duydum ve çıkmak istedim kendimi kaybetmişim yürürken" dedim

Ahh yun ahh neden?  Açıklama yapmak zorunda mıydın? diyordum içimden

" Anladım" dedi genç adam.

Caddeye gelmiştik.
Yanımda ki genç adam bana veda ederek gitti.
Ben tek kalmış ve şuan dışarıda tek kalan kız olmalıydım.
Sessiz caddeler ortasında sessiz ve yavaş şekilde yürüyordum.

Bir ses duydum.
Bu... Bu haneul müydü?
Başımı kaldırdım ve karşıma şaşkın bir biçim de baktım.

Haneul bu haneul dü.
Duydu mu?  Ama nerden?  Ahh şimdi bunları düşünmemeliydim.

"H-haeul " dedim ve koşarak sarıldım.

Ona sımsıkı sarılırken gözlerimde ki yağmur damlaları eksik olmamıştı dolu dolu yağyordu. Hiç durmadan fırtınalarla kopmuştu etraf... Benim ağlama seslerimi bastıran bir omuz. Bu haneul'ün omzuydu.

Hayattaki Tek ŞansımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin