1. BÖLÜM

5.6K 243 143
                                    

    Daha ilk doğduğumuz zaman başlarız yarışmaya. Zorlu parkurlardan geçmeye çalışırız. Ve önümüze kimse geçemesin diye hızlı hızlı koşarız. Peki neye, kime koşarız? Ya da bu parkur ne zaman son bulur? Ne zaman hak ettiğimiz hayatı yaşarken buluruz kendimizi? Ölene kadar böyle koşacak mıyız? Ya yorulursak, o zaman ne olacak?

     Şu 2 yıldır elimden kimse tutmadı. Kimseden bir iylik görmedim. Kimsenin varlığını yanımda hissetmedim. En zor günlerimde kendi başıma olmayı ögrendim.

19 olduğuma bakmayın, ruhum 68 yaşında.

Kimse tarafından övülmeyen, hor görülen annesini babasını kendi yaptığı kaza yüzünden kaybeden sonra da teyzesi ve eniştesinin yanında kalan eniştesinin tabiriyle 'nankör' olan bir kızın hayatına eşlik etmek ister misiniz?

Bende öyle düşünmüştüm. O zaman kendimden nefret etmeme sebep olan geceyi anlatmaya başlayayım.

    " 18 olduğum ilk gündü. Babam 18 olduğumda araba kullanmama izin vereceğini söylemişti. Bende sabırla 18 olayı beklemiştim. Sonunda o gün geldi, 18 oldum. Doğum günü hediyem olarak beklediğim şeye sahip olamadım. Babam hâlâ vermedi arabanın anahtarını.

Herkes uyuduğunda arabanın anahtarını aldım.

Tabii 18 oldum ya bi cesaret geldi nerden geldiyse. Reşit oldum diye seviniyorum falan.

O zaman arkadaş çevremde baya geniş. Hepimiz heyecanla buluşmaya karar verdik. Gece olduğunda bizim evin orda buluşacaktık herkesle.

Nihayet zamanı geldi. Ben geçtim direksiyonun başına. Bi kaç kere babam sürmemi denetmişti ondan biliyordum az buçuk sürmeyi.

Hepimiz o gece 18 olmuştuk. Nereye  gidelim diye düşünürken Birimiz bara gitmeyi teklif etti.

Öylelikle arabayla en yakın bara getirdim bizi.

2 kere kaza yapacaktım. Son anda kurtulup bir ton küfür yemiştim.

Nedense yediğim küfürler bizim gülmemize sebep oluyordu. Kimse de korkmuyordu.

Bara girmek için görevli kimlik istedi.

Hepimiz gururla çıkardık kimliklerimizi. Adam baktı yeni 18 olduğumuzu anlayınca hafif güldü ve bizi içeriye aldı.

Yüksek ses hepmizin kulaklarını yerinden sökmek istercesine deli gibi çalıyordu. İlk defa bu kadar yüksek sesli bir yere gelmiştim.

Hepimiz barmenin yanına gittik. Hafif bir şeyler istedik. İçmeye başlarken tonlarca adamın bize baktığını fark ettik. Ama içkiden midir nedir bu bizi rahatsız etmedi. Normalde çok korkardım ama bu defa 18 olmanın verdiği cesaret mi desem içkinin kafamda yaptığı uyuşukluk mu desem korkmama engel oluyordu.

Adamlar bize doğru geldiler. Biraz sohbet ettikten sonra niyetlerini anladık ve oradan kurtulmak için gitmeye karar verdik.

Adamlar da peşimizden geliyordu. Arabaya bindik. O kafayla nasıl araba kullanacaksam geçtim direksiyonun başına adamlarında bir başka arabayla peşimizden geldiğini anlayınca daha hızlı sürmeye başladım

o sırada ayaklarımın uyuştuğunu ve frenin yerini bulamadığımı fark ettim ve BUUUM!!
Kaza yapmıştık ama öyle duvara falan değil bildiğin insana çarpmıştık.

Arabadan inip çarptığım kişiye baktım annem ve babamdı. Meğer o gece beni aramak için dışarı çıkmışlardı. Ve ben onları öldürmüştüm."     

O geceden sonra kendimden nefret etmeye başladım teyzem beni yanına aldı ama, kendi kız kardeşini öldüren bi kızı ne kadar sevebilirdi? İşte o kadar seviyor beni.

Siyah Kelebek |TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin