Hiç bir yeri terk etmek zorunda kaldınız mı? Bu berbat duyguyu yaşadınız mı? Mükemmel hayatınızı nankörlük ile terk edip üzerine yeni ve harika bir hayat istediğiniz mi? Sanırım bu tuzağa düşen tek bendim. Ailemin verip asla tutmadığı sözlerde sürüklenmeye yelken açmıştım.
Bir pazar günü herşeyimizi toplayıp bir kamyona yükledik. Gidiyorduk, bu kadardı. On yedi yıldır yaşadığım yeri sadece birgünde terk ediyordum. İşin kötü tarafı nasıl bir cehenneme gittiğimi bile bilmiyordum ya da bilmiyorduk. Arkamızdan ağlayanlar oldu. Sıla'yı, sınıf arkadaşımı gördüm nasıl ağlamadım o gün bilemiyorum. Kendimi bir yalana fazla kaptırmıştım : "Her şey mükemmel olacak canım" sözlerine hepimiz inandık.
İstanbul'dan Kocaeli'ye büyük bir pişmanlığın başlangıcı böyleydi. O gün ki telaşı hatırlıyorum, iğrençti.
Bir kaç gün sonra eve tam olarak yerleştik. Bahçede kitap okuyup, film ve dizi izleyip, müzik dinleyerek geçiyordu günlerim. Ağustos ayıydı. Harika okulumu bırakmıştım hem de son senede. Abartmıyorum, gerçekten harikaydı. Kötününde kötüsünü görücektim. Herşeyden önce özgür olduğumuz bir okuldan geliyorduk fakat yinede herkesin kurallara uyduğu ütopya gibi bir yerdi.
Gün içerisinde anneminde hadi biraz dışarı çık dayatmalarından ve belki birileri ile tanışıp arkadaş olurum diye havuza iniyordum. Tabi ki arkadaş edinemedim.
Komşularıda hiç sevmedim. Geldiğim yerden o kadar farklıydı ki. Tamam, şehrin merkezinde yaşamıyorsak bile şehir fazla yakındı. Orada ki insanlar sabah herkese günaydın derlerdi. Buraya geldiğim zaman insan yüzü bile göremedim kaldı ki apartmanda 90 küsür daire vardı, durumun garipliğini siz düşünün. Gerçekten kimse yoktu. Kimsenin kimseden de haberi yoktu.
Yakınlardaki bir okula gidicektik, erkek kardeşimle birlikte. Unutmadan çok eski aile dostlarımızdan Erkan abi, eşi Havva abla ve sanırım burada tek arkadaşım olan kardeşim Deniz'le yaşıt olan kızları Emek ; onlarda bizimle birlikte buraya taşındılar. Siz sormadan ben söyleyeyim babalarımız işleri yüzünden buradaydık maalesef. Yine söylüyorum, babamın oradaki işide harikaydı. Aslında gelmemiz için hiç bir sebep yokken değişlik arayan annemi kimse dizginleyememişti.
Böyle başladı bu hikaye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçimden Kusmak İstediğim Anılar
Non-FictionUfak bir çöküş ve kapanışın öyküsü olacak