stephen ve ballı çay

2.4K 233 289
                                    

''Ama Phil, anlamıyorsun !'' Wade Bay Coulson'u koridorda yakalayıp yalvarırken, Akademinin ikinci ve aynı zamanda ikicnci en heyecanlı günü yaşanıyordu. Bugün, herkesin heyecanla beklediği , yeni birileriyle iletişim kurmak için öğrencilere büyük şans tanıyan tanışma partisi vardı. İçkisiz olan. 

''Olmaz dedim Wade ! Oda dağılımı bir kere yapıldı. Bir tane daha olmasının imkanı yok.'' Wade yüzünü saçma sapan şekillere sokup ağlıyormuş gibi yaparken Bucky duvara yaslanmış kıkırdıyordu. Wade'in şuan ne kadar üzgün olduğunu o koridorda kimse anlayamazdı. Hem akşamki partiye içki getirmek yasaktı, hem de istediği çocuk ile aynı odaya düşememişti. Şu kumral ve gözlüklü olan ile.

''Ay ışığım, lütfen....''

''Wade odana dön !'' Bay Coulson bağırdıktan sonra hızla bacağını Wade'den kurtardı ve Bucky'e selam verip oradan koşarak uzaklaştı. Zavallı adam, dört senedir Wade'e katlanıyordu. Bucky'e göre bu, dünyanın en zor işiydi.

Wade mızmızlanarak yerde sürünürken ve Bucky acımasızca ona gülerken, Clint somurtarak koridorun sonunda belirdi.  

''Selam gençler.'' Bucky selam verirken Wade hala yerde tepiniyordu. Şükürler olsun ki, o an koridorda üçü dışında kimse yoktu. Kimse Wade'i isyankar bir şekilde yerde tepinirken görmek istemezdi. 

''Tony'i gördünüz mü ?''

''Hayır, umuyoruz ki Steve ile birbilerine girmemişlerdir.'' Wade bunu üzerine ayağa kalktı ve üstünü başını büyük bir ciddiyetle düzeltti. Bu çocuğun gerçekten ani ruh değişimleri vardı. Kimse ama kimse, Wade Wilson'u çözemiyordu. 

''Bence çoktan yiyiştiler, abartıyorsunuz.'' Bucky gözlerini devirirken Clint sinirle gülüyordu. Wade elleriyle saçını düzeltikten sonra odasına doğru yöneldi. Bu arada eşofmanının üzerinden düşmek üzere olduğunu bilmiyordu. Gerçi bilseydi bile, umursayıp umursamayacağı tartışma konusuydu.

---

''Carol, sen burada paslanmışsın tatlım.'' Natasha Carol'u sollayıp geçerken Carol ona öyle bir bakıyordu ki, Janet o an orada buharlaşmak istedi. Yeni gelen kızıl hem Akademide gördüğü herkesle bakışıyordu, -özellikle de bucky ile- ve durmadan Carol'u ötekileştirmeye çalışıyordu. Ve bu, kesinlikle yapmaması gereken birşeydi. 

Carol kendini Janet'ın yanına attı ve derin bir nefes alıp Natasha'ya tüyler ürpertici bir şekilde gülümsedi. ''Janet, sanırım katil olacağım.''

''Hey, sakin ol. Hem diğer kız o kadar da kötü değil. Bence bunu da görmezden gelebilirsin.'' Carol'un dişlerini sıkarak ve burnundan soluyarak konuşması, Janet'ın daha çok gerilmesine neden oluyordu. 

''Aynı odada falan kalamam ben bununla.'' 

''Ama zorundasın.'' Carol Janet'a ters bir bakış attıktan sonra üstüne kendine yaklaşıp beş beden büyük tişörtü geçirip salondan çıktı. Sinirli bir Carol Danvers, on kaplan gücünde olabilirdi.

Carol kendini dışarı atar atmaz kısaca etrafı süzdü ve manzara tam beklediği gibiydi. Clint etrafa akşamki parti için broşür dağıtıyordu, Bucky Wade ile basketbol oynayarak kıkırdıyordu -ve bunu yaparken mükemmel olduğu için carol uzun uzun bakıyordu- Tony ve yeni tuhaf çocuk ise bir köşede oturmuş sanki devlet meselesi tartışıyor gibi konuşuyordu. 

avengers academyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin