GONDOL

45 2 1
                                    

 Odama çıktığımdaysa karşılaştığım manzara pek iç açıcı değildi. Özge ~oda arkadaşım~  yatağında oturmuş deli gibi ağlamakla meşguldü.Dün pek karışmak istemedim, onu kendi haline bıraktım fakat bu işe bir el atmanının zamanı geldi de geçiyor. Ozge nin yatagina yanaşıp "Sence bu yurttaki insanlardan hangisi ilk gunden buraya alıştı?" Dedigimde yaşlı gözlerini kırpıştırarak masum masum yüzüme baktı ve " sen" dedi. onun bu söylediğine karşılık içimdeki gülme hissini yatıştırmaya çalıştım. "Inan bana bu kadar hevesli olan ben bile henüz alışamadım." Dedim. " Yani canını sıkıp durma daha ilk gün, emin ol eğlenceli olucak." söylediklerime karşılık Ozge hafifçe tebessüm etti ve "Umarım."dedi. "Inan şuan gerçekten çok açım, yemeğe kadar uyumayı planlıyorum bu yüzden ağlamalarını daha fazla çekemicem." deyip sırıttım. daha sonraysa yatagıma uzanıp uykuya dalmaya çalıştım. 2 saat boyunca yaptığım tek şey bir oyana bir buyana dönüp durmak oldu. en sonunda milyonuncu kez saate baktığımda saatin 5 olduğunu gördüm. Sonunda  diyerek yataktan kalktım yemekhanenin yolunu tuttum.

                              Yemekte çorba balık ve salata vardı. Gerçekten açken ben ben değilim. yemekleri yedigim tepsimi gotururken onumde Ediz i gordum. Gerçekten şansıma tukureyim. Tabi ki tepsisini bırakıp dondugunde beni farketti ve gozleri elimde tuttugum tepsiye kaydı.Allah kahretsin ki herseyi silip supurmustum. Hemen kendime lanet okudum. Ediz ise gulumsemekle yetindi. Tepsimi bıraktım ve elimi yıkamak için Edizin bulundugu bolume gittim.Neyse ki herhangi bir şey soylemedi. Sadece yuzume bakmakla yetindi. Ozge nin yanına dondugumde hanımefendi beni kahkahalar ve hoşsohbetler ile karsiladi. Benim yanimda surekli aglayip mızmızlanan kız gitmiş yerine şen şakrak bu kız gelmişti.Kendine hemen iki de arkadas edinmis beni tanıştıriyor. Kizların adları Selin ve Zeynep idi. Iyi kızlara benziyorlardı. Onlarla biraz laflamak bana da iyi gelmişti. Zeyneple aynı sınıftaydık zaten. Selin le de Ozge ayni sınıflarmış. Yemekten sonra Ozge ile odamıza çıktık. Birden bana " Bugun yaninda cok hos bir cocuk gordum, o kimdi? " ben acaba kimden bahsediyor diye dusunurken esmer tenli çikolata gibi çocuk dedi ve ben Berke den bahsettigini anladım. "Berke. Bizim sınıftan, sira arkadasim. " dedim."Gercekten çok sanslısın." Derken samimi gorunuyordu. Berke den cidden hoslanmisti. Ilerki zamanlarda bunu ayarlamalıyım diye kafama not ettim.Sonuçta Özgenin  de sarı saçları Berkeninkiler ile aynı renk sevimli gozleriyle sevimli bir duruşu vardı. Daha sonra Ozge ile birbirimize eski arkadaslarımizi anlatıp kahkahalar attık.Zaten dun gece de uyuyamadigımiz icin erkenden yattık.

+++++++++++++++++++++++++++++

                                  Ertesi gün biraz erken kalktım ve saçlarımı yıkamaya karar verdim. Aslında bir duş alsam fena olmazdı ama derse gecikmek istemiyordum. Saçlarımı kurutup odaya geçtiğimde bizim sarışın hala uyumakla meşguldu. ''Özgee.. Kalksan diyorum artık.'' dediğimde birden ayağa fırladı. Cidden tuhaf kızdı. O lavaboya gidince ben de formamı üstüme geçirdim ve biraz makyaj yapmaya karar verdim Yüzüme çok az fondöten sürüp yedirdim. Gözlerimin üstünü göz kalemi ile incecik boyadım, likit ağır olur şimdi. Son olarak da rimelimi güzelce sürdüm. Aslında dudaklarıma da nemlendirici sürsem iyi olurdu ama daha kahvaltı yapmamıştık. Ben bunlarla uğraşırken Özge de giyinmişti. Birlikte kahvaltı için yemekhaneye indik. Neyse ki bugün Edize rastlamamıştım Şimdi sabah sabah onu hiç çekemem.Kahvaltıdan sonra Özgeyle alelacele dişlerimizi fırçaladık, nemlendiricimi sürdüm ve bahçeye çıktık.İlk gördüğüm kişi yanımıza doğru gelmekte olan Berke oldu.O bize doğru yaklaşırken Özgenin heyecanını hissettim.'' Kızım sakin ol yemez seni.'' dediğimde ''Saçmalama Duru sakinim ben..'' dedi ama gerildiğini hissetmiştim. Berke yanımıza geldiğinde kibarca ''Günaydın '' diyerek selamladı bizi. ''günaydın. Berke bu oda arkadaşım Özge.'' diye tanıttım Özgeyi. Berke hemen ''Merhaba berke ben '' dedi ve gülümsedi. Neyse ki Özge nin az önceki hali geçmişti. O da gülümsedi ve ''Memnun oldum. '' dedi. Daha sonra Özgeyle ayrıldık ve Berke ile sınıflarımıza yöneldik. Tam sınıfa girmek üzereyken birinin omzuma sert bir şekilde çarpmasıyla şaşkına döndüm. Allak bullak olmuş yüzümle bana çarpan kişiye baktığımda şaşkınlığım iki katına çıkmıştı. EDİZ. Ben daha bir şey söyleyemeden Berke '' Biraz dikkatli olsan dostum.'' diyerek Ediz e yöneldi. Ediz ise hiç istifini bozmadan '' Olmazsam ne olur?'' diye cevap verdi. İşte şimdi sıçtık diye düşünürken araya girmem gerektiğini anladım. Ve hemen Berkeye dönüp ''Hadi sınıfa girelim.'' dedim. Beni dinleyeceğini hiç sanmıyordum fakat neyse ki Berke çok nazik bir çocuktu Edize sadece kötü kötü bakmakla yetindi ve birlikte sınıfa girdik.İnanılmaz sıkıcı bir coğrafya dersinden sonra tenefüs zili çaldı ve derin bir nefes aldım. Bu halim Berke yi güldürmüştü. Birden '' Çok sessizsin, hep böyle misindir? Yoksa henüz ortama alışamadığın için mi?'' diye sorunca biraz afalladım. Sonunda gülümsedim ve ''O kadar da konuşkan biri değilimdir. Ortamın da etkisi var tabii.'' dedim.O da gülümsedi ve ''Kantine gitmek ister misin?'' diye sordu. ''Hayır sen git. Ben pek havamda değilim bugün.'' dediğimde başını salladı ve sınıftan çıktı.Berke nin arkasından kapıya bakarken gözlerim yanında uzun boylu kıvırcık saçlı bir kızla içeriye giren Ediz e takıldı. Aynı sınıfta olmamıza rağmen kızın adını bile bilmiyordum.Onlara aldırış etmemeye çalışarak sınıfta göz gezdirmeye başladım. Zaten okul yeni olduğu için ve herkeste resim yeteneği bulunmadığı için sınıfımız 15 kişiydi. Ve ben Berke nin yanında gördüğüm birkaç kişi, Zeynep ve yurttan tanıdığım birkaç kız dışındakilerin adını dahi bilmiyordum. Şuan Zeynebin yanına gitmeyi istiyordum ama Edizin hemen önünde oturduğu için açıkçası çekiniyordum. O sırada zeyneple göz göze geldik. ''Duru, gelsene..'' diye seslenince ne olucakmış bee diye düşünüp yanına gittim. Bu sırada Ediz e bakmamaya çalışıyordum. Zaten pek de umrunda değildim.Zeynep in yanına oturdum ve muhabbete başladık. Ön sırada oturan Can ve Yeliz in çocukluk arkadaşı olmalarına çok şaşırdım. Ben onları sevgili sanmıştım. Çok tatlılardı. Eski anılarını anlatıp Zeyneple beni kahkahalara boğdular.Zil çalınca Berke ve Zeynep in sıra arkadaşı geldi.Berke tuhaf bir şekilde kolumu tutarak beni sıraya yönlendirdi.Afallamış bir şekilde suratına baktığımda gözlerini takip edip nereye baktığını anladım.Edizle birbirlerine öldürücekmiş gibi bakıyorlardı.Neyse ki o sırada hoca da geldi ve biz de sıramıza geçtik. 40 dk boyunca fizikle cebelleştikten sonra nihayet tenefüs zili çaldı. Hoca çıkar çıkmaz Berke ''Duru '' dedi. Ona doğru döndüm ve '' Efendim Berke '' dedim.'' O çocuktan pek hoşlanmıyorum. Uzak dur bence'' dediğinde cidden sinirlenmeye başladım. ''Pardon da kime nasıl davranacağımı sana sormayacağım. Ayrıca ben Zeynep in yanına gittim.Onunla ne alakası var. '' dedim. Biraz sert çıkıştığımın farkındaydım fakat ben de böyleydim. Birilerinin bana karışmasından, beni kısıtlamaya çalışmasından nefret ederim.Berke nin yüzü düştü ve ayağa kalkıp kapıya doğru hareketlendi. Derin bir nefes aldım ve bende peşinden kalktım.Kapıdan çıktığında ona yetişmiştim.''Berke!'' diye seslendim fakat durmadı. Bende bunun üzerine kolunu tutup onu durdurdum.Bana doğru döndüğünde  ''Bak çok sert çıkıştım farkındayım ama ben bu tarz şeylere gelemiyorum.'' dediğimde Berke içimi rahatlatacak bir şekilde gülümsedi ve ''Önemli değil, kusura bakma haddim olmayan şeylere karıştım sanırım.'' dedi. '' yaa saçmalama beni düşündüğün için böyle söylediğini biliyorum. Asıl sen kusura bakma. Barıştık mı?'' deyip içten bir şekilde gülümsedim.Ben bunları söyleyince Berke beklemediğim bir şekilde kolunu omzuma attı ve ''Hadi bahçeye çıkalım.'' dedi.Günün geri kalanı da aynı şekilde derslere girip çıkarak geçti. Neyse ki Berkeyle aramız düzelmişti. Hatta artık daha samimi davranmaya başlamıştı. Bu beni biraz tedirgin ediyordu.Aman be ne saçmalıyorum çocuk arkadaşça davranıyor sadece... 

                                       Okul çıkışı Berke Zeynep ve beni biraz gezdirmeyi teklif etti.Daha sonra iş büyüdü ve tüm sınıf gitmeye karar verdik.Ediz in de gelicek olması beni gerçekten şaşırtmıştı. Berke bizi lunaparka goturmeye karar verdi. O umursamazın lunaparka gelicek olması ... Ne bileyim çok garipti, ozellikle de Berke de geliyorken.Lunaparka ırmak kıyısından gidiliyordu ve manzara gerçekten çok hoştu. Yeşilırmak , üzerinde uçuşan martılar... Parka geldiğimizde ilk once gondola binmeye karar verdik.Ben genellikle ortalara binen biri olarak 2. Sıraya oturacakken Berke nin yapma ama en uca binmeliyiz gibi sozlerine aldırış etmemeye karar verdim. Arka tarafimdan en sona oturmustu. O sırada Edizle goz goze geldim yanıma yaklasti ve "Ne o , korktun mu kuçuk kiz? . " deyip tam karşimda en uca oturdu. Hadi amaa ben korkak degildim. Allah ım inşallah bu yaptığıma pisman olmam. Evet , dogru tahmin ettiniz kalkıp en uca oturdum. Hem de Berke nin yanı dolu oldugu icin Ediz in yanına oturmak zorunda kalmıştım. Yuzundeki aptal sırıtmayla bana döndü ve "Emin misin? Sonra bayılırsın falan bir de seninle ugrasamam. " dedi. " Merak  etme, olmaz bir şey. " " O kadar emin olma."dediginde ise kafamı onume cevirdim ve onu gormezden gelmeye çalıştım. Tam karşımdaki Berke kaşları çatık bir şekilde bizi seyrediyordu. Bu durumdan iyice bunaldım. Bir an once çalışsa da şu şey kurtulsam.Tam o sırada gondolun çalışmasıyla onudeki tutmayerine sıkıca yapıştım.Kulaklarım uguldamaya başlamıştı. Ediz in kıkırdamalarini suyun altında duyar gibiydim. O sırada gondolun hızı arttıkça arttı ve ellerim titremeye basladı. Ediz de durumumu farketti ve demir gibi elleri koluma yapıştı. Artık hiç gucüm kalmamıştı. Gozlerim kararmaya basladigi sirada Ediz kulagıma egilip "Iyi misin sen ? " Gibi aptal bir soru sordu. Cevap vericek kadar bile gucumun olmadıgıni duşunurken birden içimin çekildigini hissettim.
                                 Gozlerime rahatsız edici bir ışık vuruyordu. Etrafıma goz attigimda uzerime egilmis telaslı insanları gordum. Iste o an anladım. Bayılmıştım. Hem de gondolda, hem de Ediz in yanında!

           Evett dayanamayıp bir bolum daha yazdım. Kimse okumasa da umrumda degil.:D ne yapayım hosuma gidiyor.:)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UMUTSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin