Tatil

64 2 0
                                    

        Dubai havaalanına hele sonunda inmiştik.Mirandanın suratında güzel bir gülümseme vardı.bavullarımızı almak için standa gittik.Beklerken miranda '' işte tatil şimdi başladı '' diyerek gülümsedi.bavulu alıp havaalanının kapısına doğru yürürken kapıdan gelen sıcak hava ile bronzlaşmıştım. miranda terlemiş ve yorgun görünüyordu.Tek yapmak istediğimiz otele gidip biraz dinlemek olmalıydı.Hemen bir taksi çağırdık.bavulları bagaja atık ve otelin yolunu tuttuk artık 14 saat oturmaktan popom kasılmıştı.mirandanın dudağıma kondurduğu öpücük ile kendimden geçtim ve popomun ağrısını unuttum.Dubaide çok hoş karşılanmıyordu galiba şoför garip bir bakış attı.Benim ve Mirandanın hiç umrunda değildi bizi bir daha nerde görecekti ki tabi eve dönerken gene aynı adamla karşılaşmazsak o kadar taksi şoförünün içinden denk gelmesi olanaksızdı.Sonunda otele varmıştık.İçeriye girdiğimizde bir bayan ferahlamamız için limonata ikram etti.Ben resepsiyona doğru yürürken Miranda ise lobide ki koltuklara oturmuş kendisine gelen mesajlara bakıyordu.Resepsiyonda ki bayan ; 

Görevli - Dubai otele hoş geldiniz nasıl yardımcı olabilirim.

Ben - bugün sabah bir oda ayırmıştım RİCK GREY adına.

Görevli - Evet efendim, Hoşgeldiniz Kral dairesi ayıtmışsınız doğrumudur.

Ben - Evet doğrudur.

Görevli - şu anda iki tane kral dairesi boş efendim birisi en alt katta birisi ise en üste hangisi olsun istersiniz.

Ben - Arasında ne fark var acaba

Görevli - Birisi en üst katta olduğu için şehir manzaralı , Diğeri ise okyanusun altında etrafı full camla çevrili ve okyanus manzaralı ,yatak odası ise daha geniş ve ferah  

Ben - o zaman okyanus manzaralı olanı alalım değişiklik olsun.

Görevli - peki efendim.Siz bekleyin ben size arkadaşımızı göndericem o size odanıza kadar eşlik edecek

           Ben '' sağolun '' diyerek. Mirandanın yanına gittim ve oturdum.

Miranda - Noldu aşkım ?

Ben - en kattaki odayı ayırmışlar birsini gönderecek ve odamıza gidicez 

Miranda - En alt kat mı? böyle bir yere geliyoruz ve en alt kattamı kalıcaz 

Ben - Hemen sinirlenme aşkım en alt katta ki kral dairesini ayırtım.

Miranda - Hemde kral dairesi ben güzel bir  manzara istiyorum dört duvar arasında duvar mı seyredicez 

Ben - Odamıza bir gidelim beğenmezsen yukarıda bir yer ayarlarız

Miranda - Tmm 

                    Bir görevli yanımıza geldi.

Görevli - Buyrun efendim beni takip edin.

                   diyerek , bavullarımızı aldı ve asansöre bindik. '' -3 '' e inerken mirandanın mutsuz olduğunu hissetmiştim fakat daha odayı görmedi görünce çok sevineceğini tahmin etmiştim.Asansörün kapısı açılır açımaz odanın kapısını gördüm.Zaten tek kapı vardı. Görevli kapıyı açtı ve ilk Miranda içeri girdi bende görevliye bahşiş verdim ve gönderdim.İçeriye girer girmez Miranda boynuma atladı.

Miranda - Bu oda harika neden bana okyanusun altında olduğunu ve okyanus manzarlı olduğu söylemedin diyerek biraz da olsa azarladı.

Ben - Hem sesimizi de duyamazlar rahat rahat istediğimizi yaparız..

Miranda - seni çapkın şey

                       Benim kastemek istediğim.Yatakta biraz şımarıklıktı.Galiba Miranda da anlamıştı.akşam yemeği saat 19:00 de başlıyordu ve saat 19:30 olmuştu Miranda duşa girmişti bende hazırlanıyordum dubaiye geldiğimizden beri yemek yememiştik ikimizde açtık Miranda da giyinmişti bende yatağın üzerinde hem televizyon seyrediyor hemde mirandayı seyrediyordum.Hele sonunda giyinmişti dar kırmızı mini elbisesiyle çok dikkat çekici ve seksi olmuştu ayakkabısı altın sarısıydı. çantasıyla ve dizinin üstüne çektiği kırmızı çorabıyla çok göz alıcıydı.kapıyı kapattık ve asansörü çağırdık asansör gelirken Miranda ;

Miranda - bugün senin için giyindim aşkım beğendin mi?

Ben - çok güzelsin aşkım her zaman ki olduğun gibi

Miranda - sağol aşkım sende çok yakışıklı olmuşsun 

Ben - Sağol herşey akşamki ssüpriz için 

Miranda - Akşam ne var ki 

Ben - söylersem süpriz olmaz ki 

                                  asansör gelmişti.Asansöre binip 54. kata çıkana kadar miranda süpriz konusunda biraz ağzımaya çalışsada işe  yaramamıştı.Yemek salonuna girdiğimizde herkes benden ve mirandadan gözünü alamamıştı.Miranda için en güzel masayı ayırtmıştım cam kenarını, aşağıda okyanus masmavi parlıyordu.garson ikimizede portakal sonuna aytırılmış fırında pişmiş ördek getirmişti ve yanında da iki kadeh kırmızı şaraf servis etmişti.Mirandayla konuşa konuşa yemeğimizi yemiştik.Mirandayla evlendiğim günden itibaren ilk defa pizzadan farklı bir yemek yiyiyordum.Pizzacıya miranda yemek yapmadan yarım saat önce sipariş veriyor pizzacı arka kapıdan gelip pizzayı bırakıyor ve bahşişini alıp gözden kayboluyordu.Pizzacı artık alışmıştı ben sipariş vermeden pizza gönderiyordu.Pizza dükkanının sahibini yemeğe çağırmıştım ve bir gün yemeğe geldi.Mirandaya arkadaşım olarak tanıttım fakat adam 78 yaşını doldurmuş suratı buruşmuş ve gözü görmüyordu.Sandelyeye oturayım derken gitarımın üstüne oturuyordu ki son anda tuttum yüremeye hali kalmamış bir adamdı.Birazda korktum tabi adam ölse biz öldürdük sanacaklardı.Adamın adı '' PATRİK ''di.Miranda yaptığı ot yemeğinden koymuştu adam çatalıyla bir lokma ağzına aldı ve sonra bana dönüp;

Patrik Amca ( pizza dükkanı sahibi ) - Karım hamile doğurmak üzeri.

                              diyerek çeketini  aldı ve soförü kapısını açtı arabasına bindi ve gitti. 

Miranda - Tamam pizza söyliyebilirsin.

Ben - Sen nerden biliyorsun 

Miranda - Patrik amca benim çok eski bir patronum.Buraya gelmeden önce konuşmuştuk ve geleceğini biliyordum ne kadar güzel yemek yapmaya çalışsamda beceremiyorum.Hergün söylediğin gibi pizza söyliyebilirsin fakat bu defa ön kapıdan gelebilir.

Ben - Benim güzel aşkım.Sen bile yaptıklarını yiyemiyorsun tamam hizmetçi tutucam hala haber bekliyorum.

Miranda - ( Gülerek ) Hadi acıktım.Söyle şu pizzaları.

                                Böyle bir anımız olmuştu.

Zombies ChernobylHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin