Serseri Öğretmenim/BesteOnbaolu

272 30 22
                                    

Tür: Kanser

Okunma Sayısı: 913k

Şimdi huzurlarınızda okuduğum en harika, en muhteşem, en sağlam kurgulu ve yazımı efsane bir kitabı paylaşıyorum;  SERSERİ ÖĞRETMENİM.

Muhtemelen yaptığım bu eleştiriden sonra kitabın adı  'Serseri öğretmenim'  yerine  'Sert eleştirmenim' olacak.

Öncelikle sıfır numara gözlerimin birden bire kör olmasına ve aşırı tansiyon sebebiyle beş gün boyunca hastanede müşade altında tutulmama sebebiyyet veren bu kitaba ve yazanına teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Aynı zamanda okurken geçirdiğim kalp krizleri sebebiyle üç kez kalp nakli ve beş kez Bypass operasyonu geçirerek yaklaşık üç ton 0Rh+ kan harcayarak ülkedeki değerli vampirlerin neslini büyük oranda tükettim; 'ama bu eleştirmenin naçizane bedeni sizlere feda olsun efendim' derdim, lakin Chevalier kızar...

Yabancı dilimin Türkçe'ye olan aşkımdan zayıf olmasından kaynaklanıyor zannedersem, kitabın hangi dilde olduğunu hâlâ bulabilmiş değilim. Cümleleri Türkçe'ye çevirerek okumaya çalıştım ama Fransızca mı desem, Arapça mı desem, Japonca mı desem, öyle garip bir dil... 
Bir sürü ensest ilişki gördüm, bir sürü tecavüz hikayesi gördüm, bir sürü porno içerikli kitap gördüm ama hiçbiri bu kadar yaratıcı değildi. Yani bazı insanların(!)  'Tecavüzcüsüyle evlenmeli'   laflarını da çok işittim, hatta suçu kadında falan bulmuşlardı bu insanlar(!).  Ama onlar bile bu yaratıcılığı ağızları beş karış olmuş bir şekilde izliyorlar.  'Öğretmene aşık olmak...'

'Aşıksa bunların bir önemi yok'  diyen bir topluluğun varlığını da biliyorum. Aynı topluluk  'Keşke tecavüze uğrasam'  da demişti hatta...  Tartışmaya açık bir konu bu. Ama ben bu konuyu tek cümleyle tıkar, bitiririm;  'Eğitim gibi değeri yüksek bir kurumda, siz orada eğitim için mi geldiniz, sevişmek için mi?'

Bu cahilliği ön plana çıkaran, eğitimi geri plana atıp kızlara  'Zengin koca bulun, öğretmeniniz de olabilir tecavüzcünüz de. Hatta ikisi de olsa harika olur!'   mesajı veren güzel eser,  kesinlikle okunmaya ve raflarınızın en güzel köşesinde durmaya değer. Hatta kemikleri sızlamaktan kireçlenme yaşayan büyük yazar Aşık Veysel, özellikle bu kitabın okunması gerektiğini ve kendi yazdıklarının hiçbir şeye benzemediğini vurguluyor.

İlk bölümden başlayalım efendim;  Hiçbir şeyi beğenmeyen kızımız, hiç beğenmediği okulunda, hiç beğenmediği okul forması yerine şort giyerek, hiç beğenmediği 'bebek bakıcısı'  diye tabir ettiği insan tarafından uyandırılıp okula gidiyor. Hangi ara okula gittiği de muamma...  Okuyorum, okuyorum, hala nasıl birden bire okula gittiğini çözemeye çalışıyorum. Ben hayatımda bu kadar hızlı zaman geçişi yaşayan, Nasa'ya el sallayıp ışınlanmayı bulan bir yazıyla daha karşılaşmadım. Fevkalade. Bilim adamlarının bu paragraftan sonra kitabı incelemeye aldığı bölüm sonunda belirtilmiştir. Bu teknoloji atom fiziğinde kullanılmak ve ışık hızından enerjiye çevrilmek üzere ilgili kurumlara gönderilip ülkemize çok büyük bir gelir artışı sağlamaktadır.

Her neyse, bu buluşu için sayın yazanı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.

Devam edelim; Hiçbir şeyi beğenmeyen kızımız gittiği okulda Beliz adındaki arkadaşıyla sohbet ediyordur. Ve Beliz her gün istisnasız yaptığı sevişme eylemini marifetmiş gibi anlatmaya başlar. Umut adında bir erkekle her gün, günde üç kez tok karına seviştiğini ballandıra ballandıra anlatır ve bundan gram utanmaz. Kızımızın  'Çok sevişmiyor musunuz'  lafınaysa  'Haklısın, bundan sonra günde üç kez değil iki kez yaparız'  diye cevap veriyor. Bu paragrafların iğrençliğini size daha fazla anlatma gereği duymuyorum, Çünkü siz güzel okuyucuların akıl sağlığınızı yitirmenizi istemiyorum. Zira tek kelimesi bile ilerlemiş solunum hastalıklarına yakalanmanıza,  kadınlarda rahim;  Erkeklerde prostat kanserlerinin oluşmasına sebep oluyor.

Bundan sonrası ise sınıfa beklenen öğretmenin gelmesi, kızların öğretmene asılması ve benim kusmamla son buluyor. Ciddi mide rahatsızlıkları sebebiyle kitabın bundan sonrasını okuyamıyor, Sizlere de okumamanızı tavsiye ediyorum. Hatta bu ardı ardısı kesilmeyen ruh ve sinir hastalıklarından sonra içeriği bunlardan olan kitaplara eleştiri yapmayacağımı da belirtiyorum.

Kitabın ilerleyen bölümlerine baktığımdaysa evlilik boşanma vs. Yine klasik bir Wattpad kitabında yaşananlar göze çarpıyor. Normalde tüm kitabı okumakla ve son bölüme göre eleştiri yapmakla hükümlüyüz, ama bu kez yuvalarından fırlayan gözlerim tek kelime okumaya daha dayanamayarak soluğu Chevalier'in yanında alıyorlar. Bir ben, bir tanrı, bir de Chevalier bilir benim nasıl   'Ne olur kitap troll olsun, ne olur!'   diye yalvarışlarımı...  Yer yüzü bağırıyor, gökyüzü ağlıyor sayın okuyucular...

Bu yazı kirliliğinin eleştirilecek daha bir sürü noktası var. Mesela yazımın, yazım değil de sesli harfleri yutan özerk toplumun Whatsapp konuşması gibi olması. Betimlemeyi geçtim, cümleler bile doğru düzgün kurulamamış, kelimeler isyana kalkışmış. Ama ben bu kısma girersem muhtemelen daha da çıkamayacağım, o yüzden bu eleştirinin son bulduğunu size belirtiyor ve iyi günler diliyorum. Aklını ve sağlığını seven bu eseri okumasın...

-Dèese

Bi' Çift EleştiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin