Dünyanın Tek Harikası

122K 480 24
                                    

Gözlerinin içine bakmam yeterli onu sevmek, onu hissedebilmek için. Dünya duruyor, onun gözlerinde kayboluyorum. Hiçbir şeyin önemi yok. Sadece o ve ben...

Gözlerini gözlerimden ayırmadan beni izliyordu.

"Beğendiniz mi bari gördüğünüzü beyefendi?"

"Hıı?"

"Haha yok bir şey. Yaa Kereeem?"

İyice eğilip suratımı suratına yaklaştırdım.

"Efendim güzelim."

"Sevgilim şimdi şey diyorum biz ikimiz hani bir yerlere gitsek? Eğlensek, dans etsek filan? Nasıl olur? Bence güzel olur."

"Zeynep o kadar yorgunum ki."

Daha da sokulup ellerimi göğsünde gezindirmeye başladım. Kafamı kaldırıp çenesine bir öpücük kondurdum. Kafamı kaldırmadan konuşmaya başladım.

"Şşş..ben senin yorgunluğunu alırım sevgilim."

"Hıı.. Nasıl alıyormuşsun göster bakalım merak ettim şimdi."

Vücudumu kaldırıp kucağına çıktım. Gözlerini kapatıp derin nefesler almaya başladı. Bir elimle kollarını okşayıp diğeriyle pantolonun düğmesiyle uğraşıyordum. Aniden kucağından kalktım.

"Hadi aşkım hazırlan geç kalıcaz!"

-------

"Ya Zeynep bana istediklerini yaptırmaya bayılıyorsun ha!"

"Yoo ben sana bayılıyorum asıl."

Gülümseyip elini bacağıma koydu. Gözlerini yoldan ayırmayıp söylenmeye devam etti.

"Aşkolsun ama ne var yani şu sevgiline acısan. Ha?"

"Ağlamayana meme yok canım."

Sinsi sinsi sırıtıp elini bacağımdan çektim. Gözlerini devirip yola bakmaya devam etti. Zaferin verdiği mutlulukla elerimi birbirine vurup Kerem'e döndüm.

" Eee nereye gidiyoruz?"

"Şöyle sakin bir yere gidelim diyorum. Deniz kenarı falan."

"Yaa Kerem hayır! Dans etmeye gidelim. Hani şu geçen gittiğimiz klüp olabilir mesela?"

Acı bana bakışı attıktan sonra ne kadar heyecanlı olduğumu görüp pes etti.

"Sana kıyamıyorum ki kızım! İyi bakalım senin istediğin yere gidiyoruz."

-----

    Gittiğimiz klüp kocaman tavanı olan, karanlık bir mekandı. Tavandan aşağıya kocaman ışıklı toplar asılmasına rağmen ortam loştu. Tam ortada bulunan dans pisti dans edip kendinden geçmiş insanlarla doluydu.  Eşyalarımızı mekanın en köşesindeki masamıza koyduktan sonra Kerem'in oturmasına izin vermeden elinden tutup çekiştirmeye başladım.

"Şşşt hiç oturmuyoruz! Hadi kalk!"

Kerem şaşkınlıkla karışık güldükten sonra bana ayak uydurmak zorunda kaldı. Onu dans pistinin ortasına kadar "sürükledikten" sonra ellerini  boynuna doladım.  Esnediğini görünce dönüp,  kalçalarımı kasıklarına yaslayıp dans etmeye başladım. 

"Sevgilim bak doğruyu söyle sen gizli gizli inşaatta mı çalışıyorsun? Hayır para sıkıntın varsa bana söyleyebilirsin."  dedim gülerek.

"Ha-ha!" dedi kahkahasını bastırarak. 

   DJ müziğin ritmini biraz daha arttırdı. Kerem beni belimden tutup kendine yaslıyordu. Ben de küçük kalça hareketleriyle ona uyum sağlıyordum. İkimizin de gözleri kapalıydı ve nefes nefeseydik. Kendimi ani bir hareketle ona döndürdüm ve dudaklarına yapıştım. İlk bir şaşırdı fakat sonra o da tutkuyla karşılık verdi. Ellerimi pantolonunun önene indirdim ve sıktım. Ahh sesini duyduktan sonra ellerim t-shirtünün altından karın kaslını okşamaya başladı. Aynı zamanda o da  boyunumdan başlayıp aşağılara kayarak sıcak ve ateşli öpücükler kondurmaya başladı.  Kalçalarımı tutmasıyla beraber gözlerimi kapadım. 

"Sanırım eve gitsek iyi olacak." dedim gözlerim kapalı bir şekilde. 

"Hıhı...aynen." dedi aynı şekilde gözleri kapalı. 

   Müzikle birlikte bedenlerimiz öyle bir şekilde birleşmişti ki tek bir vücut şeklini almıştı adeta. Bedeninin üzerimdeki etkisi inanılmazdı. Keşfetmekten asla sıkılmayacağım harikalardı onun vücudu. Her dokunuşu bende kelebek etkisi yaratıp vücudumun heryerinde fırtınalar kopmasını sağlıyordu. Aynı şey benim dokunuşlarım içinde geçerliydi. Ona her dokunduğumda gözlerini kapatması ve kendinden geçmesi ona dokunma isteğimi arttırıyordu. Onu tatmin etmek beni mutlu ediyordu.  O mutlu oldukça ben de tatmin oluyordum. Asla sönmeyecek bir ateşti bizim aşkımız. Zaman söndürmek yerine daha da körüklüyordu. Onun bedeninden aldığım hazzı hiç kimseden almamıştım. Evet hayatımda başka erkekler de olmuştu. Fakat asla Kerem'deki gibi kaybolmamıştım onlarda.

--------

  Sabırsızlıkla kapıyı açtı. Çantamı kapını ününe fırlattıktan sonra belimden kavrayıp beni kucağına aldı. Duvara dayadı ve dudaklarıma yapıştı. Tek bir hareketle bluzumu çıkarttı. Sütyen giymediğimi fark edince şarşırdı ve dudaklarını daha sert bir şekilde dudaklarıma bastırdı. Ağzımı araladım ve onu içeriye davet ettim. Alt dudağımı ısırmasıyla ben de dilini emmeye başladım. Ellerim gömleğinin düğmelerine gitti. Fakat ne olduysa bir türlü açamadım. O da açmaya çalıştı fakat beceremedi. Sinirlenip gömleğini iki yana çekti. Sanki gömlek görünmez bir iple bağlıymış gibi kolayca açılmıştı.  Odaya gidiyoruz  zannederken salona gittiğimi fark edip dudaklarımı onunkilerden ayırdım.

"Neden odaya dönmedin?"

"Oda fazla uzak güzelim. Ben seni şimdi istiyorum.." 

  Beni sert bir şekilde üstünde sadece örtü olan masaya oturttu. cavabımı pantolonunun düğmelerini açarak verdim. O da kilotumu çıkartmaya başlamıştı bile. Bacaklarımı aralayarak ona yardımcı oldum. 

"Artık yorgun değilsin  sanırım sevgilim." dedim bacaklarımı açarken.  

-----

Müzik olarak "Beyonce- Drunk In Love" düşündüm. İlk yazma deneyimim olduğu için kısa oldu kusura bakmayın. Umarım beğenirsiniz  :))

Dünyanın Tek Harikası (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin