fucking paranoia

2.3K 186 204
                                    

MRB ARKADAAŞŞLLAARR

BN GELDİM

OJ GELDİM

AMA GİDİORUM

OY VE YORUM DİĞER BÖLÜM Kİ KADAR HARİKA OLURSA YEBE ÇABUK GELİR

TEŞEKKÜRLER

BY

HADİ OKUYUN




"Rodger." otel odasında ki yatağımızın karşısındaki koltuklardan birine oturmuş, telefonuyla uğraşırken yüzüme bakmaya tenezzül bile etmeden "Hm?" diyerek beni cevapladığında gözlerimi devirerek yanına doğru adımladım ama bunu yaptığımı fark edince ana ekranda hızla bir şeylerle uğraşıp, ben yanına gidene kadar başka bir uygulama açmıştı.

"Ne yapıyorsun sen?" telefonunu sinirle elinden alıp suratına baktığımda dudaklarını konuşmak için araladı. "Ne demek ne yapıyorum?" sorduğum soruya, klasik bir erkek tiplemesi yaparak soruyla cevap verdiğinde sinirle güldüm. "Bana hiç aptal ayaklarına yatma." parmağımı tehditkar bir ifadeyle suratına doğru salladığımda oflayarak elimde ki telefonu almaya çalıştı ama buna izin vermedim.

"Şuan sadece sorun çıkarıyorsun, ver şunu bana."  ayağı kalkıp üzerime doğru yürümeye başladığında elimi arkama götürüp diğerini bana fazla yaklaşmaması için öne doğru uzattım. "Ben mi sorun çıkarıyorum?" ona inanamayan gözlerle baktığımda suratında onu parçalamayı istememe sebep olacak bir bıkkınlık vardı. 

"Tatil boyunca ve evde de aynı şeyleri yapıp duruyorsun-"

"Ah, tatil boyunca demek, Bay Rowner tatil boyunca hiç eşinizle ya da çocuğunuzla vakit geçirdiniz mi ki bu kadar emin konuşuyorsunuz?" onu tek elimle geriye doğru ittirip öfkeyle suratına baktım. "Aynı şeyi yapan sensin. Bulduğun her fırsatta. Ama buna daha fazla göz yumacağımı sanıyorsan, yanılıyorsun." telefonunu, ayaklarının dibine fırlatıp paramparça olmasını sağladığımda gözlerini kısarak bana doğru bir adım attı.

"Bu ne demek oluyor?"

"Avukatın davadan önce sana gerekli kağıtları getirdiğinde anlarsın." omzuna çarpıp yanından geçip gitmek istedim ancak kolumu sıkıca sarıp, beni arkamda ki duvara fırlatırca itmesi buna engel oldu. "Ne sikimden bahsediyorsun sen?"

"Ne dediğimi duydun."

"Sadece sikik paranoyaların yüzünden bunu yapmana izin vereceğimi mi sanıyorsun?!"

"Paranoya mı?!" dayanamayıp, suratına doğru kocaman bir kahkaha attığımda bu onu çok daha fazla sinirlendirdi ve eli öfkeyle kahkahamı kesmeme sebep olacak bir şekilde çenemi kavradı. "Siktiğimin davasını açmayacaksın."

Kıkırdayarak, dolan gözlerimle yüzüne bakarken ellerimi onu itmek için kullandım ama benden çok daha güçlüydü. "Öyle ummaya devam et." tırnaklarımı, eline geçirip sonunda benden uzaklaşmasını sağladım ve Javie'nin yanına gitmek için telefonumu alıp odadan çıktım ama önüme bile bakmadan yürüyünce birisine çarpmıştım.

Oldukça büyük göbeği olan birisine.

 Bakışlarım yavaşça yüzüne doğru çıktığında şaşkınlıkla "Lena?" diye mırıldandım. Onunla okuldan izin alıp ayrıldığından beri hiç görüşememiştik ve eminim ki Javie'de her ne kadar yeni öğretmeniyle çok mutlu olsa da onu özlemişti.

"Rina?" dedi sanki beni burada gördüğüne şaşırmış gibi ama içimden bir ses bunu zaten daha önceden bildiğini söylüyordu. "Seni görmek ne güzel." tuhaf bir gerginlikle kollarını hızlıca etrafıma sardığında onda bir tuhaflık olduğunu biliyordum, arkamı dönüp kuşkulanmamı gerektirecek bir şeyler olup olmadığına bakmak istedim ancak bedenimi sıkıca saran kolları buna izin vermemişti. "Seni özlemişim, ufaklık nerede?" sonunda geri çekilip gözlerime baktığında kaşlarımı çatarak onu geçiştirecek birkaç şey mırıldandım ve daha sonra birbirimize veda edip sonra görüşeceğimize dair bir şeyler zırvalayarak  ayrıldık ama içime oturan bu tuhaf hisse anlam veremiyordum.

Burning Cigarettes 💏 zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin