Kore'de Bir Piyanist

20

Ailem...
Şuan gözlerimin önünde ölüyordu.Ama ben birşey yapamıyodum Elim kolum bağlanmıştı.Çocuk babamın telefonundan ambulansı aramıştı.Açıkçası benden büyük olduğu ne kadar belli olsada bukadar zeki olucağını düşünmemiştim.Aramayı bitirdikten sonra bu duruma tekrar baktı ve arkasını dönüp gitti...

Uyandığımda daha saat 03.13'tü.Terlemiştim.Bu yüzden balkona çıktım.Burdan çok güzel bir manzara görünüyodu.

(Karanlık gibi düşünün)
Balkonumdaki rahat görünen hamağa uzandım.Hava estiği için hamağa birazdaha sinmiştim.

Yıldızlara bakıyodum.Güzellerdi.Aynı anne babam gibi.Aklıma gördüğüm kâbus gelince gözlerimden yaşlar akmaya başladı.Artık onların yokluğunu hissetmek acı veriyodu.Alışsam bile yinede bir gün onlara ihtiyaç duyuyordum.Artık daha ciddi bir şekilde sessizce ağlıyordum.Sabaha kadar ağladım.Gözlerim şişmiş ve kıpkırmızı olmuştu.Göz altlarım ise mora dönük mavi gibi bir şeydi.Banyoda yüzümü yıkayıp salona oturdum.Daha kimse uyanmamıştı.Bende koltuğa yayıldım.

Luhan'ın kucağımda rahat birşekilde uyumaya başlamasıyla bende gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.Ama ne yazık ki uyuyamıyodum.O kadar yorgundum ki her an düşüp bayılabilirdim.Ben böyle düşünürken bir kaç kişi bulunduğum kata inmişti.Ve seslerden anladığım kadarıyla da bir kişi de merdivenlerden iniyodu.Üyelerin hepsi aşağı inmişti sanırım.Kahvaltı hazırlıyolardı.Beni kaldırmak için odama gitmediler.Bir süre sonra başım ağrımaya başlayınca dayanamadım ve gözlerimi açtım.Dolaptan ağrı kesici alıcaktım.Bu yüzden Luhan'ın rahatını bozmadan koltuğa koydum.Mutfağa doğru ilerlerken sendeledim.Başım dönmüştü ve nerdeyse düşüyodum.Duvardan tutunup düşmemeye çalıştım.Başarılıda oldum.

Mutfağa girdim.Odaklanmış görünüyodular.Üyeler masayı hazırlıyodu.Onlara fark ettirmeden dolabın yanına gittim.Hızlıca ağrı kesici ve uyku ilacını alıp yürümeye başladım.Ama Kook'un seslenmesiyle durdum."Günaydın noona"dedi.Saçımı kaşıyomuş gibi yapıyodum.Bu yüzden birazda olsa kolum yüzümü kapatıyodu."G-Günaydın Kookie"dedim.Elimden geldiğince ona bakmamaya çalışıyodum ve burdan hızlıca çıkmalıyım."Noona,bana şurdaki tuzu uzatırmısın?"diyince gösterdiği yere baktım.Aldım ordan tuzu Kook'un önüne koydum.Bana "Teşekkür ed-Noona ne oldu sana böyle?!"diyip göz altlarıma dokunup gözlerimin şişkinliğini inceledi.İşte o an ona tuzu verirken yüzümü saklamadığım geldi.Bu yüzden başkaları fark etmeden hızlı elimle Kook'un ağzını kapatıp kendime çektim.Üyeler fark etmeden yüzümü gizleyerek mutfaktan çıktık.

Kookie'yi hemen odama çıkardım.Odaya girince ona döndüm."Kook sadece uykusuz kaldım.Kimseye söyleme tamam mı?Ben kapatıcıyla halledicem.Kimsenin haberi olmasın bu olaydan"diyip ona yalvaran gözlerle bakmaya başladım.İlk önce şaşırarak sonrada anlayışla baktı.Bana sarılıp kafasını boynuma gömdü.Sanırım bu anlaştık demekti.Bende ona sarıldım.Aynamın karşısına geçip bir kaç kapatıcıyla işimi hallettim.Gözümdeki şişkinliği yok edemezdim.Hatta bugün tüm gün boyunca şişkin kalıcağına iddaya bile girebilirim.İşimi halledip arkamda beni izleyen Kook'a baktım.Ona dönüp "Olmuş mu?Belli olmuyo dimi?"dedim.Oda"Olmuş noona.Bellide olmuyo.Resmen profesyonel gibi kapattın"diyip gülümsedi.Bende küçük bir şekilde güldüm.

"Kookie~Şimdi yanımdayken benim kombin seçmeme yardım ediceksiin.Dimi?"dedim.İlk başta aegyolu konuşmamdan birşey istiyceğimi anlamıştı zaten.Kabul etti.Beraber dolabımın önüne geçtik."Hmm,asla açık olmamalı"diyip etekleri eledi.Ben yorgun olduğum ve her an bayılıcak gibi olan potansiyelim yüzünden yatağa oturdum.'Bugün pratikten sonra kesinlikle uyku ilacı almalıyım' diye not aldım.Kook'a baktığımda hala ayakkabı seçmediğini anladım.

Kook'a baktım.Benim için telefon kılıfı bile seçmişti.Gerçekten bugün için ona minnettardım.'Bi ara ona güzel birşey yapmalıyım' diye not ettim.Yanıma gelip seçtiklerini uzattı.Bende alıp yatağa koydum."Noona yaklaşırmısın?"dedi.Ona yaklaştığımda omzuma kolunu atıp beni kolunun altına aldı.Namjoon oppanın yaptığı gibi.Bende beline kolumu attım.En azından ondan destek alarak yürüyebilirim diye düşünüyodum.

Odanın kapısını açınca kapının önünde bize dik dik bakan üyeleri beklemiyoduk tabi.Biz ne olduğunu anlamaya çalışırken Hoseok oppa"Kookie~Haru'nun odasında ne yapıyosun?"dediğinde ne diyiceğimi bilemedim.Benim üstümede baktıklarında yanlış anladıklarını anladım.Kook'a tutunuyodum.Beline sardığım kolumla açıklama yapması için sırtından ona vuruyodum.Fark edince transtan çıkmış gibiydi.Açıklama yapıcak halim yoktu.Zaten zar zor ayakta duruyodum.

Kook"Hyung, noonamın odasına şarj,evet şarj almak için gelmiştim.Şarjı ararkende ses çıkardığım için noonam uyandı.Ö-Öyle işte.Neyse kahvaltı yapmıyomuyuz?"diye bi yalan uydurdu.Bana baktığında ona 'teşekkür edercesine' ve minnet dolu gözlerle baktım.Oda 'önemli değil' dercesine elini salladı.Üyelerde fazla takılmadan odalarına gittiler.Bizde Kook'la mutfağa gidip yanyana oturduk.Ve biraz düşündüm.Bugün Kook'un kucağına oturucam.Sonuçta diğer üyelerin birşeyden haberi yok.En azından onun kucağında rahat olabilirim.

Üyeler geldiğinde direk kahvaltı yapmaya başladık.Çatal bıçak sesleri ve Tae-Jimin ikilisinin seslerinden başka ses çıkmıyodu.Namjoon oppa Kook'a bakıyodu.Açıkçası dünden dolayı ona biraz sinirliydim.Jin ve Suga oppa sessizce kahvaltılarını yapıyodular.Suga oppa az sonra uyuklamaya başlardı.Hoseok oppa Jimin ve Tae'ye takılıyodu.Kook ve ben,sadece kahvaltı ediyoruz.Arada bi konu açıyoduk.Kahvaltı bitince masayı ben topladım.Bulaşıklarıda bitirdikten sonra üstümü giymek için odama çıktım.

Hemen küçük bi duş aldım.Kookie'nin seçtiklerini giyindim.Açıkçası güzel kombine etmişti.Zaten banada yakıştı.Fazla oyalanmadan alt kata indim.Üyeler beni bekliyodu.Bende gelince tamamdık.Namjoon oppa "Evet,bugünden sonra sıkı çalışmalıyız.Biliyosunuz konserimiz var.Bu yüzden fazla yorulucaz.Ama emin olun ki yinede emeklerimizin karşılığını alıcaz.Şimdi pratik yapmaya gidiyoruz"diyip önden çıktı.Tam tahmin ettiğim gibiydi.Konser hazırlıkları başlıyodu.Arabaya bindiğimizde Kookie'nin kucağına oturup kafamı göğsüne koydum.Oda düşmiyim diye sırtımdan destek veriyodu.

Namjoon oppa sinir olmuşa benziyodu.Tae,Jimin,Suga oppa ve Hoseok oppanın sırıtışlarını gördüm.Tae,bana el sallayınca ona tebessüm edip bende el salladım.Bana kare gülüşünü sergiledi.Jungkooka baktım.Bana bakıyodu.Ona gülümseyip kafamı biraz daha boynuna gömdüm.Nefes alışverişlerim onu huylandırmış olmalı ki kıkırdamıştı.Bende gülümseyip telefonuma kulaklığımı taktım.Jin oppa"Haru kılıfın güzelmiş"dedi.Ona dönüp"Sağol oppa sizin olanlarıda var"diyip kılıfın arkasındaki Jungkook'un ismini gösterdim.Oda gülümseyince kulaklıklarımı takıp gözlerimi kapattım.

Evet yine uzun bi bolum umarim begenmissinizdir opuldunuz poncirikler😘