Lucas

25 1 0
                                    

Cumartesi


 Lucas, gecenin ona ne getireceğini bilmediği için korkusundan uyuyamadı. Cansız bedenlerin görüntüleri, kafasında girdap gibi dönüyordu. Davaların benzerlikleri onun için büyük bir sıkıntı sebebiydi ve uykusuz geceler, ona hiç yardım etmiyordu. 

 Seksi ve esmer kadınla yalnız kalmasına izin vermeyen kabusları  düşünmemeye çalıştı. Dışarı çıkıp, sıradan bir kızı tavlamanın ve yatağını doldurmanın kendisine bir yardımı olup olmayacağını düşündü.

 Bir sarımlık esrarın, stresini biraz olsun azaltacağını düşünürken, boş dairesine en son getirdiği kızı hatırlamaya çalışıyordu. Bir daha göremeyeceği ve adını bile hatırlamayacağı bir kızı yeniden eve getirme fikri, saçma bir enerji kaybından ibaret olacaktı. Cinsel gösteriyi ikinci kez istemesinin yanı sıra aşağılanmış bir kadınla ilgilenme havasında değildi. Bu da az önceki düşüncesini uygulamamak için yeterli bir sebepti. İkinci turu reddettiği zaman kibar davranmak zorunda kalabilirdi ve bu gece, kibar bir insan olamayacak kadar yorgundu.

 Hayatını biriyle paylaşmak için can atmış mıydı ? Yoksa hep yalnız mıydı ?  Bu tuhaf düşüncelerden kurtulmalıydı. Biriyle çok yakın olmak ve onu kaybetmek her zaman çok acıtıcı ve incitici bir şeydi.

 Lucas, kayıp bir çocuk gibi dairesinde dolaştıktan sonra, eski alışkanlığına geri dönmek için köşedeki dükkana yürümeye karar verdi. İçtiği sigaralar ciğerlerini yakmış, bir kaç dakika için de olsa duygusal acılarını hafifleten fiziksel acılara yol açmıştı. Lucas, bunu da istemiyordu. Bu alışkanlığına bir tekme vurup arkasında bırakmak istedi ve böylece iyi bir alışkanlığa başlayacaktı.

 Nefesi açılana ve teri gözlerine dolana kadar şınav çekti. Düşünebildiği ve hissedebildiği şeyler, sadece ağrı ve terden sırılsıklam olana dek beden hareketleri yapmaya devam etti. Ama bunlar bile ona yardımcı olamadı. İçinden sanki bir şeyler eksiliyor, yitip gidiyor gibiydi. Bu boşluğu kimse dolduramıyor. Yıllarca tökezlemiş hatalar yapmış, günahlar işlemişti ve artık bunlar, onu uyuşmuş hissiz, duygusuz hale getirmişlerdi. 

 Soğuk duş, kaslarındaki ağrıyı ve sızıyı hafifletti; ama içindeki boşluk hissinin kaybolmasına yardımcı olmadı. Gerçekten yalnız kalmak istiyor muydu ? Birinin hayatına girme ihtimali düşüncesine kapıldı, başını soğuk suyun altına dayadı ve bütün arzularını bastırdı. 

 Lucas yorgunluktan yatağa düşmüştü. Kafasını boşaltmaya çalışıp ihtiyacı olduğu uykuya kavuşmaya çalıştı fakat başındaki uğursuzluğun farkındaydı ve işi hiç de kolay olmayacaktı.

 Pazar

 Sabah kahvaltısından sonra iki kardeş biraz vitrinlere bakıp, alışveriş yapmaya karar verdiler. Satılık ürünleri inceleyip sokaklarda yürüyerek geçirecekleri rahatlatıcı bir Pazar gününe, ne Chelsea ne de Charlotte hayır diyebilirdi.

 Charlotte, kendine has tipik meraklı haliyle, "Eee, aşk hayatın nasıl ?" diye sordu.

 "İyi sorduğun için teşekkür ederim."
 
 "Bu, 'Yok' anlamına mı geliyor ?"

 "Zamanım ya da hevesim yok diyelim. Çok sevdiğim bir ailem, çiçek dükkanım ve arkadaşlarım var. Başka bir şeye ihtiyaç duymuyorum." 


 "Chelsea, neredeyse bir yıl olmadı mı ? onu artık düşünmemelisin !"


 "Wesley hakkında yapacak hiçbir şey yok!" dedi Chelsea. İncinmiş gibiydi. Hey Slyvia'nın dükkanı iyi görünüyor vitrindeki bu çantayı çok beğendim. Kahverengi botlarımla uyum sağlayacaktır."


 "Evet harika ! Neyi ima ettiğini anladım Chelsea. Artık sana müdahale etmeyeceğim ve bu konuya burnumu sokmayacağım." 

 "Teşekkürler. Senin yeni erkek arkadaşın kim ?"


 "Henüz tam olarak erkek arkadaşım değil. Adı Scott ve bizim sınıftakilerden biri. Gerçekten çok yakışıklı, zeki ve sevimli ! Onu daha önce nasıl fark edemediğime inanamıyorum."

 "Evan'dan sonra ayrılığın üstesinden gelmeye çalışırken çok sevimliydin."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

izlenemezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin