3

76 9 2
                                    

Bölüm 3: İçimde Filizlenen Güllerin Kokusu

"Yasak herkese çekici gelen değil miydi ? Sonsuz merakın kaynağı... En sonunda yasağın çağrısına tepkisiz kalamayanlar, merakına yenik düşenler pişman olmamışmıydı ? Sırların açığa çıkması onları derin hüzne boğmamışmıydı ?"

***

Gözlerini oturma odasında açtı kız. Sabah güneşi yüzünü yakmıştı, mırıldanarak arkasını döndü güneşe. Göz kapaklarını tekrar aşağı indirmişti ki birinin güldüğünü duydu.

Gözlerini bir kere daha açmadan önce doğruldu yattığı yerden. Kırpıştırarak açtı gözlerini. Karşısında Daehyun'u görünce panikledi ve üzerindeki battaniyeyi çenesinin altına kadar çekti. Muhtemelen saçlarının her teli birbirine girmiş, yüzüne koltuğun izi çıkmıştı. Uyurken bin bir türlü şekle girer yastığınıda her seferinde düşürürdü. Yüzündeki düzenli yerleşmiş pötikarelerin sebebi buydu.

Hızla battaniyeyi kafasına kadar kaldırdı. Battaniyenin altından sordu, "Neden burada uyudum ?"

"Ben kitap okurken uyuyakalmışsın."

Gittikçe şiddeti düşen sesten genç adamın uzaklaştığını anlıyordu. "Seni odaya taşımak isterdim ama hoşlanmayacağını düşündüm."

Battaniyeyi aşağı indirerek Daehyun'un ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne baktı. İfadeleri yine belirsizdi. Anlam çıkarılamayacak kadar belirsiz.

"Yoksa taşımamı mı isterdin ?" Gözleriyle ona bakan kızı yakalamıştı genç adam. Kız huzursuzca kıpırdandı ve bakışlarını ellerine indirdi.

"Hayır. Kanepe oldukça yumuşaktı." dedi altındaki üçlü koltuğun minderinin üzerine vururken.

"İyi. Kahvaltını et."

"Ya sen ?"

"Beni düşünecek durumda değilsin." dedi ve tekrar kızın karşısına oturdu.

"İki gündür hiç bir şey yemiyorsun."

"Aç hissetmiyorum ama." diye karşı çıktı kız.

"Benimle tartışmak istemezsin."

Genç adam gözlerindeki derin karanlığı bir kaç saniyeliğine de olsa görmesine izin vermişti kızın. Tüylerinin ürperdiğini, içinin buz kestiğini hissediyordu kız.

"Ta-tamam." dedi ve ayağa kalktı. Eğilerek genç adama selam verdikten sonra, "Önce banyoya gitmeliyim- Gidebilirim değil mi ?" dedi ve güçlükle yutkundu. Genç adam olumlu anlamda kafasını hafifçe salladı.

Odadan çıktıktan sonra hızlı adımlarla merdiveni geçip banyoya girdi ve yüzünü yıkadı genç kız. Saçını aceleyle topladı ve aşağı indi. Genç adamla nasıl konuşması gerektiğini düşündü. En sonunda hiç konuşmamaya karar verdi.

Odaya girdiğinde Daehyun masanın başındaki sandalyeye oturmuş onu bekliyordu. Onun çaprazındaki sandalyeye oturdu ve önündeki tabağa odaklandı kız. Daehyun'un bakışlarından korkuyordu.

"Sırf sen istedin diye yanına bile oturdum. Şimdi uslu bir kız olup yemeğini ye." Başında gezinen eli hissedince içinde bir şeyler kıpırdandı kızın. Kafasını kaldırınca Daehyun'un gülümseyerek başını okşadığını gördü. Anlam veremese de hoşuna gitmişti genç kızın. Kusacak kadar yemesine yetmişti hoşnutluğu.

"Benimle gel." dedi genç adam ve kızı beklemeden odadan çıktı. Üstündeki ekmek kırıntılarını aceleyle silkeleyip masadan kalktı kız. Odadan çıktı ve koridorun en sonundaki kapının önünde gördü genç adamı. Kapının kilidini açtı ve içeri girdi. Kendi girdikten sonra ardına kadar açık bırakmıştı kapıyı.

SAVIORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin