yanlış anlama

150 5 1
                                    

Off ben ne kadar aptal bir kızım dedim kendi kendime.
Ve sonra eşyalarımı toplayıp evimize gittik.
Hee young dışarı çıkalımmı dedi.
Olur dedim.
Onun arabasıyla dışarı çıktık ne yapmak istersin diye sordu.
Beni gezdirirmisin gezebildiğimiz kadar gezelim dedim.
Tamam dedi.
Beni çok ihtişamlı bir eve getirdi.
Burası neresi hee young dedim.
Burası kıral ve kıral içenin şatosu dedi.
Yaa dedim.
Evet dedi.
Ee peki şimdi nerdeler dedim.
Onlar ve nesilleri çok acı bir sonla öldüler dedi.
Hımmm dedim.
Biraz daha ilerledik.
Peki burası neresi hee young dedim.
Burası sihirli kapı dedi.
Nasıl yani dedim.
Evet dedi.
Sade bir dilek hakkı var bir tane dilek dilersen o gerçek oluyor dedi.
Tamam hadi gidelim dedim.
Olmazzzz dedi.
Neden yaa !! dedim.
Çünkü o kapıdan geçmek istiyorsan korenin yöresel kıyafetini giymelisin dedi. Tamam dedim.
O erkeklere göre olanı bende kızlara göre olanı aldık.
O elbisesini giymişti. Çok yakışıklı olmuştu.
Hee young ben bunu nasıl giycem dedim..
Bayan bakarmısınız dedi hee young.
Tabi buyrun dedi.
Kadın beni giydirmişti. Off ben bile kendime aşık oldum.
Odadan çıktım. Hee young beni görünce gözleri açıldı. Hadi gidelim dedi.
Tamam dedim.
Hee young ne dilek dileyeceksin dedim. Sonsuza kadar seninle mutlu olmayı dedi.
Peki sen dedi bana
Bende seninle sonsuza kadar mutlu ol
mayı dedim.
İkimizde birbirimize bakıp gülümsedik.
Ve birbirimizin elini tutup sihirli kapının içinden geçtik.
Ve çıktığımızda hee young beni kucağına aldı ve arabaya götürdü.
Sonra hee youngla ormanımsı ama çok görkemli bir yere gittik. Ve bana burda beklememi söyledi. Biraz sonra hee young geldi. Elinde bir tane hediye kutusu vardı. Bana verdi aç dedi.
Açtım bir kutu vardı.
Yine açtım bir kutu daha vardı.
Ben en az 7 ya da 8 kutu açmıştım.
Ve heralde son kutuya geldik. Açtım.
Ama buu.......
Aldığı şey tektaş bir yüzüktü.
Ada benimle evlenirmisin dedi.
Evet evet evet dedim.
Yüzüğü parmağıma taktı ve anlımdan öptü.
Sonra arabaya binip eve geldik.
Ben hemen annemi leptoptan görüntülü aradım.
Merhaba anne nasıldın dedim.
İyiyim kızım sen dedi.
Anne bu gün ne oldu biliyormusun.
Ne oldu dedi.
Bu gün hee young bana evlenme teklifi etti dedim.
Nee dedi.
Peki sen ne cevap verdin dedi.
Evet dedim.
Peki okulun ne olacak.
2 sene sonra okulum biticek o zamana kadar nişanlı kalırız sonra okul bitincede evleniriz nasıl bir fikir dedim.
Aslında fena fikir değil dedi.
Sonra peki nişanlın nerde dedi.
Bur da dedim.
Anyonhaseyo dedi hee young anneme.
Hee young ve annemin çevirmeni olmuştum. Hee youngun söylediklerini anneme annemin söylediklerini hee younga çeviriyordum. Of sonunda konuşmaları bitti .
Akşam olmuştu yemeğimizi yiyip yatak odasına çıktık.
Ben hee youngun kucağına atladım.
Sonra hee young beni döndürmeye başladı.
Sonra beraber yatağa yatıp uyuduk.
Sabah oldu. Ben erkenden inip kahvaltıyı hazırlayayım derken müthiş bir kore mutfağına ait omlet kokusu geliyordu.
Bir gözümü açtım hee young yoktu. Yatağı toplayıp. Üstümü giyip saçımı yapıp aşağı indim.
Ve arkadan hee younga sarıldım. Oda bana sarıldı.
Günaydın dedi.
Günaydın dedim.
Önden buyrun hanım efendi dedi.
Ay çok kibarsınız bey efendi dedim.
Ve birbirimize güldük.
Mmmmm bu harika olmuş dedim.
Ellerine sağlık dedim.
Bu ne demek dedi.
Bizim Kültürümüzde biri yemek yapmışsa ve çok güzel olmuşsa ellerine sağlık deriz dedim.
Hmmm öylemi dedi.
Öyle dedim.
Sonra yine güldük hep gülüyoz zaten.
Sonra ben yukarı çıkıp makyaj yapıp üstümü değiştirdim.
Hadi ada ne yapıyorsun merak etme seni defileye felan götürmiycem dedi.
O kadarı nı bende biliyorum ama biraz bekliyeceksin dedim.
Tamam dedi.
Ben aşağı indim. Ben hazırım artık gidebiliriz dedim.
Sonunda dedi.
Özür dilerim çokmu beklettim dedim.
Annyo ( hayır) dedi.
Dışarı çıktık. Bir restoranta girdik. Çok romantik bir akşam yemeği geçirdik.
Akşam eve gittik. İkimizde duş alıp yattık.
Sabah baş belası zilin çalmasıyla ikimizde uyandık. Ada seni çok seviyorum diyip bana sarıldı. Bende seni çok seviyorum diyip ona sarıldım Üstlerimizi gidik. O kendi arabasına bende kendi arabama bindim ikimizde bir cafeye girip küçük bir kahvaltı yapıp okula gittik.
Okul sırasında beraber oturduk.
Tenefüs zili çaldı. Bir kaç kız gelip beni alıp götürdüler.
Ne oluyorya dedim.
Ne olduğunu sen söyle dedi lee bo na.
Btk nin.en yakışıklı çocuğuyla beraber oturuyorsun dedi.
Ee ne var bunda dedim.
Nemi var aranızda ne var çabuk söyle yoksa...
Yoksa ne yaparsın dedi hee young..
Hepsinin ağzı 1 karış açık.
Adayla aramızda ne olduğunumu nerak ediyorsunuz. Biz adayla nişanlıyız bak buda bizim nişan yüzüğümüz dedi hee young.
Nee !!! dedi üçü birden.
Sonra hee young belimi tutup kızların içinden aldı beni.
Teşekkür ederim hee young dedim.
Rica ederim ama sen neden onlara nişanlı olduğumuzu söylemedin dedi hee young.
Bilmem korktum bişi yaparlar diye.
Sakın korkma ben yanındayım dedi hee young son o iki sıcak elleriyle yüzümü tuttu ve dudağıma bir buse kondurdu.
Ona sarıldım sımsıkı sarıldım hee young beni asla bırakmayacaksın dimi dedim
Evet seni asla bırakmayacam ama sende beni asla bırakma dedi.
Söz veriyorum seni asla bırakmıycam dedi.
Arabalarımıza binip eve geldik. Bu arada arkadaşlar yabancı ülkede özellikle güney korede arabasız yaşam çok zor.
Evet kaldığımız yerden devam edelim.
Eve geldik okul üstlerimizi çıkardık.
Gündelik kıyafetlerimizi giydik. Sonra aşağı inip romantik bir film izledik.
Sonra hee young bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Sonra dizime yattı.bende uyuya kalmışım. Sonra uyandığımda birde baktımki Ben hee young un dizinde yatıyorum günyadın dedi.
Günaydın dedim ama sabah değilki akşam olmuş.
Evet ama sen çok güzel uyuyordun bende kıyamadım uyandırmaya kıyamadım bu yüzden akşam oldu dedi.
Hımm tamam dedim.

koreli sevgilim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin