ON HAYAL

BEN KİMİM

3 çocuklu ailenin ilk çocuğuyum. Babam iş adamı annem ise hemşire. Durumumuz iyi ama hayatımın pek düzenli olduğunu söylenemez. Büyük bahçeli ve baya büyük bir havuzu olan dublex bir evde yaşıyoruz. Kuzenimin olmadığı zamanlar evin içinde durmam. Kuzenim geldiğinde ise çatıda kimseyi sokmadığım küçük odamda otururuz. Genelde dışarıya çıkıp yeni kişiler alırım hayatıma ve herzamanki gibi güven kırıklığı yaşarım. Bu arada adım İlayda. Ama herkes İlay olarak bilir ve ben İlay diye kabullendim. 18 yaşındayım. Bu sene üniversite sınavı var malum. Kuzenim çok şanslı üniversitesi bitti ve şuan beni bekliyor. Beraber yaşama hayalimiz var. Herşeyi beraber yapmak. Okul hayatıma dair heyecanlı bir şey yaşamıyorum, içime kapanık gerektiği yerde derslere katılan ve çok arkadaşı olmayan biriyim. Hiç aşık olmadım. Ama bana olan var. Anlamıyorum;siyah saçlı kapkara gözlü kalem kaşlı ve uzun boylu sosyal hayatı olmayan bir insana neden aşık olurlar. Gönül işte ota da konar b**a da. Kuzenim ise Kumsal 25 yaşında ve sap. Bir kere nişanlandı ama hayırsız çıktı. Genelde kısmetsiziz biz be.
                  ******
Havuza girdikten birkaç saat sonra Kumsal'ın -kuzenim- hazırlandığını gördüm. "Hayırdır? Nereye?" dedim okuduğum kitabın arasına ayracımı koyup. Israrla sorduğum sorulara cevap vermiyordu. "Yine birini mi buldun ya cevap versene?" bu kadar süslenmesiden bir şey olduğunu anladım. "Biraz alışveriş yapcam. Markete gidiyorum ya bakma öyle."  Markete derken? "Bülent Ersoy gibi mi? " diyerek kahkaha attım. Telefonunu evde bırakmıştı. Ard arda mesajlar geliyordu. Dayanamayıp telefonu açtım ve ekranda kocaman "SÜLEYMAN" yazıyordu. Artık o kadar sıkılmıştım ki biraz eğlenmem lazımdı. Süleyman'a Kumsal'ın dilinden onunla konuşmak istemediğimi yazdım. Çocuk o kadar safki gururunu bir kenara bırakıp köpek gibi yalvardı bırakma beni diye. Anlamadım gitti valla. Kumsal geldiğinde o sırada Süleyman aradı. Kumsal sıkılgan bir yüzle telefonu açıp "Noldu? Ne? Yoo ben yazmadım. Sakin ol ya ilaçlarını al. Ya cidden haberim yok." o sırada da bana sinirle bakıyor bense kıkır kıkır gülüyordum. Telefonu kapatıp üstüme doğru uçuşa geçti. Biraz birbirimizi hırpaladıktan sonra uykuya daldık.