Zaman 2 ( 21.03.2016 )

39 1 0
                                    

Dışardan gelen seslerle irkilmiş bir şekilde Burağın yüzüne baktım. Biran önce burdan çıkmamız gerekiyordu.

Gittikçe yaklaşıyorlar dedim titreyerek.

Korkma dedi kollarını boynuma dolarken. Ben seni herşeyden koruyacağım.

Kendimizi yangın merdivenine doğru attık hızlıca aşağı doğru koşuyorduk. Basamakları bir ömürde indiğimi hatırlıyorum , bu kadar uzun süreceğini hiç tahmin etmemiştim daha önce. Çöp konteynırının yanına geldiğimizde Burak elimi tuttu ve koşmaya başladık tenha yollarda. Hava iyice kararmış etrafta kimseler yoktu. İlk Amerikaya geleceğimizi duyduğumda gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Ne yaparız orada nasıl geçiniriz. Bir arkadaşım var dedi Burak o yardımcı olacak bize sonrasında buluruz bir yol. Hiç buraya gelmemeliydim belkide Türkiyede kalıp kendime bir öğretmen yada memur bulmalı ve orada rutin bir hayat sürmeliydim. İstediğim hayat kesinlikle bu değildi ama Burağı çok seviyordum , onun için herşeyi yapardım.

Koşarak Kemalin bulunduğu evin kapısını çaldık. Kemal bizden birkaç blok ötede oturuyordu , esmer , uzun boylu, zeytin gibi gözleri olan bir adamdı. Burağın buraya gelmesine vesile olan ve onu bu işlere bulaştıran da oydu. Onunla hiç tanışmamış olmayı ümit ettim biran. Bütün bunların başımıza gelmesine sebep olan oydu. Kafamdan bunlar geçerken o kadar kötü bakışlar fırlatmış olmalıyım ki Burak yeşil hareli gözlerini üzerime dikmiş beni inceliyor ve anlamaya çalışıyordu kafamdan geçenleri. Bir göz işareti ile lütfen sakin ol bunlar onun suçu değil der gibi bi hareket yaptı. Gözlerimi devirip onları dinlemeye koyuldum.

-Nasıl kurtulacağız bu işten Kemal ?
- Sana daha önce de bahsettiğim gibi adamın tek derdi parası dostum , mallar nerde ?
- Güvenilir biyere sakladım merak etme.
- Tamam. Bugün burada kalın yarın malları müşterisine ulaştırıp parayı teslim edelim ve bitsin.

Bitsin derken eliyle silah işareti yapıp Burağa doğrultmuştu. İçim titredi biran suratımı düşürüp gözlerimi Kemale diktim sinirlice.

Hadi dedi Burak sen bir duş al rahatla bebeğim yarın herşey yoluna girmiş olacak. Bizde yiyecek birşeyler hazırlayalım.

Duştan çıktığımda masanın üzerinde benim için hazırlamış füme hindi salamlı sandviçimi buldum. Karnım o kadar acıkmıştı ki gurultusunu kapının dışından bile duyabilirdiniz. Afiyetle yemeye koyuldum , son ısırığımı alacakken kapının sesiyle korkularım tekrardan su yüzüne çıktı. Neyseki gelen Kemalin kız arkadaşı Hiraydı. Güzel fiziğini ortaya çıkaran daracık bir jean giymiş. Üzerindeki oduncu gömleği ve içindeki basic tshirtü ile adeta burdayım diyordu. Bu kız bu kadar güzel olmak zorundamıydı. Kumral yanık teni ve ela gözlerinin saçları ile uyumu yetmezmiş gibi , birde fındık gibi bir burun ve dolgun dudaklar bahşedilmişti ona. Tam boş günde yaratılan tiplerdendi yani.

Kendimi çok yorgun hissediyordum hemen uyumak ve bugünü bitirmek istiyordum. Yarın olsa da şu pis işten kurtulsak diye geçirdim içimden. Hira bize çay getirdi tedirginliğimi anlamış olacak ki bana gülümseyip elimi tuttu.

Herşey düzelecek bak biz Kemalle neler atlattık . Neyseki kabus gibi o günler geride kaldı dedi.

Sadece gülümsemekle yetindim çünkü bu kızda hoşuma gitmeyen birşeyler vardı. Samimiyetinin ardındaki yapmacıklığı hissediyordum. Ve sürekli Burağa bakıyor gibi hissediyordum. Kıskançlık krizine girecek zamanmıydı şimdi. Bugün bir geçsinde yarın ilk iş diyet ve spora başlayacaktım.

Burak oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi. Bugün duygularımı saklayamıyorum anlaşılan.
Hadi git biraz uyu dedi , çok yoruldun bugün.

Tamam dedim ve odaya geçtim. Yatağın karşısındaki masada duran küreye bakarken yavaşça göz kapaklarım ağırlaştı ve kapandı.

İnci Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin