Zaman 2 (22.05.2016 )

19 0 0
                                    

Çalan alarmın çığlık çığlığa sesiyle gözlerimi açtım. Hala gördüğüm rüyanın etkisindeydim. Rüyamda iki tane kuzgun vardı ve içimden Edgar Allen Poe ya ait şu mısraları tekrarlıyordum
" Kan geldi yüzüme birden daha fazla çekinmeden "Özür diliyorum" dedim, "kimseniz, Bay ya da Bayan. Dalmış, rüyadaydım sanki, öyle yavaş vurdunuz ki, Öyle yavaş çaldınız ki kalıverdim anlamadan." Yalnız karanlığı gördüm uzanıp da anlamadan Kapıyı açtığım zaman."

Kuzgunlardan biri cevap verdi :

Ölüyorsun !

Bianda bi sıcaklık hissettim ve bacaklarımdan aşağı kanlar akmaya başladı.

Diğer kuzgun ise bana dönüp ;

Bebeğin gözleri camdan , ya şimdi yada yarından dedikten sonra gagasını sonuna kadar açtı ve çığlık çığlığa ötmeye başladı.

O esnada alarmın sesi ile çığlık karışık bir şekilde fırladım yataktan. Burak da benimle aynı anda fırladı ve hızlıca beni inceleyip iyi olduğumu gördükten sonra ;

- Ne oldu, kabus mu yine ? Dedi

Rüyamı bir çırpıda anlattım ona. Kendini gülmemek için zor tutuyordu.
- Kuzgunlar ha dedi oldukça fantastik, bence artık şu kitap okuma olayını azaltmalısın. Kendine başka uğraşlar bul , ne bileyim ara Hirayı onunla görüşün , hiç arkadaşın yok farkında mısın ?
- O kızı sevemedim .
- O zaman para vereyim alışveriş falan yap.
- Bugün seninle olmayı tercih ederim dedim aramızdaki aylardır süren soğukluğa son verebilme ümidi ile.
- Biliyorsun, çok işim var.

Sadece yüzümü astım ve yataktan hızlıca çıktım. Aylardır bir soğukluk vardı aramızda biliyordum bunu hissediyordum ama ne zaman dile getirsem Burak ustaca savuşturuyor ve beni ne kadar sevdiğinden , hayatının aşkı olduğumdan bahsediyordu. Evet , bende onu çok seviyordum ama keşke şu işlerden kurtulsaydı biran önce. Kendimize baştan bir hayat kursaydık tertemiz , risksiz , ölüm korkusu olmadan. Yakında paramızın 9.caddedeki dükkanı almaya yetecek kadar olacağını söylüyordu , orada bir kahveci açacaktık kendimize ve yeni hayatımıza başlayacaktık.

Burak banyo kapısından kafasını uzattı.
- Az önce Kemal ve Hirayı yemeğe davet ettim dedi dişlerini fırçalarken.

Elinde diş fırçası , belinde havlusu , geniş omuzları ve çıplak ayakları ile o kadar seksi görünüyordu ki o an ne derse desin hayır deme imkanım yoktu zaten.  Banyonun kapısına geldim;

-Çok hızlısın. Ne pişireyim akşama dedim arkasından ona sarılıp boynuna bir öpücük kondururken.

- Birde Kemalin bir arkadaşı daha gelecek , bize bu işleri ayarlayan var ya o işte.

O an sinirlendim çünkü bu işlere bulaşmak ve tanınmak istemiyordum  ama şuan benim için önemli olan Burağın vücuduydu. Boynundan yavaşça öperek omuzlarına indim.

- Beni bu kişilerden uzak tut, tanınmak istemiyorum dedim ve kendime doğru hızlıca çevirdim. Beni kucaklayıp yatağa yönelirken tüm vücudum bu tutkunun esiri olmuştu bile çoktan. Aramızdaki bu tutku hiç bitmeyecek gibiydi , birbirimizi çok istemekten asla bıkmamıştık. Yatakta onun vücudunun ağırlığı altında eziliyordum , bu bana bütün hazlardan daha fazla haz veriyordu. Terlemiş vücudu tuzluydu dilimi yavaşça gezdiriyordum üzerinde o içimde gidip gelirken. Son bir kez daha kendisini vücuduma iyice bastırdı, dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı, ikimizde titredik ve ardından bir gevşeme ve rahatlama. Cennete gidip gelmek gibiydi onunla sevişmek.  Burak yanıma uzandı ve saçlarımı okşadı , anlımdan öptü ve artık gitmem lazım , geç kalıyorum diyerek tekrar duşa gitti. Onun ıslak vücudunu bir kere daha görmeyi bünyem kaldıramayacağından ve bu gidişle o da işe asla gidemeyeceğinden hemen kendimi akşamki menüyü düşünüp eksikleri tespit etmek üzere mutfağa attım. Sert bir kahve yapıp iki dilim reçelli ekmek aldım.

Saat 5 gibi tüm hazırlıklarımı bitirdim.Menü de mercimek çorbası , pilav , tavuk şinitzel , salata vardı. Sonrasında içki seansı için ufak tefek birşeyler hazırlamıştım. Burak 6 gibi geldi ve birlikte sofrayı hazırladık. Az sonra kapı çaldı önde Kemal elinde bir viski şişesi, arkasında Hira ve yine inanılmaz güzel , onun arkasında ise daha önce tanışmadığım çakır gözlü bir adam vardı.  Hoşgeldiniz dedim gülümseyerek içeri girerlerken. Bu adamın gözlerinde tanıdık bir samimiyet vardı sanki Hiranın aksine pozitif enerji veriyordu bana. Gece boyunca kitaplardan , insanlardan , sevgilerden sohbet ettik. Kesinlikle sevmiştim bu adamı ve son görüşüm olmayacaktı hissediyordum. Gece biterken o gün kaderimin değiştiğini bilmeden misafirlerimi iyi ağırlamanın verdiği huzurla Burağa sarılmış uyuyordum.

İnci Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin