4.Bölüm: Gezinti

126 10 5
                                    

      ''Bütün gün evde kös kös oturmaktan içim bunalmıştı. Rahatladım vallahi.''

     ''Şu sınav maratonunu atlattın mı eve uğramazsın artık.''

    ''Aman Sahra...Ne yapayım sensiz gezmeleri ben? Şu sene bir bitsin  başka bir şey istemiyorum.''

       Kol kola girmiş yürüyorlardı Tepebaşı'nın dar sokaklarını. Yolun karşı tarafında gözlerine kestirdikleri bir bahçe duvarına oturmak üzere ilerlediler. Mahalleden epey uzaklaştıkları için son durağa geldiklerini biliyorlardı.

    Beton bahçe duvarının kolonuna tutunup kendini yukarı doğru çekti Sahra. Ardından Hazan çıktı. Buralara daha önce uğramışlar mıydı? Çıkaramadılar.

      ''Ne güzelmiş burası. Her çeşit ağaç var."

     Yorum yapmadı Sahra. Biraz durduktan sonra:

     ''Evde oturmaktan bahçelere bakışın değişti.''  dedi şakayla karışık.

Kahkahayla karşılık verdi Hazan:

      ''Seni de göreceğiz.''

      ''Sanmıyorum.Öyle saatlerce çalışamam ben. Doğama aykırı biliyorsun.''

      ''Bilmez miyim...''

   Bir an sessizlik oldu. Top oynayan çocukların bağırışları yankılandı sokakta. Böyle sessizlikleri bozmak mecburiyetinde hissederdi Sahra.

      ''Saat kaç?''  

     ''Altıya geliyor.''

     ''Geç olmuş.'' ''Rabia Teyze gelmeden dönelim.''

    ''Beş on dakika daha kalsaydık bare.'' diye mızmızlandıysa da ''Kalk çabuk!'' dercesine bir bakışla karşılaşınca isteksizce duvardan aşağı indi Hazan. Yine kol kola girerek top oynayan çocukların arasından sıyrılıp uzaklaştılar...

                                                                 ********

      Eve vardıklarında karınları epey acıkmıştı. Hazan mutfağa gidip kilerde ne var ne yok göz gezdirdi. Aklından hazır çorba yapma fikri geçerken gözüne bir paket çubuk makarna ilişti. Paketi kaptığı gibi oturma odasına koştu. Kapının önüne gelince durdu:

      ''İki gündür yemiyorduk. Özlemişizdir: Çubuk makarna!''

Gülüşmeye başladılar.

     ''Resmi yiyeceğimiz, en sevdiğim...''

SahraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin