" Kıskandırma planı... Ama öyle olsa dün gece eğer istersem sizinle birlikte olmama izin vereceğini söylemezdi."
" Öyle mi söyledi? Yine de bir kere daha denemekle ne kaybederiz? "
Merlin bu riskli planın aklına yattığına inanamıyordu ama tanrılar adına eğer sonunda Arthur' la olacaksa... Kocaman sırıtarak " Eee ne yapıyoruz ? " dedi. Caspian gülerek genç hizmetlinin omzuna vurmuştu. " Öncelikle prensine gerçekten iyi bir rakip olduğumu kanıtlamam için bana biraz süre ver. "
////****////
Ve o anda çalıların ardından fırlayan simsiyah bir figür bütün avını mahvetti. Tilki irkilerek yerinde sıçramıştı. Hayvan daha nereye kaçacağına bile karar veremeden siyah figür kılıcını savurdu, ardından kısa kılıcıyla gırtlakta temiz bir kesik atarak avı tamamladı. Arthur istemeden de olsa rakibinin avcılık yeteneğinden etkilenmişti. Özellikle de bir tilkiyi kılıçla avlayan birini daha önce hiç görmemişti. Saklandığı noktadan çıkarken gülüyordu. " İyi hareketti dostum. Bunu bir ara bana da göstermelisin. " Uzun siyah saçları savrularak dönen genç adam gülümsedi. " İstediğin zaman dostum. " Arthur adımı olduğu yere çakılarak durdu.
" Caspian..."
********************************
Arthur' un gülümsemesi yüzünde solarken siyahlar içindeki genç adam kılıçlarına bulaşan kanı tilkinin kürküne sildikten sonra her ikisini de kınlarına yerleştirdi. " Anladığım kadarıyla sen okta hepimizden daha iyisin ama ben çocukluğumdan beri kılıç eğitimi aldığım için avlanırken de kılıç kullanmayı tercih ediyorum. " Caspian Arthur' un karşısındaki rakibinin o olduğunu anladığı andan itibaren dostça yaklaşımını kaybettiğini fark etmişti. İçini çekti. Uzak kuzenler de olsalar aralarının daha iyi olmasını isterdi. Arthur' un herhangi bir yorumda bulunmaması üzerine döndü. " Sana iyi avlar. İstediğin zaman seni kılıç çalıştırabilirim. " Caspian ağaçların arasına bir gölge gibi karışıp yok olurken Arthur yayını kavramış sıkmaktaydı.
Öğlen sayımı yapıldığında açık ara önde olan iki prens olduğu görülmüştü. Merlin Arthur' un işaretini taşıyan avları toplarken diğer hizmetlilerin sıkıntılı yüzlerine bakıp gülmüş ve prensi adına gurur duymuştu. Ama sayım sonrasında Caspian' ın verdiği sözü tutup avcılıkta ne kadar iyi olduğunu kanıtladığını görünce oldukça şaşırdı. Neredeyse başa baş gidiyorlardı. Diğer veliahtlar arasında hızlı bir dedikodu zinciri başlamıştı. Bu yeni kralı yeni yeni tanımaya başlıyorlardı. Önce zarifliği, nezaketi ve yakışıklılığı ile protokoldeki herkesin beğenisini kazanmıştı. Sonra babalarıyla birlikte katıldığı toplantılarda akıllıca önerileri, radikal düşünceleri, zekice planlarıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Şimdi de ne kadar iyi bir asker, yırtıcı bir avcı ve dikkatli bir adam olduğunu kanıtlıyordu. Merlin uzaktaki ateşin yanında, ayakta durmuş etrafı inceleyen genç adama bakarken ne hissedeceğini bilemiyordu. Ondan daha iyisini hayal edebilir miydi? Hatta belki de bu adam bir hayaldi?
Ama o anda Caspian dönüp gözleri çakışınca, üstelik biçimli dudakları bükülüp onu bir gülümsemeyle ödüllendirince Merlin onun hayal olmadığını anladı. Gözleri açık hayal görüyor olamazdı. Üstelik hiçbir hayal bedenini böylesine yakamazdı. " Ne kadar da sevimli bir çiftsiniz... " Arthur kendi ateşlerinin dibine otururken Merlin kaşlarından birini kaldırarak prensine döndü. " Efendim? " Arthur küçük hançerini çıkarıp Merlin' in nar gibi kızarttığı tavşandan bir parça kesti. " Tüm günü benimle geçirmek zorunda kaldığın için üzülüyor olmalısın. Gözünü Caspian' dan alamadığına göre... " Merlin dudaklarına dek gelen gülümsemeyi zorlukla bastırarak omuzlarını silkti. Yeni planlarına uygun davranması gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Calleth You, Cometh I - Merlin/Arthur (Merthur)
FanfictionKral Uther zamanı geçmekte olan anlaşmaları yenilemek ve yeni anlaşmalar için çevre ülke kralları ile veliahtlarını ülkesine davet etmişti. Bir ay sürecek festivale gelecek prensler şimdiden genç kızların dilindeydi. Genç prens Arthur da kendine öze...