Calleth You, Cometh I - Merlin/Arthur (Merthur)

4. Bölüm - Sen ve Ben

Caspian' ın başı eğilirken Merlin sadece ciğerlerine derin bir nefes çekebilmişti. Bir an sonra dudaklar dudaklarının üzerini örttü.

" Belki de seçeceğin kişi konusunda bu kadar emin olmamalısın Merlin. Belki de kendini başka seçeneklere de açmalısın. "

////****////

Arthur onun için soyunuyordu. Bu çok açıktı. Ancak bir saniye sonra Arhur' un dudaklarından dökülen buz gibi ses bütün hayallerini paramparça etti.

" Sana kime ait olduğunu hatırlatmanın vakti geldi Merlin."

Merlin şaşkınlıkla Arthur' a bakarken genç adam alaycı bir ifade takınıp işaret parmağıyla yeri gösterdi. " Dizlerinin üzerine çök. " Sesi neredeyse bir kırbaç kadar keskin ve acı vericiydi. " N-Ne? " Arthur başını yana eğdi ve yavaşça tekrar etti. " Dedim ki, dizlerinin üzerine çök. " Merlin gerçekten anlamıyordu. Ondan yalvarmasını mı isteyecekti? Yavaşça önce bir dizini yere koydu sonra da ikincisini koyarak sanki dua edecekmiş gibi dikildi. Gözleri Arthur' un belinin hizasındaydı. Başını kaldırınca prensin dudaklarında bir daha asla görmek istemeyeceği bir gülümseme belirdi. Dudaklarını açtığında da bir daha asla duymak istemeyeceği sözler döküldü.

" Güzel... Şimdi pantolonumu açacaksın ve erkekliğimi ağzına alacaksın..."

**********************************

PS : BÖLÜMÜN DERECESİ : NC -17 ( Fanfiction derecelendirmeleri hakkında bilgi almak için FANFICTION kitabına göz atabilirsiniz.)

  Merlin Arthur'u duymuştu ama kelimelerin anlamını kavrayamamıştı. İçinde halelerin parladığı lacivert, masum gözlerini kırpıştırarak şaşkınlıkla prensine baktı. " Ne? Ne yapacağım? " Arthur neredeyse bezginlikle içini çekti. " Her sözümü neden iki kere tekrar ettiriyorsun Merlin? Sen de anlama bozukluğu mu var? " Başını eğip tane tane, her kelimede daha da boğuklaşan bir sesle tekrarladı. " Pantolonumun bağcıklarını açacaksın, erkekliğimi dışarı çıkartıp ağzına alacaksın. Daha nasıl açık anlatabilirim bilmiyorum doğrusu. " Merlin bir anda bembeyaz kesildi. Arthur' un şaka yapıyor olmasıyla ilgi umutları hızla solup gitmişti. " Sen... Ciddi olamazsın! " Genç prensin kaşları çatıldı. " Sana verdiğim bir emri sorgulama cür'etini mi gösteriyorsun Merlin? " Ancak genç hizmetli şu anda dek her zaman onun kararlarına bir şekilde etki etmiş, yine aynı şekilde isyankar şekilde ayağa kalkmak için hamle yaptı.

" Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum Arthur ama ben bunu asla yapmayacağım! "

Merlin daha ayağa kalktığı an omuzlarına bastıran güçlü iki kolla tekrar yere çöktü. Arthur onu omuzlarından bastırarak yerde kalmaya zorlarken öfke içinde tısladı. " Sana ne emrediyorsam onu yapacaksın! " Yavaşça eğilerek yüzünü Merlin' e yaklaştırdı. " Beni iyi dinle Merlin... Camelot sınırları içindeki her bir toprak parçası, her bir ağaç, her bir hayvan ve bu topraklar üzerinde yaşayan her insanın sahibi benim. Senin sahibin benim. Bunu o kalın kafana iyice sok. Hayatının benim ellerimde olduğunu unutma. Sen benimsin ve ben ne istersem onu yapacaksın! " Merlin şokla Arthur' a bakıyordu. " Sen gerçekten ciddisin. Anlamıyorum... Neden beni böyle alçakça bir şey yapmaya zorluyorsun? Şimdiye dek hiç beni aşağılamaya çalışmamıştın. Neden? " Arthur doğruldu ve mavi gözleri soğukça Merlin' inkilere dikildi.