İlk bölümümüz.... Kaisoo gençler kızı görünce kafanız karışmasın bölümler ilerledikçe olayları anlayacağız, keyifli okumalar~supernaturel~~
BÖLÜM 1
Cha Shion uyandığında gözü alabildiğince beyaz olan çevresine takılmıştı. Nerede olduğunu merak ederken birinin kendine doğru yaklaştığını gördü. Adam gülümseyip ellerini ona uzatıp tutması için bekliyordu. Aklında milyonlarca soru varken şaşkınlık içersin de adamın elini tutarak onu sürüklemesine izin verdi.
‘Neredeyim? Ve siz… siz kimsiniz?’
‘Ben tanrıyım ve sende cennetin girişindesin.’
‘Ne?’ Şaşkınlıkla konuşuyordu. ‘Ama…ama…ben hiçbir şey hatırlamıyorum.’
‘Öldüğün zaman hatıraların kaybolur.’
‘Ama tanrım ben… ben daha ölemem.’
Gülüp uzaktan birini işaret etti. ‘Oradaki çocuğu görüyor musun?’
Shion işaret ettiği çocuğa dönüp baktı. ‘Evet görüyorum ama onu hatırlamıyorum.’
‘O senin sınıf arkdaşın.’ Diyerek güldü adam. ‘Adı DO Kyungsoo, sevdiklerimden…’
‘Benim? Benim mi sınıf arkadaşım? Ah… Tanrım ben ölemem, bana başka bir şans veremez misin? Söz veriyorum… söz veriyorum daha iyi biri olacağım.’
Adam gülümsedi. ‘Neden?’
‘Ben… ben… ailemi mutlu görmek istiyorum, arkadaşlarımı görmeliyim ve özellikle…’
‘Erkek arkadaşını görmek istiyorsun öyle mi? Adı Kim Jongin’di yanılmıyorsam?’ Kz kafasını salladı. ‘Sana bir şans verebilirim…’
Shion bir anda mutlulukla gülümsedi. ‘Ama bak, Shion oradaki arkadaşın DO Kyungsoo’ya bak…’
Shion çocuğa baktığında yüzünün ne kadar parlak olduğunu görebiliyordu. Çocuk hala önünde durduğu kapıya bakıyordu.(Cennetin kapısında ya.)
‘Ne yapıyor?’
‘O… o öldüğü için mutlu ama hala bitirmediği işler var.’
‘Peki ne o?’
‘Bunu sana söyleyemem.’ Kız derin bir nefes bıraktı.
‘Hala sana şans vermemi istiyor musun?’
Shion hala ne yapması gerektiği hakkında şüpheli olsa da kafasını salladı.
‘Pekala sana bir şans daha vereceğim Cha Shion. Ama zaman kısıtlaması ve bir görev ile birlikte…’
‘Neden?’
‘Çünkü seni seviyorum ve Kyungsoo’yu da seviyorum…’ Adam hala kapıda duran çocuğa baktı.
Shion düşünmeye başladı, hayatını geri istiyordu ama bu zaman ve görev konusundan emin değildi yine de kabul etti. ‘Tamam peki ne kadar sürem var? Ve bu görev ne?’
Tanrı gülümsedi. ‘120 gün…’
‘4 ay mı?!!’ Daha fazlasını istiyordu.
‘Evet…’
Derin bir nefes verdi Shion. ‘Pekala… Görev ne?’
‘Çok basit sadece Kyungsoo’nun yarım kalmış işini bitirmelisin.’
‘Ve bu da?..’
Tanrı gülümseyerek parmaklarını şaklattığında her şey değişmişti.
--
Shion gözlerini açıp kapadı. Mutluydu, sonunda hayatına geri dönmüştü, gülerken bir yandan da göz yaşlarının akmasına izin verdi.
‘Doktor! Oğlan hala hayatta!’ Hemşire doktora bağırıyordu.
Oğlan derken? (He diyordu oğlan dedim bizde yok anlayın…)
‘Oh tanrım çok şükür! Kyungsoo! İyi misin?’ Doktor ona doğru yaklaştı. ‘Hemşire! Kalp hızı ve nabzını kontrol et!’
Kyungsoo?
‘Tamam efendim!’
Bekle biraz… Kyungsoo? DO Kyungsoo? Shion şokla ellerini kaldırıp baktı, bu eller ona ait değildi. Yüzüne dokundu ama yüz de onun değildi. Göğüsleri? Onlar nereye gitmişti! Dümdüzlerdi! Ve en sonunda da pantolonunu açtığında karşılaştığı manzarayla çığlık atmaya başladı.
‘Sorun ne noldu? Canın mı acıyor Kyungsoo?’ Doktor paniklemişti.
Histerik krize girmişti, ağlıyordu. Doktor ve hemşire ise onun bu halinden dolayı korkuyla bakmaya başladılar, en sonunda yaptıkları sakinleştirici ile rahatlamıştı.
Tanrının istediği bu muydu? Hayatını DO Kyungsoo olarak mı geçirecekti? Ağlamaya devam ediyordu.
‘Doktor, her şey yolunda…’
‘Ama… Kanseri incelemeliyiz, hazırlıkları yapın.’
‘Peki efendim!’
--
‘Hey..’ Doktor Kyungsoo’nun acı çekip çekmediğini kontrol için geri gelmişti.
‘Evet?’ Kyungsoo adama bakıyordu.
‘Sana mucizlerin gerçekten var olduğunu söylemek için geldim Kyungsoo… Kanserin gitmiş. Akciğerin tertemiz! Birçok test yaparak emin olmaya çalıştım ve normal, her şeyin normal! Daha önce böyle bir şeyi hiç görmemiştim! Tanrı seni kutsamış olmalı Kyungsoo!’
‘Oh.. Evet… Teşekkürler doktor.’ Kyungsoo tuhaf bir şekilde gülerek karşılık verdi.
‘2 gün sonra taburcu olabilirsin. Hala iyi olduğundan emin olmak için seni tutmalıyız. O yüzden kesin karar verene kadar birkaç test daha yapmalıyız.’
‘Oh pekala.’
‘Tebrikler Kyungsoo! Arkadaşların buna çok sevinecektir!’ diyerek Kyungsoo’ya sarıldı.
‘Teşekkürler doktor…’ Kyungsoo gülümseyerek derin bir nefes verdi. Demek oluyor ki Shion görevi için ip uçları aramalıydı…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Another Me [Kaisoo Çeviri]✔
FanfictionYazar : kainim Çeviren : Supernaturel Orjinali : http://www.asianfanfics.com/story/view/660805/another-me-romance-yaoi-exo-kai-jongin-kyungsoo-kaisoo Yağmur hızla çiselerken beyaz elbiseli kız yüzünde kocaman bir gülümsemeyle yürüyordu. Hayatı mükem...