Another Me [Kaisoo Çeviri]✔

Bölüm 6~

Kris ve Jongin'den al haberi her perşembe supisup tv'de!! Herkesi bekleriz gençler :P Keyifli okumalar~supernaturel~~

Edit : Bugün 7 de gelmişti ama çok kısaydı o yüzden 6 ve 7 yi birleştirdim yani çıkan tüm bölümler burada!! Hızlı çevirdim şimdi hata yoktur umarım.

BÖLÜM 6

Shion’un gerçekleri öğrenmesinin üstünden 1 hafta geçmişti, ayrıca okula gitmeyip verilen 120 günlük süresinin azalmaya başladığın fark etmesine de…

Kyungsoo uyandığında kendini çok yorgun hissediyordu, aslında yorgun olan o değildi, içindeki ruh, Shion yorgundu. Kimse onu önemsemiyordu, ne kadar çok acı verdiğini ve Jongin’e duyduğu sevginin onu ne kadar incittiğini… Kıskanmamıştı aslında, sadece kendini suçlu hissediyordu.  Kyungsoo’dan nefret ediyordu, bir insan nasıl tüm bu olanlara rağmen Shion’dan nefret etmezdi ki?

Kyungsoo telefonunu açında derin bir nefes verdi. 105 mesaj ve 64 cevapsız arama, hepsi de aynı kişiden, Kim Jongin. Dün kinden daha az diye düşündü. Belki de vaz geçmişti, Kyungsoo’nun aşkından, sürekli arayıp mesaj atmaktan ya da kapısının önünde dikilip durmaktan…. Ve Jongin’in pes etmesini umması bile Shion’u daha suçlu hissettiriyordu.

Saate baktı, akşam 7. Shion abisini daha hiç görmemişti, hemen kıyafetlerinin giyip hazırlandı. Etrafa bakıp birinin olup olmadığına baktı ama Jongin kapının önünde değildi işte.

Kim Minseok, abisi, oldukça yakışıklı doğal kısacası mükemmel biriydi. İşi yüzünden evi nadiren ziyaret etse de her zaman Shion’a mesaj atıp onunla ilgilenirdi.

Ve işte orada, Shion’un mükemmel evi. Gülerek koruma olarak çalışan Kris’e gülerek Shion’un arkadaşı olduğunu ve cenazesine katılamadığı için tazisini sunmaya annesine geldiğini söyledi.

‘Merhaba.’ Annesi selamladı.

‘Merhaba Bayan Cha, ben DO Kyungsoo kızınızın arkadaşıyım.’

‘Merhaba Kyungsoo memnun oldum, Shion daha önce senden hiç bahsetmemişti.’

‘Önemli değil, internetten arkadaştık ve sadece bir kez görüştük, ama internette sürekli yazışıyoruz ve çok ortak noktamız vardı.’

‘Ah…. Onu gerçekten özlüyorum… Otursana Kyungsoo.’ Diyerek iç çekti kadın. ‘Senin için ne yapabilirim?’

‘Teşekkürler….Sadece cenazeye gelemediğim için tazimi sunmaya geldim. Ben o gün… Amerikadaydım.’
‘Önemli değil tatlım napıyordun orada?’

‘Şarkı yarışmasına katılmıştım.’ Bu Shion’un en büyük hayaliydi, Amerikadaki bir ses yarışmasına katılmak.

‘Ah… bu Shion’un da hayaliydi.’

‘Evet.. bu yüzden iyi anlaşıyorduk. Bay Kim nerede?’

‘Ah.. kocam…iş için yurtdışında.. evet.’

Bir şeyler ters gidiyordu, Shion babasının iş için yurtdışına falan gitmeyeceğini biliyordu.

‘Ah.. peki ya Minseok-shi?’

‘Shion öldüğünden beri eve uğramadı.’

‘Çalışıyor mu?’

Shion şaşırmıştı, annesi ve Minseok’u yakın sanardı hep, ikisi de birbirine karşı iyiydi çünkü.

‘Ah sizin içinde sorun değilse neden yakın olmadığınızı söyler misiniz?’

‘Sorun değil.. sadece… bilirsin babasıyla evlendim ve bu da onun pek hoşuna gitmedi.’ Kadın yavaşça gülümsedi.