Diğer Kadın

8.Bölüm(Bülent Bey'in Planı)

Aşk her şeyi görmezden gelecek kadar kör eder mi bir insanı?
Tüm engellere rağmen onu istemek bencillik midir?
Ona yasak olduğunu bile bile onunla olmak seni kötü biri mi yapar?
Başarıyı bu denli istemek seni kalpsiz birine mi dönüştürür?

İnsanlar hatalarını kabul eder belki ama o hataları yapmak için geçerli sebepleri olduğunu ispatlamak için uğraşmazlar mı? Evet yürekli insanlar hatalarını kabul eder ama kimse hatasını sadece hata olarak adlandırmaz onu kalıplara sokarlar. Yaptım ama bu yüzden derler. Bu niyet ister kötü olsun ister iyi. Herkesin kendi için geçerli sebepleri vardır. Yüzyıllardır bu sebeplerin belki başları vardır. Hırs,başarı,intikam... fakat bunların en tehlikesi vardır ki insan gözüyle bakınca belki de en masumu,en duygusalı,hataları görmezden gelmemizi kolayca sağlayacak cinsten. Halbuki o değil midir insana cinayetler işleten,o değil midir intiharlara sürekleyen,kalpleri kıran. Onu tehlikeli yapan da budur zaten. Masum görünmesi. İşte o sebebin adıdır "AŞK".

"Bu akşam bir yemek düzenliyorum. Seni de orda görmek isterim."

"Şey efendim aslında ben..."

"İtiraz ediyorsan ricamı emire çeviriyorum. Patronuna karşı gelmezsin herhalde değil mi?"

Miray karşısında ki adamın bu şakacı tavrına karşı gülümsedi. Ona karşı kendini suçlu hissediyordu. Sonuçta ne olursa olsun o evli oğlunu ayartan kötü kadın profiliydi bu hikayede.

"Olur mu öyle şey,akşam ayarlamaya çalışacağım."

"Güzel o zaman sana adresi mesaj atarlar."

"Peki efendim."

"İyi çalışmalar o zaman."

Bülent Bey tam çıkacakken bir anda arkasını döndü sıcak yüz ifadesi silinmiş yerine sert bir ifade almıştı.

"Boran'ı gördün mü?"

"Hayır efendim."

Miray Bülent Bey'in bu sorusu karşısında şaşırmıştı. Neden ona Boran'ı sorduğunu anlayamamıştı.

"Anladım." Deyip çıkmıştı adam.

Miray saatlerdir çizimler ve hesaplamalar yapıyordu. Gerçekten yorulmuştu. Gün boyunca sevgilisini de görememişti. Saate baktığında öğle yemeği vaktinin geldiğini fark etmişti. Şirketin kafeteryasında bir şeyler yemek üzere odasından ayrıldı.

Miray boş yer bakarken Bülent Bey ona yanına çağırmıştı. Miray Bülent Bey'in bugünkü davranışlarına pek anlam veremiyordu gerçekten. Ama adamı çeviremezdi ve yanına gidip oturdu.

"Afiyet olsun Bülent Bey."

"Sanada Miraycım. Ee anlat bakalım özel hayatında neler yapıyorsun ?"

"Öyle özel olarak ilgilendiğim çok bir şey yok aslında. Biraz yaz insanıyım yaz sporlarına ilgim var diyebilirim."

"Yalnız yaşadığını duydum. Bir erkek arkadaşın falan var mı?"

Miray bu soru karşısında öyle gerilmişti ki ne diyeceğini bilemedi.

"Şey yok sayılır."

"Devir gerçekten kötü. Öyle kadınlar var ki evli adamlarla birlikte olmaktan hiç utanmıyorlar. Ya da öyle adamlar var ki birlikte olmamaları gereken kadınlarla birlikte olup hayatlarını çıkmaza sürüklüyorlar. Sen kendine dikkat et genç ve başarılı bir mimarsın. Üzülmeni istemem."

"Hak-haklısınız. Merak etmeyin dikkatli olurum. Benim işim vardı şimdi aklıma geldi.Kalksam iyi olacak. Size tekrardan afiyet olsun."

Miray kendini çok iğrenç hissediyordu. Odasına geçtikten sonra zorla tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı.Öyle şiddetli ağlıyordu ki içeri birinin girdiği anlayamadı bile.